17 / 11 / 2024

İstanbul toplu konut projeleriyle derinden dönüşüyor!

İstanbul toplu konut projeleriyle derinden dönüşüyor!

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'çılgın İstanbul' projesi beklenirken, Büyükşehir Belediyesi kenti toplu konut projeleriyle derinden 'dönüştürüyor'




Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan etme yetkisini elinde bulunduran Büyükşehir Belediyesinin,  TOKİ  ya da KİPTAŞ aracılığıyla birçok ilçede yürüttüğü projelerle gecekondu, depreme dayanıklı olmayan ve zaman içinde eskiyen yapılar, yerini sosyal donatılı modern binalara bırakıyor.

İstanbul’da, Büyükşehir Belediyesi, Belediye Kanunu’nda, Haziran ayında yapılan değişiklikle verilen yetkiye dayanarak, konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla hummalı bir şekilde kentsel dönüşüm ve
gelişim projeleri uyguluyor. Projeler, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin TOKİ ya da KİPTAŞ
ile yaptığı protokoller aracılığıyla yürütülüyor.Büyükşehir belediyesi ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve
gelişim projesi alanı ilan etmeye yetkili kılınan Büyükşehir Belediyesi, Belediye Meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyelerinde de kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabiliyor.

Kanun uyarınca, kentsel dönüşüm alanlarında, yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında mülk sahipleriyle anlaşma yoluna gidiliyor. Anlaşamayan mülk sahiplerinin mahkemelere itiraz hakkı da bulunuyor. Kentsel dönüşüm alanlarındaki gayrimenkul sahiplerine, anlaşma olması halinde, bu alanlarda hakları veriliyor. Ancak İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Kanunu kapsamına girmeyen gecekondusahiplerine, enkaz ve ağaç bedelleri veriliyor veya kentsel dönüşüm alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabiliyor. Bu kişilere, TOKİ ile iş birliği yapılarak konut da satılabiliyor. Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek
duyulmayan gayrimenkullerin sahiplerinden, proje alanında kendilerine ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar, kamulaştırmasız el atma davası açabiliyor. Mülk sahipleri, proje ortak gideri sayılan kentsel dönüşüm ve gelişim
proje alanlarında yapılacak altyapı ve rekreasyon harcamalarına, inşaatın toplam metrekaresi oranında katılıyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

AA muhabirinin ilçe belediyelerinden derlediği bilgiye göre, İstanbul’da
yürütülen "Kentsel Dönüşüm" projeleri şöyle:

- Küçükçekmece Belediyesi, Türkiye’nin en büyük gecekondu önleme
projelerinden biri olan "Ayazma-Tepeüstü Kent ve Yenileme - 21. yüzyıl Kent
Vizyonu Projesi"nde TOKİ ve Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalıştı. Proje
kapsamında gecekondular yıkıldı, 1,5 yılda 2 bin 640 sosyal konut tamamlandı ve
1800 aile yeni evlerine taşındı.
TOKİ, Halkalı’da da kentsel yenileme projesi kapsamında 2 bin 64 konut
yaptı. Küçükçekmece Belediyesinde halen devam eden kentsel dönüşüm alanları
mevcut.

- Kentin deprem odaklı ilk kentsel dönüşüm projesinin temelleri, geçen
yıl 17 Ağustosta Zeytinburnu’nda atıldı. Sümer Mahallesi Deprem Odaklı Kentsel
Dönüşüm Projesi, 171 bin metrekarelik konut alanı ve 46 bin 500 metrekarelik
dükkan alanını kapsıyor.
Kentsel dönüşüm kapsamında Sümer Mahallesi’nde mahalle dokusu korunacak,
KİPTAŞ tarafından 1 1, 2 1, 3 1 ve 4 1 olmak üzere toplam 1700 konut yapılacak.
Projenin içinde iç bahçeler, spor tesisleri, çocuk oyun alanları ve kapalı
otopark da bulunacak. Her daireye kapalı bir otopark verilecek.
Kentsel dönüşüm, 3 etapta yapılacak. Burada 161 bina, 1038 daire ve 222
iş yeri bulunuyor. Proje aşamasında kimse yerinden çıkarılmayacak. İlk etapta boş
alana 456 daire yapılacak, hak sahiplerine teslim edilecek ve son olarak sorunlu
yapı stoku yıkılacak.
Projenin gerçekleştirilebilmesi için "kat karşılığı anlaşma modeli"
benimsendi. Yani 100 metrekare dairesi olan vatandaşa 75 metrekare daire
bilabedel verilecek. Eğer mevcut metrekare ile verilecek metrekare arasında bir
fark doğarsa aradaki fark 10 yıllık banka kredisi ile tahsil edilecek. Eğer
vatandaşın hesabına daha düşük bir metrekare yazılırsa KİPTAŞ farkı ödeyecek.
Proje 3 etaptan oluşacak. Şu anda temeli atılan ve bodrum katları biten
projenin ilk etabının, 2011 yılı sonuna, tamamının da 2014 yılına kadar
bitirilmesi hedefleniyor.

- Çatalca Belediyesinde gecekondu önleme bölgesi olarak belirlenen
Kaleiçi ve Ferhatpaşa mahallelerinde kentsel dönüşüm projesi uygulanıyor.

- Esenler’de yüzde 33’ü Hazineye ait Çiftehavuzlar Mahallesi’nde kentsel
yenileme projesi için TOKİ ile ön protokol imzalandı. Vatandaşların evleri,
bedeli yeni verilecek ev için peşinat kabul edilerek yıkılacak. Vatandaşlar, yeni
dairelerin fiyat farkını taksitlerle ödeyecek. Çiftehavuzlar Mahallesi’nde oturan
kiracılar da isterlerse vadeli olarak TOKİ’ye ait evlerden satın alabilecek.

- Esenyurt’ta Mehterçeşme, İstiklal ve Fatih mahallelerinde yenileme
çalışmaları yürütülüyor. Mehterçeşme Mahallesi’ndeki 100 mülk sahibi ile
anlaşılacak ve burada Osmanlı mimarisi tarzında "Osmanlı Mahallesi", İstiklal
ve Fatih mahallelerindeki evler de yıkılacak ve Roman vatandaşlara özel mahalle
oluşturulacak.

EYÜP’TE VAKIF ÜNİVERSİTESİ KURULACAK

- Eyüp’te büyük bölümü vakıf arazisi olan ve bir vakıf üniversitesi
kurulması planlanan Güzeltepe Mahallesi’ne bağlı Bayramoğlu Çobançeşme
mevkisindeki kentsel dönüşüm projesi hazırlandı.
Proje kapsamında, burada oturan vatandaşlar, yan mahallede KİPTAŞ
tarafından inşa edilecek modern bir siteye taşınacak. Sitede okul, sağlık ocağı,
cami, parklar, sosyal tesisler, spor alanları, alışveriş merkezleri yer alacak.
Konutların planını yapan KİPTAŞ, önümüzdeki süreçte vatandaşa projeyi anlatacak.
Bayramoğlu mevkisine de bir vakıf üniversitesi inşa edilecek.

MALTEPE’DE HALKLA UZLAŞI DEVAM EDİYOR

- Maltepe Belediyesi, kentsel dönüşümü, 35 hektarlık alanı kapsayan
yaklaşık 15 bin nüfuslu Başıbüyük Mahallesi’nde uyguluyor.
Belediye Başkanı Mustafa Zengin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin,
2005 yılında bu mahalleyi kentsel dönüşüm alanı kapsamına aldığını ifade ederek,
şu bilgileri verdi:
"Maltepe Belediye Başkanlığı, 2005 yılından itibaren bu alanda kentsel
dönüşüm uygulamasına start vermiştir. Dönüşüm alanı olarak belirlenen 35
hektarlık alanın tamamının tapusu Maltepe Belediyesine aittir. Söz konusu alan
üzerinde 1740 civarında konut vardır. Bunların 170’i tapu tahsis belgeli
konutlar. Yaklaşık 1500’ü ise 1985 yılından sonra yapılan ve 2981 sayılı yasa
kapsamında olmayan gecekondulardan oluşmaktadır. Kentsel dönüşüm alanı
çerçevesinde TOKİ ile geçmiş yönetim tarafından yapılan protokoller çerçevesinde
tapu tahsis belgeli konut sahiplerine daire takas önerisi sunulmuş. Bu konutlarla
ilgili bir sorun yaşanmamakta. Ancak tapu tahsis belgesi olmayan 1500 civarındaki
gecekondu için sadece enkaz bedelleri üzerinden değerlendirme yapıldığı için
problem yaşanıyor. Bunlarla ilgili olarak Belediye, geçmiş dönemde seçimlerden
hemen önce 20 Kasım 2008 tarihinde 18 dönümlük kendi arsasını 1 lira karşılığında
TOKİ’ye devredip buradan doğan hakkını vatandaş lehine kullanmıştır. Göreve
geldiğimiz 29 Mart 2009 tarihinden itibaren ortak bir yol bulma arayışlarımızı
sürdürüyoruz. Başıbüyük’te olacak bütün dönüşümler halkın yararına olacaktır.
Projenin bitiş tarihini ortak çözüm tarihi belirleyecektir. TOKİ ile yapılan
protokol ve Maltepe Belediye Meclisinin çıkardığı konut tahsis yönetmeliğinde
konular detaylı olarak belirtilmiştir."

GÜNGÖREN’DE 4 BİN MÜLK SAHİBİ VAR

- Güngören Belediyesi ve TOKİ tarafından yürütülen Tozkoparan Mahallesi
Kentsel Dönüşüm Projesi, 60 hektarlık bir alanı kapsıyor. Alan genelinde,
Bayındırlık ve İskan Bakanlığının 1960’lı yıllarda Roman vatandaşların konut
sorununu çözmek amacıyla "Gecekondu Önleme Projesi" adı altında yaptığı sosyal
konutlar yer alıyor. 775 sayılı Gecekondu Kanunu çerçevesinde Tozkoparan’da
gerçekleştirilen proje, deprem riski ve bölgede bulunan yapıların ekonomik ömrünü
tamamlamış olması gerekçesiyle başlatıldı.
Yüzde 86’sı devlet arazisi, geri kalanı özel mülkiyet olan arazide, 4 bin
mülk sahibinin hakkı bulunuyor.
Proje kapsamında hak sahipleri ile sosyo demografik yapının tespiti için
yürütülen anket çalışmaları tamamlanarak, istatistiki analizler çıkartıldı.
Veriler ışığında tasarım projelerine yön verilmeye başlandı. Mevcut arsa, yapı ve
ağaç bedelleri çıkarıldı ve bu bedellerin yeni projeye dönüşüm katsayıları
hesaplandı. Katsayılar hesaplanırken farklı mülkiyet tipleri göz önünde
bulundurularak her biri için ayrı parametreler oluşturuldu.
Mülk sahiplerine, devrettiği evin büyüklüğünde karşılıksız ev verilecek.
Daha büyük ev isteyenler de aradaki farkı ödeyebilecek. TOKİ, başka bir yerden ev
isteyenlere de kolaylık tanıyacak. Mülk sahipleri inşaat sırasında evlerinden
ayrılmayacak. Arazide boş alana yapılacak bina tamamlandıktan sonra verilecek eve
taşınacak ve o zaman evini boşaltacak.
Mülk sahipleriyle anlaşmaların sürdüğü proje önümüzdeki günlerde
uygulamaya geçilecek.
- Başakşehir’de TOKİ "Kayabaşı Deprem Dönüşüm Projesi" kapsamında
çalışmalar yürütüyor. Kayabaşı Mahallesi’nde gecekondu önleme projesi devam
ediyor. TOKİ’nin yürüttüğü projede, 5 bin 100 konut yapıldı.

ATAŞEHİR’DE SÜPER LÜKS EVLER YAPILACAK

- Ataşehir Belediye Başkanı Teknik Danışmanı Mehmet Ali Düzova, Yenişehir
Mahallesi Şerif Ali Çiftliği mevkisindeki kentsel yenileme alanı projesini
TOKİ’nin yürüttüğünü belirterek, hak sahipleriyle anlaşma sürecinin devam
ettiğini belirtti.
Depreme dayanıksız ve köhne durumdaki binaların yenilenmesini öngören
proje kapsamında 1290 hak sahibine teslim ettikleri ev büyüklüğünde yeni ev
verileceğini anlatan Düzova, hak sahiplerinin borçlandırılmayacağını, evlerin
kura ile belirleneceğini söyledi.
Evlerin inşası tamamlanana kadar hak sahiplerine 700 lira kira yardımında
bulunulacağını belirten Düzova, şu anda 80-100 bin lira arasında değişen evlerin
fiyatlarının proje tamamlandığında 700-800 bin liraya çıkacağını kaydetti.
Düzova, yapılacak evlerin havuzlu, tenis kortlu süper lüks daireler
olacağını ve 3 bin konut yapılacağını bildirdi.
Avan projelerin hazırlandığını, kat planlarının belirlendiğini belirten
Düzova, hak sahipleriyle anlaşma sürecinin başladığını, hak sahiplerinin tümüyle
sözleşme imzalandıktan sonra inşaat sürecinin başlayacağını anlattı. Düzova,
projenin başladıktan sonra iki yıl içinde tamamlanmasının öngörüldüğünü ifade
etti.
GAZİOSMANPAŞA SARIGÖL

- Gaziosmanpaşa’da Sarıgöl–Yenidoğan kentsel dönüşüm projesiyle
gecekondu işgali ve kaçak yapılaşma ortadan kaldırılıp, alt–orta gelir
düzeyine hitap edecek sosyal konutlar üretilecek. Bölgede, ayrıca yeşil alan
artacak, okul alanları, açık ve kapalı otoparklar, sağlık tesis alanlarının yanı
sıra yönetim ve kültür merkezleri gibi sosyal alanlar da yer alacak.
TOKİ ile ortak gerçekleştirilecek Sarıgöl-Yenidoğan Kentsel Dönüşüm
Projesi’nin, Hamam Caddesi ile PTT arkası sokak ve Sayaocağı Caddesi arasında
kalan ve Sarıgöl ile Yenidoğan mahallelerinin bir kısmını kapsayan 285 bin
metrekarelik alanda oluşturulması planlanırken, Belediyeye ait olan 30 dönümlük
alanda sosyal konut üretilecek.
- Mimar Zaha Hadid’in hazırladığı Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi, Pendik
ve Kartal sahil, Kartal Merkez ve E-5’ten sahile inen, taş ocağını da içine alan
555 hektarlık bir alanı kapsıyor. Projede, ağırlıklı iş kuleleri, az sayıda
konut, kültürel alan, opera evi, park, oteller, restoranlar, yat limanı ve marina
olacak.
Kartal, kentsel dönüşüm projeleri ile İstanbul’un en önemli merkezi iş
alanları bölgesi ve kültür-sanat merkezi olacak.
Bu arada, Kadıköy Fikirtepe, Bağcılar, Sarıyer Derbent, Armutlu ve
Karanfilköy, Gaziosmanpaşa Malkoçoğlu, Üsküdar, Ümraniye, Sultanbeyli, Tuzla’nın
da bazı bölgelerinde kentsel dönüşüm gerçekleştirilmesi için çalışmaların sürdüğü
öğrenildi.
AA

Konuyla ilgili basında çıkan diğer haberler

FATİH VE BEYOĞLU BELEDİYELERİ, TARİHİ TESCİLLİ
KÜLTÜR VARLIKLARININ BULUNDUĞU 8 AYRI BÖLGEDE
YENİLEME PROJESİ YÜRÜTÜYOR

Tarihi tescilli kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu Fatih ve Beyoğlu belediyeleri, 8 ayrı
bölgede yenileme projesi yürütüyor.Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve
Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun kapsamında Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri (Sulukule),Fener-Balat, Ayvansaray Türk Mahallesi, Yalı Mahallesi, Süleymaniye,
Yedikule-Gazhane-Yenikapı, Nişanca ve Sultanahmet bölgelerinde yürütülen yenileme
çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi verdi.

Demir, 2005 yılında başlatılan Sulukule Projesi’nin 90 bin metrekarelik alanda 620 daire, 45 dükkan, bir butik otel ve bir de kültür merkezini kapsadığını belirterek, yapılacak 620 dairenin 620 mülk sahibine verileceğini, 430 kiracıya da uygun ödeme koşullarıyla Taşoluk’ta ev verildiğini kaydetti. Demir, "Burada kamuoyunda yansıtıldığı gibi birilerini bir yere gönderme gibi bir şey olmadı. Gerek mülk sahipleri, gerek kiracıların memnun edilmesi için
her şey yapıldı. Keşke yoğunluğu artırarak hem kiracıları hem daire sahiplerini ev sahibi yapabilseydik. Ancak böyle bir imkan yok, çünkü burası SİT alanı. Yenilenen binaların sura yakın olanları 2 katlı, surdan uzaklaşınca 3-4 kat
olabiliyor. Burada İstanbul’un herhangi bir yerinde olduğu gibi gökdelen yapamıyorsunuz."

Mülk sahiplerinin yüzde 98’i ile uzlaştıklarını, uzlaşılamayan yüzde 2’sini de mülkiyetin intikalinde sıkıntı olanlar, kayyuma düşenlerin oluşturduğunu ifade eden Demir, "Sulukule’de bir tane bile mal sahibinin açtığı dava ile karşılaşmadık. Dünyada bunun örneği yok" dedi. Demir, evlerin ilk değerinin peşinat olarak kabul edildiğini, bina bittikten sonraki inşaat maliyetini de ev sahibinin 180 ayda ödeyeceğini belirterek, "Bu arada ev sahiplerine ayda 400, kiracılara ayda 300 lira kira yardımında bulunuyoruz. Onların iş sahibi olmaları için kurslar açtık. Proje sadece evlerin yıkılıp yeniden yapılması değil, Türkiye’de dönüşüm ve sosyal proje adına örnek olacak. Üniversitelerde okutulacak örnek bir proje olacak"
diye konuştu. Çalışmaların başladığını ve projenin 2012 yılının ilk çeyreğinde tamamlanmasının planlandığını bildiren Demir, yapılan dairelerin söylendiği gibi villa değil, 60-120 metrekare arasında değişen evler olduğunu söyledi.
Demir, "Mimari tarzları Osmanlı-Türk mimarisi çizgileri olacak. Ne sokak siluetlerini, ne ada yapılarını bozduk. Yenilemeyi tarihten geldiği gibi koruyarak yaptık. İnanılmaz renkli bir proje" dedi.

Sulukule’de koruma kurulu tarafından onaylanan imar planları kayıtlarına göre 22 olan tescilli korunması gereken bina sayısını yaptıkları çalışmalar sonucunda 46’ya çıkardıklarını vurgulayan Demir, orada tarihe saygılı bir yapı
oluşmasını istediklerini kaydetti. Demir, Sulukule’de 2005 yılında çalışmalara başlamadan önce eğlence evi olarak çalışan 3 ev olduğunu tespit ettiklerini belirterek, şöyle konuştu: "Roman kültürünün devam ettirilmesi için bütün çizgileri koruduk. Evlerin önünde taşlıkları, sohbet edecekleri alanları vardı. Evin arkasında
herkesin ortak kullanacağı mekanlar vardı. Bunları aynen koruduk. Yeni yapılan
evlerde de Romanların kültürlerini devam ettirebilecekleri mimari ve fiziki alt
yapı var. Oradaki halkın asimile edildiği konusu çok tartışıldı ama bu süreçte
Romanlar kendilerini muhafaza edebildiler mi Çalışmalara başlamadan önce
üniversiteyle yaptığımız bir anket vardı. Buna göre, Sulukule’de ’Ben romanım’
diyenlerin oranı yüzde 17’ydi."

"SATMAMALARI İÇİN TAPUYA ŞERH BİLE KOYDURDUK"-


Proje öncesinde 100 metrekarelik bir evin değeri 10 bin lirayken şimdi
bunun 100, 150 bin liraya çıktığını ifade eden Demir, "Böylesine iki mahalleye
proje yapıyorsunuz. Burada muhakkak ciddi bir rant oluşacaktır. Proje başlamadan
herkesi çağırdık, tek tek konuştuk. ’Ben mülkünüzün garantisiyim, burada bu kadar
cefa çektiniz, sizden ricam mülkünüzü satmayın’ dedim. Onların mülklerini
satmamaları için tapuya şerh de koydurduk. Fakat buna rağmen mülk satılabiliyor.
Ne yaparsanız yapın, mülk satışının önüne geçemiyorsunuz ama hala bize güvenenler
var." Sulukule’deki kiracılara, TOKİ’nin Taşoluk’ta yaptığı binalarda
peşinatsız, KDV’siz, damga vergisiz, ayda 250 lira 180 ay ödemeli ev sahibi
olabileceklerini anlattıklarını belirten Demir, "Herkes güle oynaya kabul etti.
250 lirayı ödeyemeyenlere 100 lira daha katkıda bulunduk. Dayanıp orada duran,
evlerini muhafaza edenlere gidip gelmelerini kolaylaştırmak için servis koyduk.
Taşoluk’a giden kiracıların evlerini 20-30 bin liraya devrettiklerini duyuyorum,
üzülüyorum. Bu çok kötü bir şey. Çocuklarına miras bırakabilecekleri evlerini
satıyorlar" dedi.

FENER-BALAT

Mustafa Demir, Fener Rum Patrikhanesinden başlayan ve Ayvansaray’a kadar
sur kenarındaki 534 binayı ilgilendiren 80 bin metrekarelik Fener-Balat yenileme
projesinin koruma kurulları tarafından onaylandığını ve ihalesinin yapıldığını
belirterek, projenin uygulama aşamasına geldiğini söyledi.
Projenin 2007 yılında ihalesinin gerçekleştirildiğini belirten Demir,
belediyenin mülk sahipleri ve kiracıların haklarını koruma noktasında devreye
girdiğini, inşaatı ihaleyi kazanan firmanın yapacağını kaydetti.
Dairelerin kat karşılığı mantığı üzerinden yapılacağını ifade eden Demir,
şu bilgileri verdi:
"Örneğin 150 metrekarelik bir yeriniz var. Bittikten sonra ’75 metrekare
yer alacaksın’ diyoruz. İnsanlar tepki gösteriyor. ’Benim 150 metrekare yerim
vardı, şimdi bana 75-80 metrekare yer veriyorsunuz’ diyor. Sulukule ve
diğerlerinde şunu gördük; bir yeri yenileme alanı ilan ettiğiniz zaman insanların
beklentileri birden yükseliyor. Beklentilerin 10 katına çıktığını gördüm. 150
metrekare yerine 75 öneriyoruz, ama buralar yıkılıp yeniden yapılıyor, bir inşaat
maliyeti var. Proje sonunda 150 metrekarelik bir dairenin değeri 100 bin lirayken
80 metrekarenin değeri 300 bin lira olacak. Ciddi bir rant oluşacak ama insanlar
mülklerinin artı değerine değil metrekareye bakarlar."
Demir, Fener-Balat projesinde örneğin 150 metrekare dairesi olanlara
ilave 25 metrekarenin inşaat maliyetini ödeyerek, 75 yerine 100 metrekare
almalarını sağlayabileceklerini belirtti.
Eyüp’ten Haliç’e sahil kesimindeki görüntünün çok kötü olduğunu, terk
edilmiş gibi göründüğünü ifade eden Demir, "Her an yıkılmaya yüz tutan binalar
İstanbul’a yakışmıyor. Fener-Balat’ta kendi mülkünüz olabilir ama burası şehrin
ortak kültürel değeri. ’Burada bir yerim var, kalsın’ diyemezsiniz. Biz belediye
olarak bunlara müdahale etmek zorundayız ama mülk sahibinin hakkını gözetiyoruz.
Bunları gerçekleştirmek, insanları memnun etmek, kurduğunuz hayali vatandaşa da
kurdurmak gerçekten çok önemli. Proje sonunda burası İstanbul’un prestij mekanı
olacak" diye konuştu.
Fener-Balat’taki 256 tescilli kültür varlığını 324’e çıkardıklarını
bildiren Demir, şöyle devam etti:
"Buradaki binalar 50 metrekare üzerine kurulu 3 katlı binalar. 150 yıl
önce bir evde, bir aile oturuyordu. Giriş katta ıslak zeminler, üst katlarda
oturma ve yatak odaları vardı. Şimdi her katta bir aile oturuyor ve her kata
ıslak zeminli mahaller oluşturulmaya çalışılmış. Sonuçta izolasyon yapmak mümkün
değil. Bu binalar İstanbul’un sanayi döneminde yapıldığı için yönleri de Haliç’e
değil, karaya bakıyor. Binaların hepsinin sırtları Haliç’e, yüzleri şehre
bakıyor. Bunun da yönünü değiştireceğiz. Çok heyecanlıyız. Projeyi 2014 yılından
önce bitireceğiz."

AYVANSARAY TÜRK MAHALLESİ

Ayvansaray Türk Mahallesi Yenileme Projesinde 15’i tescilli 60 ev
bulunduğunu belirten Demir, bunların ahşap, özgün Osmanlı mimarisinin günümüze
kadar ulaşan örnekleri olduğunu söyledi.
Fatih Belediye Başkanı Demir, şu bilgileri verdi:
"Her kış evlerin biri tahrip edildi. Çok güzel bir köşk vardı,
gözlerimizin önünde gitti. Orada oturanlar ısınmak için güzelim köşkü
değerlendirdiler. Burası çok güzel bir yer. Bir girişi, bir çıkışı var. Projeleri
bitti, kurul tarafından onaylandı, uygulama projeleri bitti, yakında ihalesi
gerçekleştirilecek. Burayı 2012 yılı sonunda bitireceğiz.
Ayvansaray Türk Mahallesi, Anemas Zindanları’nın hemen bitişiği.
Ayvansaray kültür güzergahının önemli noktalarından birisi. Proje sonunda
vatandaşlar, Kariye Müzesi’nden Tekfur Sarayı’na, Anemas Zindanları’na, Türk
mahallesine, Balat’a, Fener’e, Patrikhane’ye yürüyebilecek. Bunun hayali bitti.
Mülkiyet problemi ile karşılaşmayacağımızı düşünüyoruz. Süre bürokrasi ve büyük
bir inşaat için."

YALI MAHALLESİ

Mustafa Demir, Yenikapı kazı alanı ile Kennedy Caddesi arasında kalan
bölümde yer alan Yalı Mahallesinin de yenileme alanı olarak ilan edildiğini
anımsatarak, projenin 50 bin metrekarelik bir alanı kapsadığını, 2-3 katlı
binaların çoğunun tescilli eserlerden oluştuğunu söyledi.
Burada avan projenin bittiğini, mülk sahipleriyle görüşmenin devam
ettiğini kaydeden Demir, "Projenin bitmesi 2014 yılını geçer. Burayı Fatih
Belediyesinin kendi şirketi yapabilir" dedi.
Kentsel dönüşümde alan boşaltılmadan yakınına yapılacak çok katlı bir
binaya insanların taşınabileceğini ve sonra mekanın ele alınabileceğini, yapılan
dairelerin de satılarak, ciddi para kazanılabileceğini anlatan Demir "Ancak
yenilemede bir tas su ve bir kap var. Biz cambazlık yaparak, fedakarlık yaparak,
her bir yenileme alanını kendine özgü düşünerek, her probleme bir çözüm üreterek
yola devam ediyoruz" diye konuştu.

SÜLEYMANİYE

Süleymaniye Bölgesi Yenileme Alanı Projesi hakkında da bilgi veren Demir,
bunun Fatih Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve KİPTAŞ’ın yürüttüğü bir
proje olduğunu bildirdi.
Süleymaniye’den İMÇ bloklarına kadar devam eden alanda 900 binayı
ilgilendiren projede büyük bir mesafe alındığını belirten Demir, belediyenin
KİPTAŞ’ın çalıştığı 39 adada çalıştığını, bunların da 6’sının inşaata hazır hale
geldiğini söyledi.
Burada alanın çok geniş olduğunu, yoğun bir yapılaşma bulunduğunu ifade
eden Demir, şöyle konuştu:
"Normalde 2-3 katlı binalar ama bakıyorsunuz zaman içinde 8-10 katlı iş
yerleri yapılmış. İş hanları içinde çalışma şartları inanılmaz kötü. Projede
bütün bunların tasfiyesi gerekiyor. Burada oturanların da Sulukule’de olduğu gibi
alanın dışına çıkarılması gerekiyor. Orada görüntü de çok hoş değil. Proje
üzerinde uzun süre çalışıldı, gerek proje oluşturulması gerek mülklerin alınması
konusunda ciddi paralar harcandı. Burada hedef; Süleymaniye’nin zaman içinde
tekrar meskun mahale dönüştürülmesi. Unkapanı’na çıkan ve Bozdoğan Kemeri’nin
altından geçen Atatürk Bulvarı’nı yok sayın, aslında Süleymaniye ve Zeyrek mimari
olarak da döneminde yaşayan insanların sosyo-ekonomik düzeyleri de aynıdır. Fakat
Atatürk Bulvarı bıçak gibi kesince birisi Süleymaniye, birisi Zeyrek olarak
kalmış. İki ayrı semt gibi ama onlar birbirini tamamlıyor. İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da kabul ettiği ve onayladığı bir proje var.
Atatürk Bulvarı’nı yer altına almayı öngören proje gerçekleşirse Zeyrek ve
Süleymaniye tekrar bir araya gelecek."
Demir, Yedikule-Gazhane ile Nişanca ve Sultanahmet bölgesinin de yenileme
alanı olarak ilan edildiğini ve buralara ilişkin çalışmaların da yakın zamanda
başlayacağını bildirdi.

BEYOĞLU’NDA TARLABAŞI

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da yıllardır ihmal edilen,
yok olmaya yüz tutan Beyoğlu’nun Tarlabaşı semtini yeniden ayağa kaldırmak için
"Tarlabaşı Yenileme Projesi"ni hazırladıklarını ve projenin 213’ü tescilli
olmak üzere toplam 278 yapıyı kapsadığını kaydetti.
Tarlabaşı’nda Bülbül, Çukur ve Şehit Muhtar mahallelerinde proje
kapsamında toplam 20 bin metrekarelik alanda 5 bine yakın bina bulunduğunu,
kendilerinin sadece yüzde 5’lik kısmı oluşturan 278 bina ile ilgilendiklerini
anlatan Demircan, "Neden bu 278 bina Çünkü Tarlabaşı’nda terk edilmiş, yaşam
yoğunluğunun minimumda olduğu, her an çökmeye hazır 278 binayı özellikle seçtik.
Her an yok olacak ve bitecek. Onun için bir an evvel en kangren bölümü çözelim.
Biz burayı çözersek, bundan sonrası kendiliğinden bir ivmeyle, bir heyecanla
döner diye bu bölümü seçtik. Bu alanda yaklaşık 500 mülk sahibi var. Ancak 278
binanın yüzde 70’i boş. Geriye kalan yüzde 30’un bir bölümü de ticaret erbabına
ait" dedi.
Mülk sahiplerinin yüzde 70’i ile anlaştıklarını, anlaşmaya varamadıkları
yüzde 30’una da kamulaştırma davası açıldığını belirten Demircan, mülk
sahipleriyle kat karşılığı anlaşma ya da satın alma şeklinde anlaşanların
olduğunu söyledi.
Tarlabaşı’nı Paris’teki Champs Elysees’ye dönüştürmeyi hedeflediklerini
belirten Demircan, projesinin kültür mirasını koruyan bir proje olmanın yanı sıra
deprem için de yapılan bir proje olduğunu ifade etti.
Demircan, "Tarlabaşı’nın bugünkü halinin bir değeri var. Bir de
yapıldıktan sonraki değeri var. Vatandaşımız bugünkü haliyle binasını teslim
ediyor ama sonuçta bunun yerine aldığı mal, bugünkünün kat be kat üzerinde bir
değerle geri dönüşü var. Kurulan mekanizma bir kazan kazan mekanizması. Burada
hem kent, hem yatırımcı, hem mal sahibi kazanıyor. Neticede kamu da çevresini
güzelleştirdiği için kazanmış oluyor" diye konuştu.
Demircan, proje kapsamında 278 binanın tek tek rölöve, restitüsyon ve
bunlara dayanarak restorasyon projelerinin yapıldığını ve bunların da kültür
mirası adına var olan bir değeri kaybetmemek adına yapıldığını söyledi.

İTÜ MİMARLIK FAKÜLTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. TÜRKOĞLU: "DÖNÜŞÜMÜN VAHŞİ BİR ŞEKİLDE YAPILMAMASI GEREKİYOR. HALKIN PROJEYE ORTAK OLMASI ÖNEMLİ"

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Handan Türkoğlu,
kentsel dönüşümün vahşi bir şekilde yapılmaması gerektiğini belirterek, "(Kanun bize bu yetkiyi veriyor, illa bu şekilde uygulanacak) şeklinde yaklaşılırsa büyük memnuniyetsizlik ortaya çıkıyor. Halkın projeye ortak olması önemli" dedi. Türkoğlu, İstanbul’da, Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri tarafından yürütülen "kentsel dönüşüm" ve "kentsel yenileme" projelerini AA muhabirine değerlendirdi.

Kentsel dönüşüm, yenileme, koruma veya yeniden düzenlemenin mevcut bir dokunun yeniden düzenlenmesi anlamına geldiğini belirten Türkoğlu, "kentsel yenileme"de, tescilli eserlerin korunarak bölgenin eski halinin sürdürülmesine,
"kentsel dönüşüm"de ise zaman içinde özelliğini yitirmiş kent parçalarının yeniden hayata kazandırılmaya çalışıldığını anlattı. Zaman içinde, kentin merkezi alanlarının boşaltıldığını, günümüzde ise kent merkezlerinin yeniden canlandığını ifade eden Türkoğlu, "Şimdi kent merkezlerine büyük talep var ve kent merkezleri de dönüşüyor. Cihangir’in
dönüşmesi başka bir şey, 1950’lerden sonra yoğun bir şekilde ortaya çıkan gecekonduların dönüşmesi başka bir şey, Zeytinburnu’ndan dericilerin gitmesi başka bir şey" diye konuştu.

Kentsel dönüşümün az da olsa çok da olsa yaşayan bir dokunun yenilenmesi anlamına geldiğini anlatan Türkoğlu, şu görüşleri dile getirdi: "Karşınızda bir sosyal yapı ortaya çıkıyor, bunun en vurucu yanı bu. Bir
şeyin hayatını değiştiriyorsunuz. O şeyden bağımsız bunu yapamazsınız. Dönüşümde
ekonomik meseleler de teknik meseleler de var. En önemli sorun sosyal mesele...
Onun için projelerin çok dikkatli bir şekilde ortaya konulması lazım. Herkesi
karşınıza alarak bir süreç gerçekleştiremeyebilirsiniz. Dönüşüm başladığında
domino taşı gibi o bölgeyi de etkileyecektir. Şehrin bir noktasında yapılan
dönüşüm, sadece orada oturanları değil, çevresini de çok etkiyecektir. Bunun için
şehrin diğer paydaşlarının da sürece katılması gerekiyor."

"PARSEL BAZINDA YENİLEME YERİNİ KENTSEL DÖNÜŞÜME BIRAKTI"

Türkiye’nin bu konuda önemli bir kültürel altyapısı olmadığını vurgulayan
Türkoğlu, 1960’larda 2 katlı evlerin yıkıldığını ve organize olmasa da şehirlerin
yenilendiğini anlattı. Türkoğlu, o dönemde yenilemenin daha çok parsel ölçeğinde
olduğunu, gelinen noktada bunun yerini kentsel dönüşüme bıraktığını ifade ederek,
"Plansız ve normlara uygun olmadan ortaya çıkan gecekondular var. Bu yenilenecek
ve dönüşecekse bunun biraz daha şehircilik kurallarına uygun olması gerekir.
Katılımlı bir tasarım veya planlama kültürü oluşmadığı için belediyeler de ’Bunu
nasıl uygularız’ diye bakıyor ve en kolayı ’Yık, yerine bloklar yap, içine
herkesi koy’. Bu mantık yanlış" dedi.
Belediyelerin bu süreçte TOKİ ile iş birliği yaptığını, onların
yaklaşımının da "yık, yerine blok yap" şeklinde olduğunu iddia eden Türkoğlu,
bu süreçte arzu edilmeyen sosyal sorunlar ortaya çıkabileceğini söyledi.
Kentsel dönüşüm yapılan bölgede yaşayan kiracıların da zor duruma
düştüğünü belirten Türkoğlu "Çünkü bu dönüşümler, yoksul bir bölgede yapılıyorsa
ve kiracı nüfusu yüksekse, bölge kullanıcı değiştiriyor, o kesim açıkta ve
çaresiz kalıyor. Böylece çok büyük sosyal sorunlar ortaya çıkabiliyor" diye
konuştu.
Handan Türkoğlu, kentsel dönüşümün sosyal bir süreç olarak görülmesi ve
katılımcı bir anlayışla sürdürülmesinin önemine işaret ederek şöyle konuştu:
"Sonunda teknik sorunlar bir şekilde hallediliyor. Ama dönüşümde orada
yaşayanlarla ortak bir çözüm bulunması önemli. Dönüşümün vahşi bir şekilde
yapılmaması gerekiyor. ’Kanun bize bu yetkiyi veriyor, illa bu şekilde
uygulanacak’ şeklinde yaklaşılırsa büyük memnuniyetsizlik ortaya çıkıyor. Asıl
önemlisi senelerce oluşan bir kültür yok ediliyor. Dengelerin de korunması lazım.
Halkın projeye ortak olması önemli."
Prof. Dr. Türkoğlu, kentsel dönüşümde TOKİ’nin yapımcı değil, finansman
sağlayıcı olarak sürece katkı vermesi gerektiğini ifade ederek, "Sonuç olarak
ortada bir masraf var ve bunun yapılması gerekiyor. Belediye ön ayak olabilir,
halk buna destek verebilir, ama devlet desteğinin de olması gerekiyor. TOKİ,
yapımcı olduğu zaman iyi sonuçlar alınmıyor. ’Her tarafı yık, yüksek bloklar yap,
çevreyi boşalt’ mantığıyla iyi konutlar üretebilir, yeşil alan sağlayabilirsiniz,
ama oradaki hayatı mahvedebilirsiniz" diye konuştu.
Bu işin sosyal bir süreç olduğu benimsenmezse sorunun çözülemeyeceğini
dile getiren Türkoğlu, "Bu iş sadece mimarlık, mühendislik konularıyla çözülecek
bir konu değil, daha geniş kapsamlı ele almak lazım" dedi.

"DÖNÜŞÜM GEREKLİDİR"

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Anabilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. Hayati Tüfekçioğlu da İstanbul’da kentsel dönüşüm projelerini
gerekli kılan iki temel unsur bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bunlardan birincisi depremle ilgilidir. Zeytinburnu bölgesi buna örnek
verilebilir. Bu bölgede çarpık bir kentleşme ve son derece niteliksiz konutlar
bulunmaktadır. Olası bir İstanbul depreminden en çok etkilenecek olan bu bölge,
son derece büyük risk altındadır. Kentsel dönüşüm ve yenileme gerektiren yerlerin
diğer bir özelliği de İstanbul’da ’çöküntü’ alanları olmalarıdır. Bunlara örnek
olarak Gedikpaşa, Süleymaniye’nin kimi kesimleri, Fener-Balat-Ayvansaray bölgesi,
Sulukule ve Tarlabaşı-Tepebaşı verilebilir."
Kentin içinde hatta merkezinde olan bu bölgelerin aynı zamanda tarihi
dokuya da sahip olduğunu belirten Tüfekçioğlu, "Ancak tahrip olmuş, harap
yapılarla doludur. Ve bu harap yapılarda çoğu zaman adeta bu yapılara benzer
özelliklere sahip insanlar yaşamaktadır. Çöküntü bölgeleri son derece yoksul,
bazen kimsesiz insanların sağlıksız koşullarda ve yangın deprem riskine çok açık
şekilde yaşadıkları yerlerdir. Hatta bazen bu bölgelerdeki kimi binalar,
deprem-yangın olmasa bile kendiliğinden çökecek kadar niteliksizdir" diye
konuştu.
Bu bölgelerin bazılarının kentsel dönüşüm projeleri uygulanarak
"soylulaştırıldığını" kaydeden Tüfekçioğlu, kentsel dönüşüm projeleri sonucu
soylulaştırılan bölgelerde önemli oranda tarihi dokuya sadık kalınarak, binaların
niteliğinin yükseltildiğini anlattı.
Tüfekçioğlu, bu durumun beraberinde "rant" olgusunu gündeme
getirdiğini, şehrin çok merkezi yerlerinde bulunan bu bölgelerde niteliğin
artmasının konut ve kira fiyatlarında çok ciddi yükselişler, hatta sıçramalar
meydana getirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Kentsel dönüşüm projeleri İstanbul için gereklidir. Belediyeler eli ile
yürütülen bu çalışmalarda dikkate alınması gereken ilk husus tarihi dokunun
korunması, bölgedeki tarihi mirasın açığa çıkartılması ve bu dokuya uygun, bu
dokuyla uyumlu binaların yapılmasıdır. İkinci dikkat edilmesi gereken yön de
yenileşme projesi sonunda sadece binaların niteliği değil, bölgede yaşam tarzı ve
standartlarının da yükselecek oluşudur. Yani konunun şehir planlaması ve mimari
tasarım dışında sosyal bir boyutu da bulunmaktadır. Bu bakımdan belediyelerin
yenileşme projelerinde bölge halkı ve sivil toplum kuruluşlarının katılımını da
sağlaması gerekmektedir. Onların istek ve beklentilerini dikkate almalı, karar
alma süreçlerinde yer almalarını sağlamalıdır. Halk sürece katılmadığı takdirde
soylulaşma ile ortaya çıkacak yüksek rant bölgede ciddi gerilimlere yol
açabilir."

"DÖNÜŞÜM MEŞRU MU, HERKES İÇİN Mİ, KAMU YARARINA MI"

Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi
Doç. Dr. Asuman Türkün de kentlerin, rant değerine göre bölümlere ayrılmış
fiziksel mekanlar olmadığını, toplumsal olarak kurulduklarını ve
biçimlendiklerini belirterek, "Kentler, yıllar içinde, insanların anlam
dünyalarıyla bütünleşerek ve bir bellek yaratarak kurulan yaşam alanlarıdır,
kolay oluşmaz" dedi.
Kentsel dönüşümlerin, o kentin gerçekliğine uygun yapılması gerektiğini
belirten Türkün, günümüzde kentsel dönüşümün fazlasıyla ranta odaklanmış biçimde
yürütüldüğünü savundu.
Kentsel dönüşümün fiziksel bir yetersizlikten dolayı, kentin ihtiyaçları
göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini ifade eden Türkün, "Dönüşüm
meşru mu, herkes için mi, kamu yararına mı, tamamen ranta mı yönelik, bunun
anlaşılması çok önemli" diye konuştu.
Doç. Dr. Türkün, 2005 yılından bu yana kentsel dönüşümün önünü açacak
birçok yasa değişikliği yapıldığını, bu yılın Haziran ayında yapılan değişiklikle
de kentsel dönüşüm yapılamayacak yer kalmadığını söyledi.
Son yasa değişikliğiyle mülk sahiplerinin bireysel dava açma hakkının,
son Anayasa değişikliyle de sivil toplum kuruluşlarının "kamu yararı"nı
gözeterek dava açmasının yolunun kapatıldığını anlatan Türkün, kanunun halkla
uzlaşma getirdiğini "Uzlaşma esastır, uzlaşılmazsa kamulaştırılacak" dediğini
kaydetti.
AA

İstanbul yenileniyor

İstanbul, siluetini değiştirmeye, binlerce aile de taşınmaya hazırlanıyor. Haziran ayında Belediye Kanunu’nda yapılan değişiklikle kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan etme yetkisi alan Büyükşehir Belediyesi’nin, TOKİ ve KİPTAŞ aracılığıyla yürüttüğü projelerle gecekondular ve depreme dayanıksız yapılar yıkılıp yeni konutlar yapılıyor. Yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında mülk sahipleriyle anlaşma yoluna gidiliyor.  Kentsel dönüşüm alanlarındaki ev sahiplerine, anlaşma olması halinde ya aynı yerde  ya da başka alanlarda konut veriliyor.

‘Vahşice uygulanmasın’

Uzmanların ‘vahşice uygulanmasın’ diye uyardığı ve bir kısmı da ‘olaylı’ geçen dönüşümden bazı projeler:

Küçükçekmece: Gecekondular yıkıldı, bir buçuk yılda 2 bin 640 konut bitti.

Zeytinburnu: Temelleri geçen yıl 17 Ağustos’ta atılan Sümer Mahallesi’nde 1700 konut yapılacak. Üç etaplı proje kat karşılığında ve 2014 sonu bitecek.

Esenler: Çiftehavuzlar Mahallesi’nde vatandaşların evleri, bedeli yeni verilecek ev için peşinat kabul edilerek yıkılacak. 

Esenyurt: Mehterçeşme‘deki 100 mülk sahibi ile anlaşılıp ‘Osmanlı mahallesi’ kurulacak. İstiklal ve Fatih mahallelerindeki evler de yıkılarak Roman vatandaşlara özel mahalle oluşturulacak.

Eyüp: Bayramoğlu halkı, yan mahallede inşa edilecek siteye taşınacak. 

Maltepe: 15 bin nüfuslu Başıbüyük Mahallesi’nde 1740 konut var. Tapu tahsisi olan  170 konut için daire takası yapılacak. Ancak tapu tahsis belgesi olmayan 1500 gecekondu için problem yaşanıyor.

Başakşehir: 5 bin 100 konut yapıldı.

Fatih: Romanların olaylı şekilde boşalttığı Sulukule’deki proje 620 daire, 45 dükkân, bir butik otel ve bir de kültür merkezini kapsıyor. Fener-Balat projesinde 534 bina yenilenecek.  Süleymaniye projesine 900 bina dahil.

Paris ayağınızda

Beyoğlu:  Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan  ‘Tarlabaşı Yenileme Projesi’nin toplam 278 yapıyı kapsadığını belirtiyor. Belediyenin hedefi Tarlabaşı’nı Paris’teki Champs Elysees’ye dönüştürmek.Güngören: Tozkoparan’da 4 bin mülk sahibinin hakkı var. Mülk sahiplerine, devrettiği evin büyüklüğünde karşılıksız ev verilecek.  Kartal: Dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid’in hazırladığı Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi, Pendik ve Kartal sahil, Kartal Merkez ve E-5’ten sahile inen  555 hektarlık bir alanı kapsıyor. Projede, ağırlıklı iş kuleleri, az sayıda konut, kültürel alan, opera evi, park, oteller, restoranlar, yat limanı ve marina olacak.

‘Süper lüks’ evler

Ataşehir:  Belediye Başkanı Teknik Danışmanı Mehmet Ali Düzova’nın verdiği bilgiye göre 3 bin konutluk proje Yenişehir Mahallesi Şerif Ali Çiftliği mevkiindeki yürütülüyor. Eskimiş yapılarda oturan 1290 hak sahibine teslim ettikleri ev büyüklüğünde yeni ev verilecek. Evler bitene kadar hak sahiplerine 700 lira kira yardımı yapılacak. Şu anda 80-100 bin lira arasında değişen evlerin fiyatlarının proje tamamlandığında 700-800 bin liraya çıkacağı belirtiliyor. Yapılacak evler havuzlu, tenis kortlu süper lüks daireler olacak.
Radikal

 

İstanbul yenileniyor

Gecekondular modern binalara dönüşüyor, İstanbul yenileniyor. İşte 'kentsel dönüşüm'ün detayları...

İSTANBUL’DA birçok ilçede gecekondu, depreme dayanıklı olmayan ve zaman içinde eskiyen binalar, ‘Kentsel Dönüşüm’ projeleriyle modern binalara dönüşüyor. Küçükçekmece, Ayazma ve Tepeüstü’nde dönüşüm projeleri tamamlandı, birçok ilçede de çalışmalar devam ediyor. Uzmanlar, sosyal sorunlar ve gerginlikler yaşanmaması için, “Dönüşümün sosyal ve tarihi boyutunun unutulmaması, halkında projeye sahip çıkması” gerektiğinin altını çiziyor

İstanbul; büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri, TOKİ ve KİPTAŞ’ın yaptığı projelerle baştan başa yenileniyor. Birçok ilçede gecekondu, depreme dayanıklı olmayan ve zaman içinde eskiyen binalar yerlerini modern binalara bırakıyor. Küçükçekmece Ayazma ve Tepeüstü’nde bin 800 aileyi kapsayan Türkiye’nin en büyük gecekondu önleme projelerinden biri tamamlandı. Çatalca, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Kartal, Maltepe gibi birçok ilçede kentsel dönüşüm projeleri hayata geçirilirken, tarihi yarımadada yer alan pekçok bölgede de restorasyon ve yenileme projeleri sürüyor.

İstanbul’da yürütülen “Kentsel Dönüşüm” projeleri şöyle:

* Küçükçekmece: Ayazma-Tepeüstü Kent ve Yenileme - 21. yüzyıl Kent Vizyonu Projesi’nde TOKİ ve Büyükşehir Belediyesi ile ortak çalıştı. Gecekondular yıkıldı, 1.5 yılda 2 bin 640 sosyal konut tamamlandı ve 1.800 aile yeni evlerine taşındı.

* Halkalı: 2 bin 64 konut yapıldı. Küçükçekmece Belediyesi’nde halen devam eden kentsel dönüşüm alanları mevcut.

* Zeytinburnu: Sümer Mahallesi Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projesi, 171 bin metrekarelik konut alanı ve 46 bin 500 metrekarelik dükkan alanını kapsıyor. Mahalle dokusu korunarak KİPTAŞ toplam 1700 konut yapacak. Projenin gerçekleştirilebilmesi için “kat karşılığı anlaşma modeli” benimsendi. Projenin ilk etabının, 2011 yılı sonuna, tamamının 2014’e kadar bitirilmesi hedefleniyor.

* Çatalca: Gecekondu önleme bölgesi olarak belirlenen Kaleiçi ve Ferhatpaşa mahallelerinde kentsel dönüşüm projesi uygulanıyor.

* Esenler: Yüzde 33’ü Hazine’ye ait Çiftehavuzlar Mahallesi’nde kentsel yenileme projesi için TOKİ ile ön protokol imzalandı. Vatandaşların evleri, bedeli yeni verilecek ev için peşinat kabul edilerek yıkılacak. Vatandaşlar, yeni dairelerin fiyat farkını taksitlerle ödeyecek.

* Esenyurt: Mehterçeşme Mahallesi’ndeki 100 mülk sahibi ile anlaşılacak ve burada Osmanlı mimarisi tarzında “Osmanlı Mahallesi”, İstiklal ve Fatih mahallelerindeki evler de yıkılacak ve Roman vatandaşlara özel mahalle oluşturulacak.


* Eyüp: Büyük bölümü vakıf arazisi olan Güzeltepe Mahallesi’ne bağlı Bayramoğlu Çobançeşme mevkisindeki kentsel dönüşüm projesi hazırlandı. Proje kapsamında, burada oturan vatandaşlar, yan mahallede KİPTAŞ tarafından inşa edilecek modern bir siteye taşınacak. Bayramoğlu mevkisine de bir vakıf üniversitesi inşa edilecek.

* Maltepe: 15 bin nüfuslu Başıbüyük Mahallesi’nin tapusu Maltepe Belediyesi’ne ait olan alan üzerinde bin 740 konut bulunuyor. Bunların 170’i tapu tahsis belgeli. Bu konut sahiplerine daire takas önerisi sunuldu.

* Güngören: Tozkoparan Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi, 60 hektarlık bir alanı kapsıyor. Alanda, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın 1960’lı yıllarda Roman vatandaşların konut sorununu çözmek amacıyla “Gecekondu Önleme Projesi” adı altında yaptığı sosyal konutlar yer alıyor. Yüzde 86’sı devlet arazisi, geri kalanı özel mülkiyet olan arazide, 4 bin mülk sahibinin hakkı bulunuyor. Mülk sahipleriyle anlaşmaların sürdüğü proje önümüzdeki günlerde uygulamaya geçilecek.

* Başakşehir: TOKİ “Kayabaşı Deprem Dönüşüm Projesi” kapsamında çalışmalar yürütüyor. TOKİ’nin yürüttüğü projede, 5 bin 100 konut yapıldı.

* Ataşehir: 1290 hak sahibine teslim ettikleri ev büyüklüğünde yeni ev verilecek. Bölgede toplam 3 bin konut yapılacak.

* Gaziosmanpaşa-Sarıgöl: Yenidoğan kentsel dönüşüm projesiyle gecekondu işgali ve kaçak yapılaşma ortadan kaldırılıp, alt, orta gelir düzeyine hitap edecek sosyal konutlar üretilecek.

* Kartal: Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi, Pendik ve Kartal sahil, Kartal Merkez ve E-5’ten sahile inen, taş ocağını da içine alan 555 hektarlık bir alanı kapsıyor. Projede, ağırlıklı iş kuleleri, az sayıda konut, kültürel alan, opera evi, park, oteller, restoranlar, yat limanı ve marina olacak.

* Fatih-Sulukule: 2005 yılında başlatılan Sulukule Projesi, 90 bin metrekarelik alanda 620 daire, 45 dükkan, bir butik otel ve bir de kültür merkezini kapsıyor. 2012 yılının ilk çeyreğinde bitmesi planlanan projedeki evler Osmanlı- Türk mimarisinin izlerini taşıyacak.


* Fener-Balat: Fener Rum Patrikhanesi’nden başlayan ve Ayvansaray’a kadar sur kenarındaki 534 binayı ilgilendiren 80 bin metrekarelik Fener-Balat yenileme projesi koruma kurulları tarafından onaylandı ve ihalesi yapıldı. Fener-Balat’taki 256 tescilli kültür varlığını 324’e çıkarılırken, bölgede 50 metrekare üzerine kurulu üç katlı binalar yıkılırak yenileri yapılacak. Projenin 2014 yılında bitirilmesi planlanıyor.

* Ayvansaray: Ayvansaray Türk Mahallesi Yenileme Projesi’nde 15’i tescilli 60 ev bulunuyor. Ahşap özgün Osmanlı mimarisinin günümüze ulaşan örneklerinin yer aldığı bölgede, eski binalarından bazıları restore edilirken, bölgede bazı ek binalar da yapılacak. Projenin 2012 yılı sonunda bitirilmesi planlanıyor.

* Yenikapı-Yalı Mahallesi: Yenikapı kazı alanı ile Kennedy Caddesi arasında kalan bölümde yer alan Yalı Mahallesi de yenileniyor. 50 bin metrekarelik bin alanı kapsayan, 2-3 katlı binaların çoğunun tescilli eserlerden oluşuyor. Proje 2014 yılında tamamlanacak.

* Süleymaniye: Süleymaniye Bölgesi Yenileme Alanı Projesi Fatih Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve KİPTAŞ tarafından yürütülüyor. Süleymaniye’den İMÇ bloklarına kadar devam eden alanda 900 binayı ilgilendiren projede, belediye KİPTAŞ’ın çalıştığı 39 adada çalışırken bunların 6’sı inşaata hazır hale getirildi. Yedikule-Gazhane ile Nişanca ve Sultanahmet bölgesi de yenileme alanı olarak ilan edildi.

* Beyoğlu-Tarlabaşı: Proje 213’ü tescilli olmak üzere toplam 278 yapıyı kapsıyor. Proje kapsamında toplam 20 bin metrekarelik alanda 5 bine yakın bina bulunuyor. Binaların yüzde 70’inin boş olduğu ve yaklaşık 500 mülk sahibinin olduğu kaydedilirken mülk sahipleriyle kat karşılığında ya da satın alma şeklinde anlaşıldı. Tarlabaşı’nı Paris’teki Champs Elysees’ye dönüştürmeyi hedefleyen proje için 278 binanın tek tek rölöve, restitüsyon ve bunlara dayanarak restorasyon projeleri yapıldı.


‘Kentsel dönüşüm vahşice yapılmamalı’

İSTANBUL Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Handan Türkoğlu, kentsel dönüşümün vahşi bir şekilde yapılmaması gerektiğini belirterek, ‘’Kanun bize bu yetkiyi veriyor, illa bu şekilde uygulanacak şeklinde yaklaşılırsa büyük memnuniyetsizlik ve sosyal sorunlar ortaya çıkıyor. Halk da konuya sahip çıkmalı’’ dedi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hayati Tüfekçioğlu da, “Bu çalışmalarda dikkate alınması gereken ilk husus tarihi dokunun korunması ve bu dokuya uygun binaların yapılmasıdır” diye konuştu. Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Asuman Türkün ise günümüzde kentsel dönüşümün fazlasıyla ranta odaklanmış biçimde yürütüldüğünü söyledi.
Vatan


Geri Dön