22 / 12 / 2024

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi'ni turizme açıyor!

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Yerleşkesi'ni turizme açıyor!

Tarihi giriş kapısı, köşkleri, merkez binası, Atatürk ve Gençlik anıtları, yangın kulesi gibi tarihi mekanları kadar doğal güzellikleriyle de dikkati çeken İstanbul Üniversitesinin (İÜ) Beyazıt Yerleşkesi, mayıs ayından itibaren turizme açılacak



 

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'da yaptığı ilk saray olan Eski Saray'ın bulunduğu alan üzerine inşa edilen, Yeniçeri Ocağı kaldırıldıktan sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri işlerinin yönetimine tahsis edilen, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra askeri ve idari yönetimin Ankara'ya taşınmasıyla İÜ'ye bırakılan tarihi binanın da içinde bulunduğu Beyazıt Yerleşkesi'nde 2 yıl süren restorasyon çalışmaları tamamlandı.

İÜ Rektörlüğü, tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkati çeken yerleşkenin turizme açılması için ilk adımı attı. Tarihi giriş kapısı, köşkleri, merkez binası, Atatürk ve Gençlik anıtları, yangın kulesi gibi tarihi mekanları kadar doğal güzellikleriyle de dikkati çeken yerleşke, mayıs ayından itibaren ziyaretçi kabul etmeye başlayacak Yerleşkeye Beyazıt kapısından giren ziyaretçi, rektörlük binası önündeki küçük meydana kadar iki taraflı, sıralı çınar ağaçları arasında devam eden yol boyunca ve geniş bahçenin birçok yerindeki oturma mekanlarında dinlenebilecek, görkemli mimarisiyle dikkati çeken merkez binanın yüksek tavanlı odalarında gezebilecek, Yangın Kulesi'nden İstanbul'u kuş bakışı seyredebilecek.

YERLEşžKE, BOTANİK BAHçESİ GİBİ

Yüzlerce yıllık geçmişiyle İÜ'nin Beyazıt Yerleşkesi, birçok ağaç ve çalılık türüne ev sahipliği yapıyor. Yerleşkede, bugüne kadar tespit edilen Uludağ göknarı, İspanyol göknarı, Doğu Karadeniz veya Kafkas göknarı, Dişbudak yapraklı akçaağaç, çınar yapraklı akçaağaç, beyaz çiçekli at kestanesi, kokar  

ağaç, gülibrişim, doğu mazısı, küçük yapraklı şimşir“Osmanlı şimşiri, şimşir, katalpa, atlas sediri, Himalaya sediri, Lübnan sediri, adi çitlenbik, mahlep, erguvan, bahar dalı“Japon ayvası, lavzon yalancı servisi, alçak boylu kamerops, kızılcık, adi servi-Akdeniz servisi-mezarlık servisi, ayva, malta  

eriği“yeni dünya, papaz külahı, Japon fatsiyası, incir, sivri meyveli dişbudak, çiçekli dişbudak, orman sarmaşığı, ağaç hatmi, ortanca, adi ceviz, sabin ardıcı, oya ağacı“İspanyol leylağı, Karayemiş“laz kirazı,  

Akdeniz defnesi, kurtbağrı, adi kurtbağrı, Amerikan sığla ağacı, beyaz çiçekli manolya“büyük çiçekli manolya, ak dut, zakkum, fılbahri, Avrupa ladini, mavi ladin, kızılçam, ağlayan çam, Karaçam, sahil çamı, fıstıkçamı, sarıçam, Londra çınarı, doğu çınarı, süs narı, ateş dikeni, saplı meşe, yalancı akasya,  

salkım söğüt, Arap saçı söğüdü, Japon soforası, beyaz çiçekli ispir, inci çalısı, adi porsuk, gümüşi ıhlamur, küçük yapraklı ıhlamur, kartopu, tüylü kartopu, büyük çiçekli vaygela, mor salkım yer alıyor.

YERLEşžKE, 42 TÜR KUşžA YUVA OLDU

Beyazıt Yerleşkesi'nde bugüne kadar 21'i yerli 21'i göçmen olmak üzere 42 farklı kuş türü belirlendi. Göçmen kuşların İstanbul'daki konaklama alanları arasında yer alan rektörlük bahçesinde göçmen kuşlar leylek, şahin, karabaş martı, gümüş martı, kaya güvercini, kumru, küçük kumru, yeşil papağan, guguk, ibibik, bülbül, kara kızılkuyruk, ak mukallit, sarı mukallit, boz ötleğen, ak gerdanlı ötleğen, küçük ak gerdanlı ötleğen, karabaşlı ötleğen, maskeli ötleğen, çıvgın, söğütbülbülü, benekli sinekkapan, küçük sinekkapan, alaca sinekkapan, halkalı sinekkapan, kızıl sırtlı örümcekkuşu, kızıl başlı örümcekkuşu ile yerli kuşlar alaca ağaçkakan, orman ağaçkakanı, kızılgerdan, karatavuk, öter ardıç,  büyük baştankara, mavi baştankara, saksağan, leş kargası, küçük karga, sığırcık, serçe, ispinoz, saka ve florya yaşıyor.

SÜLEYMANİYE KAPISI DA RESTORE EDİLDİ

İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, bütün binaların, yükseköğretimin simgesi ön kapının, Süleymaniye Kapısı ve duvarların ıslahı ve projelendirilmesinin yapıldığını belirterek, ''Bu binanın başına bir iş gelseydi, projesi yoktu. Belki resimler üzerinden yeniden yapmak mümkün olabilirdi''dedi.

Binaların projelendirilmesi, statik, elektrik, güçlendirme projeleri ile restorasyon, restitüsyon ve rölövelerinin çıkartılması işinin İl Özel İdaresi tarafından yapıldığını ifade eden Söylet, Kültür ve Turizm Bakanlığından müze akreditasyonu onayı beklediklerini söyledi.

Bahçeye de alışveriş için bir merkez ile kafeler kurulması gerektiğini dile getiren Söylet, ''Benim odam dahil turizme açılacak. Buckingham Sarayı'nda Kraliçe varken bile saray gezilebiliyor, buranın niye dokunulmazlığı olsun Niye halk, öğrenciler, gelen yabancı misafirler bu eserleri görmesin, bunlarla bütünleşmesin Böylece yabancıların bize daha fazla saygı duyacaklarını düşünüyorum'' diye konuştu. Yerleşkenin her müzede olduğu gibi belli bir ücret karşılığında gezilebileceğini bildiren Söylet, yerleşkenin mayıs ayından itibaren hafta sonları ziyarete açılacağını bildirdi.

Söylet, ziyaretçilerin yerleşkeye Beyazıt Kapısı'ndan gireceğini ve gezinin ardından restorasyonu yeni tamamlanan Süleymaniye Kapısı'ndan çıkacağını anlattı.

AA

 


Geri Dön