İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi tarihi binası açıldı!
2014'te restorasyonuna başlanan Siyasal Bilgiler Fakültesi binası açıldı. Fuat Oktay, “Gelecek ile ilgili 5 ve 10 yıllık bir sürede nitelikte de; dünya ülkeleri arsında en önde gelen üniversiteleri olma hedefimiz var. Ne pahasına olursa olsun biz bu hedefi yakalamak zorundayız." dedi...
İstanbul Üniversitesi’nin 2014 yılında restorasyonuna başlanan Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin açılışı yapıldı. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanı sıra Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Yekta Saraç ve çok sayıda davetli katılım sağladı.
Milliyet'te yer alan habere göre, yapılan konuşmalarda ise binanın aslına uygun olarak restore edildiği ifade edildi.
“220 bini aşan öğrenci sayısıyla ülkemizin en büyük üniversitelerinden birisidir”
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Tarihi Binası Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “220 bini aşan öğrenci sayısıyla ülkemizin en büyük üniversitelerinden birisidir. Dünyanın en iyi üniversiteleri indeksine adını yazdırması, bilimsel yayınlarının niteliği ve üretkenliği ile İstanbul üniversitesi, ülkemizin gurur kaynağı eğitim kurumlarından biri haline gelmiştir. Bu tarihi binada öğrenim görecek öğrencilerimizin, yarını şekillendirmek için tarihimizden feyz alacaklarına inanıyorum. Tarihimizden aldığımız şuur ve gelecek vizyonumuz doğrultusunda, bugün de nitelikli insan yetiştirmeye azami önem veriyoruz” dedi.
“Değişim çağında değil, çağın değiştiği bir zamanda yaşıyoruz”
Eğitimdeki vizyonlarından bahseden Oktay, “Gelecek ile ilgili 5 ve 10 yıllık bir sürede nitelikte de dünyanın en önde gelen üniversiteleri ülkeleri arasında olma hedefimiz var. Ne pahasına olursa olsun biz bu hedefi yakalamak zorundayız. Ar-Ge yatırımlarını ve inovatif girişimleri ısrarla ve önemle destekliyoruz. 2053, 2071 vizyonumuz doğrultusunda üniversitelerimizin yenilikçilik ve ilerlemenin merkezi gelmesi halinde çok ayrı bir yer tutmaktadır. Sosyal bilimlerde geçmişten geleceğe özgün yaklaşımlarla dünyadaki yarışta öncü olmalıyız. Bugünün dünyasında yapay zeka ve sanal gerçeklik gibi gelişmelerin önünden gitmeliyiz. Eğitim ve inovasyon, dünyayı daha müreffeh ve yaşanır bir yer haline getirecektir. Bunları başarmak için bilgi akımı oluşmalı, bilgi dolaşıyor olmalı, insanlarla, toplumla açık temas halinde olmalıdır. Değişim çağında değil, çağın değiştiği bir zamanda yaşıyoruz. Hem kendi içinde hem de kendisi hakkında bilgi üreten ve kullanan sistemlerin oluştuğu bir çağdayız. Bu yeni bilgi yöntemine uyum sağlamak zorundayız; sürecin sonuç kadar önemli olduğunu ve bu sürecin toplumu organize etme şeklimize yeni talepler getireceğini bilmeliyiz. Geleceğin şartları, mesleklerinde üstünlük sağlayan ve kolayca iş değiştirebilecek esnek uzmanları gerektirecektir. Üniversiteler, meslek okulları, eğitim merkezleri ve aslında tüm eğitim sistemi, insanları bu yeni gerçekliğe hazırlamalıdır. Sadece bugüne dair sorunları düzelterek geleceğe hazır olamayız. Yapmamız gereken değişiklikler, sistemin gelecekte nereye doğru evrildiğini ele alarak belirlenmelidir. Fark oluşturan insanlar, çevrelerindeki dünyaya bağlı olanlardır. Fark oluşturan, aktif, dinamik ve çevresi ile ilgili olanlardır. Çağın kendisinin değiştiği bir zamanda bugüne bakarak başarılı olmamız mümkün değildir. Ülkemizin hedeflediğimiz yere ulaşması için değişimi anlayıp, değişimler olduğunda hazır olmalıyız. Ancak o zaman değişimin gerisinde kalmaz ve başarıya ulaşırız” diye konuştu.
“Aslına uygun bir şekilde dimdik ayağa kalktı”
Açılış konuşmasında İstanbul Üniversitesi’nden bahseden Hazine ve Maliye Bakanı Yardımcısı Nurettin Nebati, “Gereksiz ayrıntılar, fazlalıklar, kaçaklar, gizli kalmış olanlar, bütün noktalar temizlendi. Aslına uygun bir şekilde dimdik ayağa kalktı. Aynen Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türkiye’nin yeniden dirilişi gibi bir sembolik değere sahip oldu. Bu okulda eğitimin, öğretimin ayrıcalığı, bu okulda paydaş olmayı, kardeş olmayı, hocalara hoca gibi bakmayı ve saygı duymayı, ötekileştirmeyi değil birlikte hareket etmeyi öğrendik. Bu okul geçmişinden bugüne çok şeyler öğretti ve birçok yönetici yetiştirdi” şeklinde konuştu.
“Önümüzdeki günlerde Yüksek öğretimde Dijitalleşme projesinin ilk somut adımları atılacaktır”
Yüksek öğretimde Dijitalleşme projesini duyuran Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yekta Saraç, “Yüksek öğretim Kurulu olarak geride bıraktığımız son 4 yılda öncelikli alanlar, ihtisaslaşma, araştırma üniversitesi, bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler, hedef odaklı uluslararasılaşma, yüksek öğretimde dijital dönüşüm, akıllı uzmanlaşma, bağımsız kalite kurulu gibi kavramlarla ülkemizin yüksek öğretimini tanıştırdık ve ülkemizin önceliklerini ve dünyadaki eğilimleri dikkate alan birçok projeyi hayata geçirdik. Önümüzdeki günlerde yüksek öğretimde dijitalleşme projesini ilk somut adımlarını inşallah Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katılımları ile atılacaktır. İlk defa burada zikrediyorum. Bu konuda somut adımlar atacağız ve kamuoyuyla paylaşacağız. Açık erişim ise önümüzdeki önemli başlıklardan birisi ve bu konudaki hedefimiz bizden önce bu süreci başlatan Batı Avrupa ülkelerinin önünde bu süreci yürütmek ve sonuç almaktır. Siyasal Bilgiler Fakültesi, ülkemizin her köşesinde nitelikli yüksek öğretim kurumlarımız hedefimizle örtüşür biçimde son yıllarda lisansüstü programları öncelik vererek 17 farklı lisansüstü programa ulaşmıştır. Yine yabancı dilde destekli ve tümüyle yabancı dilde programlarla uluslararasılaşma hedefimizle uyumlu bir çizgide adımlar atılmaktadır. Ülkemizdeki Suriyeli öğrencilerin yüksek öğretime erişimlerini desteklemek amacıyla YÖK olarak yürüttüğümüz faaliyetlere de fakültemizin öğrencilere yönelik yaptığı projelerle destek verdiğini görmekteyiz” dedi.