İstanbul'da A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı!
Pamir-Soyuer 2021 yılı 3. çeyrek Türkiye Gayrimenkul Sektörü raporuna göre, 2021 yılı 3. çeyrekte İstanbul ana ofis bölgelerindeki A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı.çeyrek Türkiye Gayrimenkul Sektörü raporuna göre, 2021 yılı 3
Pamir-Soyuer 2021 yılı 3. çeyrek Türkiye Gayrimenkul Sektörü raporuna göre, 2021 yılı 3. çeyrekte İstanbul ana ofis bölgelerindeki A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı.
Ekonomik Gelişmeler
GSYİH
Gayrisafi yurtiçi hasıla, 2021 üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 büyüdü. Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler bazında katma değerler, bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; hizmetler yüzde 20,7, sanayi yüzde 10,0 arttı.
Ekonomik Gelişmeler
Enflasyon
Tüketici enflasyonu, 2021 Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 1,25, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,58 arttı. TÜFE’deki artışa en fazla katkı yapanlar aylık bazda eğitim, yıllık bazda ise gıda ve alkolsüz içecek grupları oldu. En yüksek artış, aylık yüzde 5,15 ile eğitim grubunda görülürken; bir önceki yılın aynı ayına göre en
yüksek artış yüzde 28,79 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda kaydedildi.
Politika Faizi
TCMB Eylül 2021 Para Politikası Kurulu toplantısında 100 baz puan düşürerek politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 18,00’e düşürülmesine karar verdi.
İstanbul Ofis Pazarı
Arz ve Talep
2021 üçünçü çeyrekte İstanbul ana ofis bölgelerindeki A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı. İstanbul ana ofis bölgelerinde tüm işlemlerin yüzde 84’ünü oluşturan 27.591 metrekare yeni kiralama işlemi gerçekleşti. İşlemlerin alan bazında yüzde 24’ü Kozyatağı, yüzde 18’i Levent-Etiler, yüzde 8’i Şişli-Zincirlikuyu-Beşiktaş ve yüzde 7’si Ümraniye bölgelerinde kaydedildi. Kiralar ve Boşluk Oranları İstanbul A sınıfı ofis pazarında, ortalama kira rakamları bir önceki çeyreğe kıyasla artış gösterdi. İstanbul ana ofis bölgelerinde boşluk oranı, Avrupa Yakası’nda yüzde 23,6’dan yüzde 23,4’e ve Asya Yakası’nda yüzde 27,0’den yüzde 26,6’ya gerileyerek, toplam boşluk oranı yüzde 24.5 oldu. Boşluk oranı Maslak’ta yüzde 29,7, Ümraniye’de %29,0, Kozyatağı’nda yüzde 24,8, Şişli-Zincirlikuyu-Beşiktaş’ta yüzde 23,6 ve Levent-Etiler’de yüzde 14,6 olarak gerçekleşti. Birincil kira değeri, Levent-Etiler bölgesinde 185 TL/ m²/ay’dan 220 TL/ m²/ay’a yükseldi.
İstanbul Ofis Pazarı
Arz ve Talep
2021 ikinci çeyrekte İstanbul ana ofis bölgelerindeki A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekare olarak sabit kaldı. İstanbul ana ofis bölgelerinde tüm işlemlerin yüzde 78’ ini oluşturan 28.430 metrekare yeni kiralama işlemi gerçekleşti. İşlemlerin alan bazında yüzde 40’ı Kozyatağı ve yüzde 6’sı Levent-Etiler bölgelerinde kaydedildi.
Kiralar ve Boşluk Oranları
İstanbul A sınıfı ofis pazarında, ortalama kira rakamları bir önceki çeyreğe kıyasla stabil görünümünü korumaktadır. İstanbul ana ofis bölgelerinde boşluk oranı, Avrupa Yakası’nda yüzde 23,7’den yüzde 23,6’ya ve Asya Yakası’nda yüzde 27,6’den yüzde 27,0’a gerileyerek, toplam boşluk oranı yüzde 24.8 oldu. Boşluk oranı Maslak’ta yüzde 29,7, Ümraniye’de yüzde 29,2, Kozyatağı’nda yüzde 25,2, ŞişliZincirlikuyu-Beşiktaş’ta yüzde 23,8 ve Levent-Etiler’de yüzde 15,0 olarak gerçekleşti. Birincil kira değeri, Levent-Etiler bölgesinde 185 TL/ m²/ay olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye Perakende Pazarı
Talep
Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Araştırma verilerine göre, enflasyondan arındırılmadan, 2021 Eylül ayında perakende ciro endeksi, 2020 Eylül ayına göre %64,5 artarak 482 puana yükseldi. Eylül 2021’de ziyaret sayısı endeksi, geçen yılın aynı ayına göre %29 yükseldi. Eylül 2021’de
kiralanabilir alan başına düşen ciro İstanbul’da 2.290 TL, Anadolu’da 1.533 TL ve Türkiye genelinde ise 1.836 TL olarak gerçekleşmiştir.
Arz
2021 üçüncü çeyrekte Türkiye’deki alışveriş merkezi arzı değişmeyerek 13,39 milyon m² olarak kaydedildi. Kişi başına düşen kiralanabilir AVM alanı, Türkiye genelinde 160,10 m²/1000 kişi olarak hesaplanmıştır. İstanbul 337,03 m²/1000 kişi ile en büyük piyasa olurken, onu 305,89 m²/1000 kişi ile Ankara ve 278,49
m²/1000 kişi ile Bolu izledi.
Gayrimenkulde Sosyal Değer
Sosyal Değer Nedir?
TOPLUM
Gayrimenkulde 'sosyal değer' hakkında konuştuğumuzda, gayrimenkul yatırımlarının yerel topluluklar ve bir bütün olarak toplum üzerindeki etkisinden ve nasıl daha olumlu etki yaratabileceğimizden bahsediyoruz.
Geliştiriciler için sosyal değerin anlamı, çevre halkının ihtiyaçlarına karşılık ortak alanlar yaratmak, uygun fiyatlı konut üniteleri üretmek olarak tanımlanabilir. Bunun yanı sıra inşaat dönemi boyunca çevre halkı ve dezavantajlı gruplar için istihdam fırsatları ve gençler için iş deneyimi sunmak sosyal fayda olarak
değerlendirilir.
Varlık yöneticileri için sosyal değerin anlamı daha çok istihdam yaratmak, daha çok fırsat yaratmak için çevre halkı ile çalışarak tedarik zincirini oluşturmak, ayrıca yerel ihtiyaçları karşılamak için çevre grupları/yardım kuruluşları ile çalışmaktır. İşyerleri çalışmanın en önemli parçasıdır, onlarla birlikte katılım programları geliştirebilir, satın alma ve tedarikçi kararlarının alınmasında katkı sunabilirler.
Genel olarak sosyal değer yaratma, sadece ekonomik değeri değil, aynı zamanda gayrimenkulün yerel halk ve bir bütün olarak toplum refahını iyileştirdiği zaman getirdiği etkiyi de dikkate almak anlamına gelir.
Gayrimenkulde Sosyal Değer
Sosyal Değer Yaratmak
COVID-19 pandemisi gayrimenkul sektörü için bir uyanış çağrısı oldu. Pandemi sektör için büyük riskler ve zorluklar getirirken, aynı zamanda gayrimenkul geliştirme ve yatırımlarının yerele dayalı ihtiyaçlar ve önceliklerle
nasıl yeniden tasarlanacağını düşünmek, mekânsal eşitsizliklerin üstesinden gelmeye çalışmak ve gayrimenkul sektörünün toplum üzerindeki etkisini değerlendirmek için fırsatlar sunuyor.
ULI'nin «Sosyal değer yaratmada gayrimenkulün geleceği için yol haritası» raporunda gayrimenkulde sosyal değer yaratmak için bir yol haritası sunuyor. Yol haritasının 6 eylem başlığı aşağıdaki gibidir:
Gayrimenkulde Sosyal Değer
Sosyal Değer Ölçümü
En basit ve en temel biçimiyle sosyal değer ölçümü (Social value measurement), bir projenin toplum için ne ölçüde değer yarattığını ve dolayısıyla toplumun çıkarlarına ne ölçüde uygun olduğunu değerlendirmeye
yarayan ölçüm teknikleridir.
Sosyal değer ölçümü doğası gereği etik konulardır, gerçek projelere uygulanabilecek bir çerçeve geliştirmek gerekmektedir. Bu nedenle "değer" in ve toplumun “üstün yararları"nın ne olduğunun tanımlanması gereklidir. Bunlar etik veya ahlaki/normatif sorulardır.
Bu açıdan yaşam kalitesi içsel bir değere sahiptir (kendi içinde değerlidir) ve diğer tüm sonuçların araçsal değeri vardır (insanların yaşam kalitesini iyileştirdikleri sürece değerlidirler).
Sonuç olarak, sosyal değere ulaşmak için aşağıdaki başlıklar incelenir :
Gayrimenkulde Sosyal Değer
Sosyal Değer Ölçüm Yöntemleri
Sosyal değer ölçümü günümüzde en çok Fayda - Maliyet Analizi (CBA - Cost Benefit Analysis) ve Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü (SROI - Social Return on Investment) yöntemleri ile yapılmaktadır.
Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü, Fayda – Maliyet analizinden bir adım daha ileri gider. Paydaşlar için finansal olarak kolaylıkla ölçülebilecek değerlerin dışında, maddi olarak ölçülmesi zor olan faydalarında değerlendirilmesine olanak sağlar.
Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü, proje yönetimini iyileştirerek yeniden planlama ve değerlendirme olanakları sağlar. Ayrıca, yöneticilerin projenin toplum üzerindeki etkisine ilişkin anlayışını artırabilir ve daha iyi bir iletişime katkı sağlar.
İstanbul'da A sınıfı ofis arzı 5.13 milyon metrekarede sabit kaldı!