Eğitim

İstanbul'un 320 tır garajı ıslah ediliyor

Geçen sel felaketinin en önemli figür olan TIR garajlarının sayısı, yalnızca İstanbul'da 320'yi buluyor

Sel felaketinin faturası TIR garajları, depo ve antrepolar için ağır olsa da alınan yaralar sarılmaya çalışılırken, belediyeler yeni TIR garajları için güzergahları belirlemeye başladı.Teni TIR garajı yerleşkelerinin Hadımköy taraflarına yapılacağını söyleyen uzmanlar  İSKİ'nin de onayından sonra nokta tespitlerinde bulunacak.

Üzerinden yaklaşık bir ay geçmeşine rağmen İstanbul'daki son sel felaketi, ardında bıraktığıı hasarlarla hala gündemde. Her ne kadar zararların karşılaması konusunda çalışmalar yapılsa da son yıllardaki en büyük sel felaketinin izleri ve kayıpları kısa bir sürede silineceğe benzemiyor. 1995 yılındaki sel ile karşılaştırıldığında hasarın o yıldakine oranla çok daha büyük olduğu yapılan hasar tespit sonuçları ile de ortaya çıktı.

En fazla etkilenen sahanın da TIR garajları olduğu gerçeği, gerek işletmeleri gerek belediyeleri ve gerekse diğer paydaşları TIR garajları konusunda yeni önlemler almaya itti. Özellikle gümrük ve nakliye gibi alanlarda ülke ekonomisinin can damarlarından biri olan TIR garajlarında yeniden bir yapılanma söz konusuyken, Türkiye'deki önemli nakliye derneklerinden Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RO-DER) ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), var olan durumu ana hatlarıyla özetleme girişiminde bulunuyor.

Sayı 320'den fazla
TIR garajı işletmeleri iki türlü olabiliyor. Bunların ilki bağımsız TIR garajı işletmesi durumunda bulunurken, diğeri ise şirketlerin kendilerine ait halihazırdaki TIR garajları şeklinde bulunuyor. İstanbul'daki irili ufaklı TIR garajlarının sayısı ise 320'nin üzerine çıkmış durumda. Bu rakam Türkiye kapasitesinin yüzde 33'ünü oluşturuyor. Bu garajların 20'si TIR garajı işletmesi durumundayken, çeşitli şirketlerin kendilerine ait 300'den fazla TIR garajları bulunuyor ve bu garajlar kapasiteleri ölçüsünde başka şirket TIR'larına da hizmet veriyor.
Bunun yanında her ne kadar korsan TIR garajları varlığından söz edilse de özellikle RODER yetkilileri, böyle bir durumun olmadığını söylüyor.

Var olan düzenlemeler çerçevesinde belediyelerin bu konu hakkında sıkı tedbir ve önlemleri doğrultusunda ruhsatsız işletmelerin belirlendiği ve kapatıldığı ifade ediliyor.

İstanbul'daki son sel felaketinde ruhsatsız işletmelerin ayyuka çıkması ise bu işletmelerin 3-5 ay süreli ruhsatlarla çalışmasına dayanıyor. Eksiklerini tamamlamak için belediyeye başvuran işletmelerin sel felaketi ile karşılaşması da bu konuyu gündeme getirmişti.

Ayamama tehditi sürüyor
Hasarın en fazla hissedildiği yer Güneşli-Yenibosna civarı olurken buralarda konuşlanmış TIR garajları da en fazla kayba uğrayan garajlar oldu. Hasar tespit çalışmaları için RODER yetkilileri 65 şirket ile görüşüldüğünü söylüyor. Bu şirketlerin 49'u selden zarar görürken özellikle 24 tanesinde ekonomik zararın çok büyük olduğu belirtiliyor. Sel suları altında kalarak deformasyona ve büyük zarara uğrayan TIR garajlarının yanı sıra milyonlarca liralık zarara uğrayan TIR'lar da işletmelerin belini bükmüş durumda. 16 şirket ise sele rağmen hiçbir ekonomik zarar görmedi. Bunun nedeni ise bu TIR garajlarının Halkalı taraflarında konuşlanmasıydı.

Ayamama Deresi tarafındaki TIR garajlarının ise dere yatağı taşmasından dolayı en üst seviyede etkilendiği ise herkesin malumu. Bu bölge 40 adet TIR garajı bulunuyor. Fakat hepsi hala selin potansiyel tehlikesi ile karşı karşıya. Bunu bilen işletmeci taşınmak zorunda olduğunun farkına varmış durumda. Çoğu işletmeci, bu bölgedeki ikinci ve üçüncü sellerini yaşadıklarını belirtirken belediyelerden yeni çözümler beklediklerini ifade ediyor. RODER yetkileri de bu konuda belediye ile paralel çalıştıklarını belirtiyor. Yeni TIR garajı yerleşkelerinin Hadımköy taraflarına yapılacağını söyleyen uzmanlar, İSKI'nin de onayından sonra nokta tespitlerinde bulunacak.

Lojistik köy projesi
Bu konuda bir diğer çalışma da UND tarafından ortaya atıldı. UND İcra Başkanı Mine Kaya, taşımacılık sektörüne yönelik bütün birimlerin çağdaş bir anlayışla bir arada bulunmalarını sağlamak için birkaç yıldır ısrarla savunduğu lojistik köy projesini hayata geçirmeye çalıştıklarını söylüyor. "Lojistik köyler projesi, ürün maliyetinden ihracattaki zaman tasarrufuna kadar büyük avantajlar sağlayacak. Ayrıca bu garajlar, özellikle de bugünkü çağdışı görüntüsünden, dağınık yapısından kurtulacak. Bu nedenle bu projeye eskisinden daha fazla bir biçimde ihtiyaç duyuluyor" diyen Kaya, söz konusu projenin gerçekleşmesi halinde, gümrükten TIR parkına, altyapıdan depoya kadar her birimi organize bir biçim¬de içinde barındıran lojistik köylerin kurulmasının, özellikle sel felaketinden sonra daha da zorunlu bir hal aldığını belirtiyor. Kaya, bu konuda hükümetten de destek aldıklarını da ekliyor.

Arz-talep meselesi

Tır garajlarına ihtiyaç duyulma nedeni, öncelikle tırların şehir içinde dolaşmasının yasak olmasından kaynaklanıyor. Şehir içinde dolaşamayan TIR'ların konaklaması için kurulan TIR garajı pazarı, kısaca arz ve talep ekseninde oluşuyor. Böyle bir hizmeti sunmak isteyen herkesin gerekli belge ve izinleri aldıkları sürece TIR garajı açabileceğini söyleyen Kaya, ayrıca bu işletmelerin kurulma ve çalışma sorumluluğunun tamamen belediyelerde bulunduğunun altını çiziyor. Sadece Kapıkule'den Merzifon'a kadar 14 TIR kontrol noktası bulunuyorken, denetim mekanizmasında ise çevre bakanlığı, içişleri bakanlığı, ulaştırma bakanlığı ve gümrüklerden sorumlu devlet bakanlığı bulunuyor. Bütün bu sürecin sınırlan ve ana hatları da Resmî Gazete'de yayımlanan TIR uygulama tebliği adı altında belirlenmiş durumda.

320'den fazla olan TIR parkı ile beraber ayrıca 450 civarında da uluslararası karayolu taşımacısı olduğunu söyleyen RODER yetkilileri, sadece uluslar arası taşımacıların bile 14 bin 850 TIR'ı olduğunu söylerken, yurt içi şirketlerle birlikte bu rakamın sadece İstanbul içinde bile çok büyük rakamlara ulaştığını belirtiyor.
Ekonomist