İstanbul'un depreme en dayanıklı ilçesi Kadıköy!
1999 depremi sonrası kentsel dönüşüm konusunda önemli adımların atıldığı Kadıköy'ün, İstanbul depremine en hazır semtlerden biri olduğu belirlendi. Lüks Konut ve Gayrimenkul Uzmanı Sühran Aras, konuya ilişkin bir analiz yaptı.
Bir yandan İzmir depreminin yaraları sarılmaya çalışılırken, diğer yandan dikkatler büyük bir depremin beklendiği İstanbul'a çevrildi. Depreme hazırlıklı yakalanmanın tek çaresi ise yeni ve sağlam binaların sayısını hızla artırmak.
1999 depremi sonrası kentsel dönüşüm konusunda önemli adımların atıldığı Kadıköy'de özellikle Bağdat caddesi civarında binaların belli bir bölümü yıkıldı ve yeniden inşa edildi. İlçenin sınırları içindeki binaların yaklaşık 4'te 1'inin 2000 yılı sonrası yapıldığını belirten Lüks Konut ve Gayrimenkul Uzmanı Sühran Aras, Kadıköy'ü rakamlarla analiz etti.
Sühran Aras'ın analizi şu şekilde:
Büyük İstanbul Depremi her geçen gün yaklaşıyor
"Uzmanların da söylediği gibi Anadolu geç oluşum bir kara parçası olduğu için halen çok aktif ve sürekli olarak deprem üretme kapasitesine sahip. Türkiye bir deprem ülkesi ve 81 ilimizin 18’i direkt olarak fay hattının üzerinde. Tüm bu gerçekler ışığında, 1999 Gölcük (M=7.4) ve Düzce (M=7.2) depremlerden edinilen deneyimlerle yıkıcı deprem tehlikesi taşıyan mega kentlerin risklerinin ortaya konulmasının önemi bir ihtiyaç haline geldi. Çünkü depremin ana zararının yanında, mevcut şehirleşme durumu ve acil yardım faaliyetlerinin aksamadan yürütülmesi de can kaybını azaltacak önemli bir durum.
İBB ve Kandilli Rasathanesi'nin hazırladığı raporda Kadıköy
Her an yıkıcı bir deprem bekleyen İstanbul’un deprem tehlikesinin ve risklerinin; bu konudaki güncel bilimsel analiz yöntemleri, mevcut üst yapı ve alt yapı envanter bilgileri gibi veri setleri kullanılarak ortaya konulması ve sonuçlarının, özellikle bütünleşik afet yönetimi sürecinde kullanılması, kent planlama çalışmalarında kullanılması, depreme karşı yapısal iyileştirme ve kentsel dönüşüm amacı ile önceliklendirmeler yapmak amacı ile kullanılması, deprem dirençli bir İstanbul için son derece önemli. Bu bağlamda, İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin Kandilli Rasathanesi ile birlikte hazırlamış olduğu ve İstanbul’un 39 ilçesini kapsayan deprem raporundaki Kadıköy’ün verilerini inceleyelim.
Kadıköy’deki binaların 4'te 1'i 2000 yılı sonrası yapıldı
Kadıköy ilçesi, İstanbul iline bağlı; Kocaeli Yarımadası’nın güneybatı kesiminde, batı vegüneyde Marmara Denizi, kuzeyde Üsküdar, kuzeydoğuda Ataşehir ve doğuda Maltepe ilçeleriyle komşu ve 25.07 km2 yüz ölçümüne sahip. İlçede 21 mahalle bulunuyor.
TÜİK 2019 verilerine göre ilçenin nüfusu, 482.713. Kadıköy’deki binaların 6.783 adeti 2000 yılı sonrası ait, 12.816’sı 1980 öncesine ait ve 5.611’i 1980-2000 yılları arasına ait. Deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmiş bina sayısının yüksek olması bir avantaj olarak görülebilir. Bu binaların %37’si 1-4 katlı binalardan oluşurken, %43’ü 5-8 katlı binalar ve %20’si 9-19 katlı binalar.
İlçenin %84’ü betonarme binalardan oluşuyor. Yine az katlı yapıların ve büyük oranda betonarme oluşunun da deprem düşünüldüğünde olumlu etkileri var.
Olası depremin gece-gündüz senaryoları
İnsanların bina içinde veya bina dışında olma oranları gündüz meydana gelen depremlerdeki can kaybı ve yaralanmaları etkileyen önemli bir faktördür. Deprem anında bina dışında olmanın bina içinde olmaya göre daha güvenli olduğu kırsal veya metropol harici kentsel gündüz depremlerinde can kaybı ve yaralanma oranları daha düşük olabilmektedir.
Ancak deprem metropol alanlar içinde gerçekleşmişse, bu görüşü desteleyecek veri bulunmuyor ve sokakta bulunan kişiler de bina içinde bulunanlar kadar risk altında görülüyor.
Deprem oluş saatine göre, gece depremlerinde can kayıpları daha çok konut türü binaların hasarlarından, gündüz saatlerinde konutların yanı sıra işyeri, okul, hastane, alışveriş merkezi gibi binaların hasarlarından, işe gidiş geliş saatlerinde ise ağırlıklı olarak ulaşım sistemleri hasarlarından kaynaklanabilir.
Olası bir 7,5’luk depremde Kadıköy için can kaybı simülasyonları yürütülmüş; buna göre, en çok can kabının Hasanpaşa, Eğitim Mahallesi, Merpenköy civarında olacağı sonucuna varılmış. En az can kaybı yaşanabilecek mahalleler ise Fenerbahçe, Koşuyolu, Suadiye, Kozyatağı ve Caddebostan olarak öngörülüyor. Bu senaryoda Kadıköy’de depremde 190 kişinin vefat edebileceği, 2000 civarında da yaralı olabileceği varsayılıyor. (Bu durum tamamen varsayımsal, bir simülasyon ölçeğinde belirlenmiş.)
Depremde yolların kapanma olasılıkları
Yol kapanması; binaların yol üzerine yıkılması nedeniyle yol üzerinde araç geçişine izin vermeyecek darlıkta geçitlerin oluşması olarak tanımlanabilir. Bu çalışmada Mw=7.5 senaryo depremi neticesinde “Çok Ağır” seviyede hasar göreceği tahmin edilen binaların üzerinde bulundukları yolun üzerine devrilerek ulaşımı engelleyeceği kabul edilerek analiz yapılmıştır.
-Analizde “çok ağır” hasar seviyesindeki binaların yolun araç geçişine izin vermeyecek şekilde kapanmasına neden olabileceği kabul edilmiştir.
-“Çok Ağır” hasar gören binaların yol ile ortak kenarı olduğu ve yıkımın yola doğru olacağı kabul edilmiştir.
-“Çok Ağır” hasar seviyesindeki binaların yükseklik sınıfları yol genişlikleri ile ilişkilendirilerek üzerinde bulundukları yolları kapatma olasılıkları aşağıdaki şekilde değerlendirilmiştir:
-Az katlı binalar (1 ila 4 katlı) çok ağır hasar almaları durumunda üzerinde bulundukları tek şeritli yolları tümüyle, iki şeritli yolları ise kısmen kapatabilir.
-Orta yükseklikteki binalar (5 ila 8 katlı) çok ağır hasar almaları durumunda üzerinde bulundukları tek ve iki şeritli yolları tümüyle, üç şeritli yolları ise kısmen kapatabilir.
-Çok katlı binalar (9 ila 19 katlı) ise çok ağır hasar almaları durumunda üzerinde bulundukları tek, iki ve üç şeritli yolları tümüyle, dört ve üzeri şeritli yolları ise kısmen kapatabilir.
Bu analize göre Kadıköy bölgesinde hemen her bölgede 1-3 sayıda yolun kapanacağı ön görülürken, Zühtüpaşa ve Eğitim Mahallesi gibi yerlerde bu sayı 4-6’ya kadar yükseliyor.
Öngörülere göre Kadıköy'de 50.000 kişi için barınma ihtiyacı doğacak
Deprem nedeni ile meydana gelen bina hasarlarının en önemli sonuçlarından birisi, binaların sağladığı en temel ihtiyaç olan barındırma özelliğini kaybetmeleridir. Bu nedenle bir senaryo depremi sırasında oluşabilecek bina hasarlarının tahminini takiben kullanılamayacak durumda olan konutlarda ikamet eden hane sayısı ile ilişkili olarak, acil barınma ihtiyacı konusunda değerlendirmeler yapılabilir. 1999 Kocaeli depremi sonrasında, bina hasarı ve barınma ihtiyacına dair İstanbul’da da gözlemlenen en önemli husus, depremin hemen sonrasında, hasarlı olmasa dahi insanların binalara girmekten ve orada yaşamaktan korkmasıdır. Bu nedenle, depremi takip eden ilk günlerde, azımsanmayacak ölçüde bir barınma ihtiyacı olacaktır. Olası İstanbul depremi sonrasında bu tür acil barınmaya ihtiyaç duyacak olan aile sayısının tahmininde, çok ağır, ağır ve orta hasarlı konut türü binalardaki hane sayısı kullanılmıştır. Kadıköy’de en çok barınma ihtiyacı olacak mahallenin 1.533 hane ile Merpenköy olacağı ön görülürken, Koşuyolu 312 hane ile son sırada bulunuyor. Kadıköy’de ihtiyaç olan barınma ihtiyacı sayısı 13.585 olarak varsayılıyor. Ortalama 3-4 kişilik bir aile düşünüldüğünde yaklaşık 50 bin kişilik bir ihtiyaç doğacağı düşünülüyor.
7,5 şiddetindeki depremde Kadıköy'deki binaların %60'ı hasar görmeyebilir
7.5 büyüklüğündeki senaryo depreminde, Kadıköy’deki binaların ortalama %60’ının hasar görmeyeceği tahmin ediliyor. Binaların ortalama %27’sinin hafif, %10’unun orta, %2’sinin ağır ve %1’inin de çok ağır hasar görmesi bekleniyor. Kadıköy’de, analiz edilen toplam bina sayısı 25.210. Ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının, onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyelerindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gereğinin ortaya çıkacağı öngörülüyor. Öte yandan, orta hasarlı binaların da onarım yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur. Senaryo depreminde Kadıköy’deki binaların ortalama %13’ünün orta ve üstü seviyede hasar göreceği tahmin ediliyor. Yaklaşık 21.933 binanın ise, hasarsız veya hafif hasarlı olması bekleniyor.
Depremden değil depreme dayanıksız binalardan korkmalıyız
Her ne olursa olsun, deprem doğanın halen canlı olduğunu, bu dünyanın içerisinde ona uyumlu şekilde yaşamamız gerektiğini gösteren bir işarettir. Bizler depremden değil, depreme karşı dayanıksız, niteliksiz binalardan korkmalıyız. Gereken tüm önlemler alındığında, depreme karşı binalar inşa edildiğinde ve insanlar bilinçlendiğinde, kaç şiddetinde olursa olsun depremde can kaybı en aza inecektir. Bunun en büyük örneğini Japonya’da görmekteyiz. 9 şiddetindeki depremde dahi çok sakin davranarak kolayca atlatabilen bir ülkeden bahsediyoruz. Ülke olarak afet planını daima 1.gündem olarak tutmadığımız sürece, olası bir İstanbul depreminde çok ciddi sonuçlarla karşı karşıya kalacağız.
Marmara Denizi'nde büyük bir deprem riski var!
İstanbul depremi bugün çok daha yakın!