İstanbul'un en büyük sorunu: Depreme hazırlık!
İzmir depreminin ardından beklenen büyük İstanbul depremi yeniden gündeme geldii. İstanbul depremi denince akıllara Kanal İstanbul projesi geliyor. Uğur Dündar, "Türkiye'nin bir numaralı devlet+yerel yönetim projesi, Kanal İstanbul değil, depreme hazırlık olmalıdır" diyor.
İzmir depreminin ardından beklenen büyük İstanbul depremi yeniden gündeme geldii. İstanbul depremi denince akıllara Kanal İstanbul projesi geliyor. Uğur Dündar, "Türkiye'nin bir numaralı devlet+yerel yönetim projesi, Kanal İstanbul değil, depreme hazırlık olmalıdır" diyor.
Sözcü Gazetesi köşe yazarı Uğur Dündar, bugünkü köşesinde Kanal İstanbul projesini kaleme aldı.
İşte Uğur Dündar'ın 'Türkiye’nin bir numaralı devlet projesini açıklıyorum' başlıklı yazısı...
İstanbul Depremi'ne hazırlık mı?.. Yoksa Kanal İstanbul mu?.. Bu soruları olaylara siyasi gözlükle bakmayan kime sorsanız, hiç duraksamadan “Tabii ki İstanbul depremine hazırlık” der. Değiştirip “Kanal İstanbul mu” yoksa “Depreme hazırlık mı devlet projesi olmalı” diye sorsanız, herkesten “Şüphesiz depreme hazırlık” cevabını alırsınız. Biraz daha deşelerseniz, siyasetle hiç ilgisi olmayan insanların bile Kanal İstanbul hakkında şu bilgilere sahip bulunduğunu görürsünüz:
★★★
Kanal İstanbul bir rant yatırımı, neden devlet projesi olsun?..
Kanal İstanbul'u dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan 2011 genel seçimleri öncesinde kendisinin “Çılgın Projesi” olarak açıklamadı mı?..
Kanal İstanbul bir siyasi partinin, yani AKP'nin projesi… Bu neden devlet projesi olsun?..
Halk bir yandan ekonomik krizle, öte yandan kırana dönüşen salgınla boğuşurken Kanal İstanbul'u ısıtıp gündeme getirmenin ne alemi var?..
Adı üstünde “Çılgın Proje!…Çılgınlığın zamanı mı?..”
★★★
Konuyu olası, İstanbul depremine getirdiğinizde ise şöyle cevaplarla karşılaşırsınız:
İstanbul Depremi'ne hazırlık, Büyükşehir Belediyesi'nin tek başına altından kalkamayacağı, devletin yerel yönetimle iş birliği halinde bir an önce harekete geçirmesi gereken bir devlet projesi olmalı…
Türkiye saat kaybetmeden, binlerce yapının yıkılacağı, yüz binlere varan kayıpların yaşanacağı olası “İstanbul Depremi” için önlemler almalı…
17 Ağustos Depremi'nden önce inşa edildiği belirlenen yaklaşık 800 bin yapının tek tek elden geçirilmesi çok büyük, çok zor bir iş!.. Bu nedenle devlet kurumlarıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi birlikte çalışmalı…
Ağır yıkım nedeniyle yolların kapanabileceği, bazı hastanelerin kullanılmaz hale geleceği düşünülerek, yaralıların nasıl tahliye edilecekleri ve sahra hastanelerinin nerelerde kurulacağı planlanmalı…
Deniz yoluyla yardım ve tahliye için gereken tüm hazırlıklar tamamlanmalı.
Enkaz kaldırma, kurtarma ve hayatı mümkün olduğu kadar kısa süre içinde normale döndürebilme çabalarında ihtiyaç duyulacak bütçe, vakit geçirmeden hazırlanmalı…
Ve daha bir yığın endişe, bir yığın görüş ve öneri…
★★★
Peki “Kanal İstanbul devlet projesidir” dayatması sürer ve olası büyük depreme hazırlanmak sadece, iktidarın elini kolunu bağladığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bırakılır ve o deprem -Allah korusun- bu süreçte gerçekleşirse ne olur? Cevabı ben vermeyeyim, deprem konusunda dünyaca saygın bilim insanımız Celal Şengör versin:
“Yardımlar yurt dışından gelir ve bağımsızlığımız tehlikeye girer…” Bu gerçeği sadece Celal Hoca değil, Kanal İstanbul'a karşı çıkıp afiş hazırlattığı için Ekrem İmamoğlu hakkında soruşturma başlatan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da dile getiriyor ve diyor ki;
“İstanbul Depremi beka sorunu yaratır!..”
★★★
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu her fırsatta gerçeği haykırıyor: “İstanbul'un sorunu Kanal İstanbul değil, depreme hazırlıktır… Türkiye'nin bir numaralı devlet+yerel yönetim projesi, bu hazırlık olmalıdır. İşte tam da bu nedenle sloganımız ‘Ya kanal, ya İstanbul'dur.”
İstanbullular dikkat! 110 sene gerekiyor!
Deprem ivmesi hesaplandı, tsunami riski yok!
Kanal İstanbul'a neden itiraz ediliyor?