İstanbul'un finans şehri olmasının nedeni nedir?
İstanbul’un küresel rekabet gücünün artırılması ve finans merkezi olması nasıl sağlanır. Dünya genelinde şehirlerin rekabet gücünü ölçen değişik kurum ve kuruluşların dünya finans şehirleri ile ilgili analizleri ve istatistiki verileri var
İstanbul’un küresel rekabet gücünün artırılması ve finans merkezi olması nasıl sağlanır. Dünya genelinde şehirlerin rekabet gücünü ölçen değişik kurum ve kuruluşların dünya finans şehirleri ile ilgili analizleri ve istatistiki verileri var. Şehir içindeki trafik hızı, bilişim iletişim altyapısı, teknolojik altyapı, hizmet sektörünün gelişmesi, kişi başına düşen yeşil alan, spor tesisleri, otopark sayısı, kent mimarisi vs gibi verilere göre şehirlere not verip sıralıyorlar…
Dünyanın önemli finans şehirlerini sanayi üretiminin geliştiği şehirler değil, kentsel gelişimini finans ve bilgi teknolojilerinin geliştiği, hizmet sektörüne yönelmiş şehirler olduğu görülüyor. Ancak bir ülkenin siyasal çekim alanı yoksa veya siyasal güçlerin seçtiği bir şehir değilse bu alt yapıların olması anlamsızdır…
Devlet Planlama Teşkilatı 2009 yılında İstanbul’un finansal hizmetler sektöründe rekabet gücünün artırılması için “İstanbul Uluslar arası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı” hazırlamış ve uygulamaya da başlanmıştır. Bu projeyle Türkiye’nin Sanayi, Ticaret ve Hizmet merkezi olan İstanbul’un bir finans şehri olmasının adımları atılmıştır… Bu çalışmalar için; Hukuk Komitesin, Piyasalar ve Enstrümanlar Komitesi, Vergi Komitesi, Düzenleyici ve Denetleyici Çerçeve Komitesi, Teknoloji Komitesi, Tanıtım ve İmaj Komitesi, İnsan Kaynakları Komitesi’ ve Altyapı Komitesi olmak üzere sekiz adet komite kurulmuştur… Bu komiteler kendi alanda çalışmalar yapıyor…
İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi alanında rakip şehirlere göre fiziki altyapı ve birçok alanda problemler var. “Küresel Finans Merkezleri Endeksi Mart 2012 listesinde İstanbul, 77 kent arasında 61. sırada, İnovasyon Kentleri Dünya 2011 listesinde 125 şehir arasında 89. sırada, Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından Citigroup için yapılan Küresel Şehirler Rekabetçilik Endeksi 2012’de 120 kent içinde 74. sırada, Küresel Şehirler 2012 Endeksi'nde 66 şehir arasında 37. Sırada” yer alıyor… İstanbul’un verilerde üst sıralara tırmanması için bazı problemleri olduğu vurgulanıyor…
Problemlerden en önemlisi trafik problemdir. Küçük bir yağmur yağmasında bile trafik kilitleniyor. Otopark yetersizliği nedeniyle caddeler otopark olarak kullanılıyor.. Toplu taşıma sisteminin yetersizliği de ayrı bir problem. Kişi başına düşen yeşil alan ortalaması dünyada 10m2 olması gerekir ama bu oran İstanbul için 6m2’dir. Kişi başına 3 m2 olması gereken spor alanı İstanbul’da 0.5 m2’dir. İstanbul’da imar planlarına aykırı yapılaşma oranı %60 civarındadır, düzensiz yapılaşma oranı da %32 civarındadır. İstanbul son 10 yılda ciddi göç almıştır ve almaya da devam edecektir.
Kentsel dönüşüm projesi İstanbul’un bu problemlerini çözmek için bir fırsattır. Ama İstanbul’un finans merkezi olmasını sadece bu projelerde aramak eksik bir değerlendirmedir. İstanbul’un finans merkezi olmasının en önemli nedeni eski Belediye başkanının şimdi başbakan olmasıdır…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın uyguladığı dış politika İstanbul’u finans merkezi yapacaktır. Kurulan komitelere de zaten finans merkezi olan İstanbul’un problemlerini çözmek kalacaktır.
Bloomberg web sitesinde ülkelere göre fon ve finans şirketleri sıralanıyor. Türkiye’deki fonlar yazıldığında yaklaşık 400 civarında fon çıkıyor. Ama İngiltere yazıldığında 14.000 civarında fon çıkıyor. İngiltere’deki Londra merkezli bu fonlar sadece İngilizlerin değildir. İngiltere’nin son 100 yıllık siyasal başarısı Londra’yı çekim alanı yapmıştır. Dünya finans piyasalarına neredeyse Londra yön vermektedir.
21.yy’da dünya finans piyasalarının gözü ise İstanbul’dadır. Bunun nedeni dünyanın gelecek yüzyıllık yeniden yapılanma eğiliminde İstanbul’un tarihi misyonuna istinaden söz sahibi olacağının düşünülmesidir. Şehirlerin yükselmesi, ülkelerin siyasal dengeleri ve geleceğe yönelik umut vermesi ile olur. Gelişmiş batı ülkelerinin önemli finans şehirleri artık geleceğe yönelik umutları vermekten acizdir…
İstanbul çözülmemiş trafik problemi, çarpık konutlaşması, yetersiz otopark alanı, eksik yeşil alanı ve spor tesisleri, yetersiz bilişim ve iletişim altyapısına rağmen, güçlü bir siyasal çekim alanıdır… Bu çekim alanı parası olan büyük küçük yatırımcıları İstanbul’a çekiyor…Yatırımcı gelmeden finans şehri olunmaz.. Yatırımcı ise siyasal güven ortamı olmadan ve kazanacağına inanmadan gelmez…
İstanbul’un altyapı problemlerini çözmeye yönelik çalışmalara paralel, İstanbul merkezli uluslararası ticaret, siyasal ve sivil toplum kuruluşlarının çoğaltılmasına da önem verilmelidir. Dünyanın uluslararası kurum ve kuruluşları yeniden yapılanırken İstanbul hak ettiği payı almalıdır…
Saygılarımla,
Abdullah Çiftçi