İzmir Biyoteknolojik İlaç Üretim Merkezi'nin inşaatı başladı!
İzmir'in kanser ilaçlarının üretim merkezi olması için bir adım daha atıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Biyotıp ve Genom Enstitüsü'nde (İBG) Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK'tan alınan toplam 42 milyon liralık hibeyle birlikte biyoteknolojik ilaç üretim merkezi inşaatına başlandı.
İzmir'in kanser ilaçlarının üretim merkezi olması için bir adım daha atıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Biyotıp ve Genom Enstitüsü'nde (İBG) Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİTAK'tan alınan toplam 42 milyon liralık hibeyle birlikte biyoteknolojik ilaç üretim merkezi inşaatına başlandı.
Büyük maliyetten kurtulduk
Kalkınma Bakanlığı ve TÜBİ- TAK'ın 20'şer milyon lira desteği ve Türkiye'nin dünyaca ünlü bir ilaç firmasının desteğiyle 1 yıl içinde kurulacak tesiste kanserden diyabete, romatizmadan hepatit tedavisine kadar çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar üretilecek. İBG İzmir Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk, "Merkez kurulduğunda Türkiye'nin 15 milyar liralık ilaç harcamasının 3 milyar lirasını oluşturan biyoteknolojik ilaçları biz üretip yurtdışına ihraç bile edebileceğiz" dedi. Kalkınma Bakanlığı üretim merkezinin kurulacağı bina için 22 milyon lira, TÜBİTAK da ilaç üretimi için gerekli Ar-Ge çalışmaları için 20 milyon lira ödenek ayırdı. Bunun yanı sıra Türkiye'nin yerel bir ilaç devi de üretim merkezinde çalışmak için şimdiden yerini aldı. Öztürk kurulacak ilaç üretim merkezi sayesinde Türkiye'nin büyük bir maliyetten kurtulacağının altını çizdi.
150 çeşit ilaç 3 milyar
Türkiye'de yılda 6 bin çeşit ilacın satıldığını ve bunların devlete maliyetinin 15 milyar lira olduğunu söyleyen Öztürk, "Bu ilaçların sadece 150 çeşidi biyoteknolojik ilaç. Ancak, bu ilaçlar yüksek maliyetli olduğu için ilaç harcamalarının yüzde 20'sini oluşturuyor.
Önümüzdeki yıl ilaç üretim merkezi kurulduğunda bu ilaçları üretmeye başlayacağız. Üretimin ardından biyoteknolojik ilaç ithalatını keseceğimiz gibi 500 milyon nüfusluk ekonomik çevremize biyoteknolojik ilaç satmaya dahi başlayacağız" dedi.
TÜBİTAK'ın 20 milyon lirayı vermesinin 15 Temmuz'da yaşanan askeri darbe girişimi nedeniyle geciktiğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, "15 Temmuz olayları bizi de sendeletti.
Ancak işler yeniden yoluna girmeye başladı. Bir kez daha söylemek istiyorum, bu merkez sayesinde dünyanın en pahalı ilaçlarını Türkiye'de ilk biz üreteceğiz" diye konuştu.
Yeni Asır