23 / 11 / 2024
fuzul

İzmir ile Manisa'nın geleceği askıda!

İzmir ile Manisa'nın geleceği askıda!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 16 Kasım 2015 tarihinde İzmir ve Manisa'nın 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'nı onayladı. 31 Aralık 2015 tarihine kadar bu planlar askıda kalacak ve sonra da kesinleşecek.




Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 16 Kasım 2015 tarihinde  İzmir  ve Manisa'nın 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'nı onayladı. 

Söz konusu planlar 1 Aralık 2015'te İzmir Şehircilik İl Müdürlüğü'nce askıya çıkarıldı. 

31 Aralık 2015 tarihine kadar bu planlar askıda kalacak ve sonra da kesinleşecek. 


Kentin imar alanında anayasası niteliğindeki planlarda çok çarpıcı bölümler var. 

Birinci Derece Deprem Kuşağı'nda yer alan İzmir ve Manisa için hazırlanan planlarda jeolojik etütler bile yapılmamış. 

Yerleşim izni verilen yerlerde fay hattı var mı yok mu, o bile bilinmiyor. 

Ayrıca, baz kişi ve kurumlara rant aktarmaya yönelik spekülatif, noktasal müdahalelerin yapıldığı, ayrıcalıklı imar hakkı tanındığı görülüyor. 

Balçova, Karabağlar ve Karşıyaka'da belirli parsellere bu yöntemle rant sağlanıyor. 

Balçova-Karabağlar ilçe sınırında, Uzundere'nin batısında, Balçova Belediyesi sınırları içinde orman alanları yapılaşmaya açılıyor. 

Ayrıca Balçova İçme Suyu Barajı Korumu Havzası sınırlan içindeki tek bir parsele yönelik değişiklik yapılarak bu alana da imar izin veriliyor. 

Karşıyaka sırtlarında, onaylı alt ölçekli planlarda rekreasyon alanı olarak belirlenmiş bir bölgede, tek bir parselde kişiye özel çıkar sağlamaya yönelik yapılmış olan düzenlemede de benzer bir rant artışı getiriliyor."


Karşıyaka Bostanlı Barajı yakınında 650 bin ve yine Karşıyaka'da iki ayrı bölgede 2 milyon ve 1,5 milyon metrekarelik alanlara ayrıcalıklı imar hakkı tanınmış. 

10 fuar alanı büyüklüğünde Yani sadece Karşıyaka'da imara açılan alanların toplamı 4,2 milyon metrekareyi buluyor. 

Yani, yaklaşık 10 fuar kadar büyüklüğe eşit bir alan... 

Bu kadarla bitmiyor. 

Balçova İçme Suyu Barajı Koruma Havzası sınırları içindeki ayrıcalıkla imar uygulamasının da büyüklüğü ortaya çıktı. 

Söz konusu havzada tam 180 bin metrekarelik alan yapılan imar plan değişikliği ile imara açılıyor. 

Çevre Bakanlığı'nm yaptığı planlarda başka tuhaflıklar da var. 

Örneğin Karayolları Genel Müdürlüğü'nün yaptığı Konak Tüneli, bu planlarda yer almıyor. 

Ayrıca planlarda, İzmir-Çanakkale Otoyolu güzergahının Çiğli-Aliağa arasındaki bölümü yanlış yerde gösteriliyor. 


Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol'a, İzmir'in gelecek 50 yılını şekillendirecek planlarla ilgili değerlendirmelerini sordum. 

Bu planların kentin geleceği açısından ciddi sakıncalar içerdiğini vurgulayan Şenyol şu bilgileri verdi: "Biz daha önce yapılan planlarla ilgili Danıştay'a yürütmeyi durdurma davası açmıştık. 

Şimdi bu davadan kurtulmak için İzmir ve Manisa'nın 1/100.000'lik planlarını yeniden askıya çıkardılar. 

Bu durum süreci uzatır. 

Ama, biz bu planlara da itiraz edeceğiz. 

Çünkü, kentin geleceği için gerekli gördüğümüz konularda gerekli düzenlemeler yine yapılmamış. 

Yaptığımız itirazlar dikkate alınmazsa yine hukuk yoluna başvuracağız." 


İzmir ve Manisa gibi iki büyük şehrin 50 yıllık geleceği planlanıyor ama bu kentte yaşayanların görüşleri bile alınmıyor. 

Bırakın sivil toplum kuruluşlarını, belediyeler bile devre dışı bırakılıyor. 

Umarım İzmirlilerin itirazları dikkate alınır. 

Eğer dikkate alınmazsa, İzmir ve Manisa'da kentleşme açısından önümüzdeki 50 yılda çok şey kaybedilir. 


Milliyet Ege 


Haber, Habertürk Egeli Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir Î1 Koordinasyon Kurulu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 3.kez değişiklik yapılarak yeniden askıya çıkartılan İzmir-Manisa 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı'nm kaosa neden olacağını açıkladı. 

Kurul yaptığı açıklamada, "Ortak akıl çerçevesinde hazırlanması gereken Çevre Düzeni Planlarını, merkezi idarenin otoriter rejim algısıyla, 'ben yaptım, oldu' mekanizması ile yönetmeye çalışması, İzmir ve Manisa kentlerinin sürdürülebilir şehirleşme geleceğinin yok edilmesine neden olabilecektir. Enerji, ulaşım, sağlık, kalkınma gibi temel politikaların hiçbirinin vurgulanmadığı, alt Ölçekli Planları yönlendiremeyen ve imar uygulamalarının kontrolsüz yapılmasına neden olacak, doğal alanların yok olmasına öncülük edecek, afet risklerini göz ardı edecek. Hiçbir kentlinin görüşleri alınmadan, bilgisayar ekranı başında, noktasal müdahalelerle bazı kişi ve kurumlara menfaat sağladığı düşünülen kararlar temelinde hazırlanan ve onaylanan "1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı" ile iki kentin geleceği tehlikeye girmiştir" ifadelerine yer verdi. 


BİLİMLE ÖRTÜŞMÜYOR

TMMOB açıklamasında, "Çevre Düzeni Planı" yönetmeliğinde tanımlanan "strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu ve tarım arazileri gibi yerleşim ve gelişme alanlarında genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, koruma-kullanma dengesini sağlayan" maddesinin hiçe sayıldığı belirtildi. 


Habertürk Egeli 




Haber Haber Ekspres Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı....


Manisa-İzmir Çevre Düzeni Planı'na itiraz eden ancak sonuç alamayan Şehir Plancıları Odası, artık itiraz haklarını kullanmadan dava açacaklarını açıkladı. Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, 'Plan değişikliklerini gözden geçirdiğimizde, itiraz ettiğimiz konularda herhangi bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Bakanlığın genel tavır, itirazlatı ret etmek' dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandıktan sonra askıya çıkartılan 1/100 bin ölçekli Manisa-İzmir Çevre Düzeni Planı'na itiraz edildi. Bakanlığın, mahkeme karan ile iptal edildikten sonra yenileyerek düzenlediği son planda birçok alan imara açılmıştı. Daha önce plana itiraz eden Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, "Dava ettiğimiz önceki plan değişikliklerini gözden geçirdiğimizde, itiraz ettiğimiz konularda herhangi bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Bakanlık büyük oranda itirazlan ret etmeyi genel görüş olarak benimsiyor. Şu aşamadan sonra plana itiraz etmenin bir sonuç getirmeyeceğini düşünüyor, plana yönelik dava açıyoruz" dedi. Yeni planda çevre düzeni planından Kütahya çıkartılmış, planlama Manisa ve İzmir'i kapsayacak şekilde hazırlanmıştı. Son yapılan plana göre birçok tarım alanı konut imarına açılırken Gaziemir'de Yeni Fuar Alanı ve Ege Serbest Bölgesi'nin (ESBAŞ) üst tarafındaki tarım alanları 'kentsel gelişme alanı' olarak ilan edilmiş, binlerce dönümlük arazi imara açılırken bölgede konut yapılmasının önü açılmıştı. Yine aynı planda, Gaziemir-Menderes arasında kalan ana yol üzerindeki boş araziler konut alanına çevrildi. Çok sayıda depo alanının bulunduğu bölge dışında Menderes ilçesi, Değirmendere ve Gümüldür Yolu güzergahı boyunca da konut alanı açıldı. Sağlık Bakanlığının yeni hastane alanı olarak belirlediği bölgelerde inşaatların yükselmesinin de önü açıldı. Yine aynı plan kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar planlarında "yeşil alan" olarak ayrılan idari binalar, araç bakım merkezleri ve dev tesislerin bulunduğu 54 bin metrekarelik Karayolları'na ait alan "kentsel yerleşim alanı" olarak tescillendi. Bornova'da Pınarbaşı bölgesi ile Ayakkabıcılar Çarşısı'nın olduğu alanlar tarım alanlarından konuta dönüştürüldü. 


İtirazlar dikkate alınmıyor 


Daha önceki plana itiraz ederek değiştirilmesine neden olan Oda askıdaki plana itiraz etmeyeceklerini açıklayarak, gerekçe olarak eski planın aynısı olduğunu öne sürerek doğrudan dava yoluna başvuracaklarını belirtti. Oda Başkanı Özlem Şenyol Kocaer yaptığı açıklamada, "Bundan önce onaylanan plan bir ay kadar askıda kaldı. Bu süre zarfında incelememizi yaptık, dava sürecini başlattık. Üzerinden 5-6 ay bir zaman geçti tekrar bir plan onaylandı. Onaylanma gerekçesi itirazların değerlendirildiği yönünde. Baktık ki hiçbir değişiklik olmamış. Bizim önerilerimiz ve çekincelerimiz giderilmedi. Zaten bakanlık büyük oranda itirazları ret etmeyi genel görüş olarak benimsiyor. Ancak bu usulen yapılmış bir yanlışlıktır diye değerlendiriyoruz. Bu süre zarfında alanda altı ölçekli 1100 bin ölçekli istinaden yeniden onaylanan planlar ortaya çıkartıldı. Telafisi olmayacak sonuçlara neden olacak bir uygulama söz konusu. Bu tür üst ölçekli büyük alanları kaplayan planlanı bu kadar sıklıkla tekrar tekrar onaylanması riskler yaratır. Dediğim gibi bu plana uygun yapılaşmalar, ruhsatlar, bütün işlemler ilçe belediyeleri, büyükşehir belediyeleri tarafından uygulamalar devam ederken bakıyorsunuz tekrardan bir değişiklik söz konusu oluyor. Usulen öncelikli bu plana itiraz etmemiz gerekliliğini belirtmiştik. Onun dışında zaten dava ettiğimiz önceki plan değişiklikleri gözden geçirdiğimizde itiraz ettiğimiz konular herhangi bir değişiklik olmadığını görüyoruz. şu aşamadan sonra plana itiraz etmenin bir sonuç getirmeyeceğini. Artık telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçmek için bir an önce idari işlemin başlatılması kararını aldık. İtiraz hakkımızı açmadan direkt dava hakkımızı kullanıyoruz" dedi. 



Aykut POLATLI/Haber Ekspres 


Geri Dön