01 / 05 / 2024

İzmir inşaat firmalarının gözdesi oldu!

İzmir inşaat firmalarının gözdesi oldu!

İzmir Mimarlar Odası Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, İzmir'de inşaat sektörünü değerlendirdi. Alpaslan, inşaat firmalarının gözdesi durumunda olan İzmir’in 10 yılda İstanbul gibi olacağını söyledi.



İzmir’de hayata geçirilen konut projeleri bölgedeki dikey yapılaşmayı hızla arttırdı. İnşaat firmalarının gözdesi konumunda olan İzmir'de birçok projenin yapımına hızla devam ediliyor. Gelişen bölge, birçok ilden göç almaya başladı.

İzmir 10 yılda İstanbul gibi olacak

İlk Ses Gazetesi'nden Özkan Pekçalışkan'ın haberine göre,  İzmir  Mimarlar Odası Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, İzmir'in hızlı bir büyüme grafiğinin içerisinde olduğunu söyledi. İzmir’deki şehirleşme ve dikey mimarileşmeyi değerlendiren Alpaslan, İzmir’in 10 yıl içerisinde İstanbul gibi olacağını iddia etti. 

 

İzmir inşaat firmalarının gözdesi oldu!

 

Yüksek yapılar özel binalardır

İzmir’in son yıllarda yüksek binalarla adından söz ettirdiğini vurgulayan Alpaslan, “Bu durum sadece Bayraklı’da değil, Karşıyaka için de söz konusudur. Mavişehir’deki binaları, otogarın yanındaki binaları biliyorsunuz. Ne yazık ki kentin birçok yerinde yüksek binalar ortaya çıkmaya başladı. Şimdi sorunu şöyle ele almak gerekiyor. Herhangi bir otorite baştan yüksek yapıya karşı önyargı ile yaklaşmaz. Yapı yapıdır, gerekirse yüksek, gerekirse alçak yapılır. Dünyada da böyledir zaten. Şöyle bir şey var, yüksek yapılar özel binalardır. Siz beş katlı bina yapar gibi, 50 katlı bina yapamazsınız. Çünkü bu binaların çok ciddi bir yapılma sistemleri vardır. Öncelikle mühendislik, mimarlık bilgisi gerektirir. 7-8 katlı bina yaparken rüzgarın yönünü çok fazla düşünmezsiniz, ama 50 katlı binada bu çok önemlidir. Bu binalar kentsel anlamda da çok önemlidir” şeklinde konuştu. 

İzmir’de yüksek binalar artmaya başladı

İzmir’de yüksek binaların hızla arttığını söyleyen Alpaslan, “Güneş alımından, trafik yükünden elektrik yüküne, su yüküne, kanalizasyon yüküne kadar her şey kente etki yapabilir. Gerektiği şekilde yapılırsa, yüksek yapıya kimse karşı çıkmaz. Ama her yere yüksek kat verirseniz, bu kentte çok sıkıntılara yol açarsınız. İşte bir örneği de Basmane. Şimdi burasını düşünün, diğer olumsuzlukları bir kenara koyun, trafik yükünü ne yapacaksınız. Basmane zaten şu anda sıkışan bir bölge. 90’lardan itibaren İzmir’de yüksek binalar artmaya başladı. Mimarlar Odası dedi ki; ‘Siz gerekli olduğu şekilde planlama yaparsanız, bu kente yüksek yapılar yapabilirsiniz. Ama böyle olur olmaz yerlere yüksek yapı yapamazsınız. 3-5 parseli birleştirip bina dikerseniz, bu doğru bir şey olmaz.’ Ama ne yazık ki bu yine çok dinlenmedi. Rahmetli Ahmet Piriştina zamanında bu konuda biraz daha dikkatli davranılıyordu. Bayraklı bölgesi bazı ilkeler çerçevesinde yüksek yapılarla dolacaktı. Ama bugün geldiğimiz noktada bu ilkelerin yerinde yeller estiğini görüyoruz. Mesela Bayraklı’da yapılar yükselecekti ama çevresi kamusal alan olacaktı. Ama bugün baktığımızda yüksek yüksek yapıların altında alışveriş merkezleri var. Planlama karmaşası da söz konusu” dedi.

Planlama doğru yapılmalı

Türkiye’de birçok kurum planlama yapma yetkisine sahip olduğunu bu nedenle birçok soruna yol açtığını belirten Alpaslan, “Yani normalde ya belediye yetkili olur, bu da en doğrusu ya da bir başka kurum. Türkiye’de belediye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Özelleştirme İdaresi yetkili ve birçok kurum planlama yapabiliyor. Dolayısı ile planlamanın doğru bir şekilde ya da sağlıklı bir şekilde takip edilebilmesi çok zor. Süreç nasıl işliyor derseniz, plan değişikliği yapılıyor. Genelde bu yüksek yapılar, böyle plan değişiklikleri ile ortaya çıkıyor ve bu plan değişikliği ilan ediliyor. Bu değişikliği kim yapabiliyor. Bahsettiğim gibi genelde belediye veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı plan değişikliklerini yapıyor. Sadece bu ikisi ile sınırlı değil, daha birçok kurum da yapabiliyor ama ağırlıklı olarak bu ikisi yapıyor ve ilan ediliyor. Biz bu plan değişikliklerini takip ediyoruz. Takibi de kendimiz yapıyoruz. Kimse bize bir şey bildirmiyor ve fikir sormuyor. Bu ilan sürelerinde sakıncalı durum görürsek plan değişikliklerine itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 


Geri Dön