İzmir Körfezi temizliğinde Haliç modeli mi uygulanacak?
Bakan Veysel Eroğlu, yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da İzmir milletvekili adayı olduğunu ancak kent için hiçbir projeden bahsetmediğini, İzmir Körfezi'ni nasıl kurtaracağını söylemediğini belirtti.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İzmir Körfezi'ne akan derelerdeki kokunun bastırılması için kireç dökülmesini eleştirerek, "1994 öncesi İstanbul'da da kireç dökülürdü. Aynı usul. Şu anda bütün raporlar, çalışmalar, alternatiflerin tamamı var. Seçimden sonra kesin olarak meseleye el atacağız. Haliç'in nasıl temizlendiğini anlattım. 'Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' diye bir söz var" dedi.
Bakan Eroğlu, yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da İzmir milletvekili adayı olduğunu ancak kent için hiçbir projeden bahsetmediğini, İzmir Körfezi'ni nasıl kurtaracağını söylemediğini belirtti.
Seçimden önce "Polemik konusu olmasın" diye İzmir Körfezi ile ilgili yapacakları çalışmaların detayını vermediğini dile getiren Eroğlu, "Kokuyu bastırmak için kireç döküyorlar, 1994 öncesi İstanbul'da da kireç dökülürdü. Aynı usul. 1994 öncesi Haliç'te muazzam koku, lağım suları derelere akardı, aynen İzmir gibi. O zaman belediye kireç dökerdi" diye konuştu.
Eroğlu, "Kılıçdaroğlu kanalizasyonları, yolları nasıl yapacak, Harmandalı çöplüğünü nasıl kurtaracak? Buraya geldi, İzmir ile ilgili hiçbir ufuktan, projeden bahsetti mi? Bu körfezi nasıl kurtaracağını söyledi mi?" değerlendirmesinde bulundu.
- "Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla"
Çevre ve Şehircilik ile Orman ve Su İşleri bakanlıkları, DSİ'nin bütün birimlerinin İzmir Körfezi ile ilgili çalıştığını anlatan Eroğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda bütün raporlar, çalışmalar, alternatiflerin tamamı var. Seçimlerden sonra kesin olarak meseleye el atacağız. Haliç'in nasıl temizlendiğini anlattım. 'Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla' diye bir söz var. Dedim ki biz Haliç'i kurtarmak için evvela Haliç'e çöplerin girmesini önledik. Düzenli topladık, bertaraf tesisi kurduk. Tıbbi atıklar oraya akıyordu. Tıbbi atıkları ayrı toplayıp özel torbalarla götürdük, yakma tesisinde bunları yaktık. Haliç'e çöp, hastane atıkları, katı atıklar girmedi. Lağım suları giriyordu. Lağım sularını, kuzey Haliç kolektörüyle deniz seviyesinden 32 metre derinlikte olan pompa istasyonlarıyla yükseltip arıttıktan sonra alıcı ortama verdiğimiz, güney Haliç'te de Eyüp'ten Gaziosmanpaşa'dan başlayıp Yenikapı'ya kadar getirdiğimiz, arıttığımız atık suların tamamını toplayıp, Haliç'e atık su girmesini önledik, dereleri ıslah ettik."
Haliç'e derelerden kirlilik girmesini engellediklerini vurgulayan Eroğlu, "Bir gram dahi atık su, çöp, katı atık girmesini önledik. Ondan sonra burada zaman içinde birikmiş çamuru aldık. Haliç'te bir tek canlı bile yaşamazken, kokusundan 2 kilometre öteden insanlar burnunu kapatarak geçerken şimdi İstanbul'un en güzide mekanlarından biri oldu. Önce diyoruz ki bununla ilgili yapılacak çalışmalar bu" dedi.
Üzerlerine düşeni yapmanın vazifeleri olduğunu kaydeden Eroğlu, "Benden yardım istesinler, gerekirse bakan olarak değil, adeta bir teknisyen, teknik eleman gibi yardım ederim" ifadesini kullandı.
- "Oynamasını bilmeyen gelin 'Yerim dar' dermiş"
Bakan Eroğlu, İzmir Körfezi ile ilgili ÇED raporunun verilmediğine yönelik iddialara da değinerek, "Üstelik onu bana atıyor. Birincisi, ÇED'den sorumlu ben değilim. İkincisi ÇED verilmek için bütün kurumlardan görüş alınıyor. Körfezin ortasında 2 ada yapacaklarmış. Bu adayı nasıl yapacaksınız? Yüzde 98'i su olan bu çamuru orada nasıl tutacaksınız? 'Bunları bir izah edin' diye soru soruyorlar, şu ana kadar verilmiş cevap yok. Meselenin özü bu. Proje belli değil, tutarlı tarafı yok. Oynamasını bilmeyen gelin 'Yerim dar' dermiş" görüşünü paylaştı.
AA