İzmir'deki çürük binalar neden güçlendirilmedi?
İzmir depremi, il ve ilçesi için görev yapmak üzere seçilen belediye başkanlarının yetki tartışmasını gündeme getirdi. Belediye başkanlarının açıklamaları şaşkınlık yarattı. Kaybedilen onca canın ardından "Yetkimiz yoktu" diyen belediye başkanlarına vatandaşlar, “Vicdanınız da mı yoktu” dedi.
Son yaşanan depremlerden sonra yeni bir tartışma konusu ortaya çıktı. Konumuzun başlığı yetki oldu. Belediyeler il ve ilçelerinde gerek kendi imkanlarıyla inceledikleri gerekse de vatandaştan gelen talepleri değerlendirerek yaptıkları bina incelemelerinde bina oturuma uygun olmayacak kadar çürük ise çürük raporu hazırlayabiliyor. Yeni Şafak'tan Mine Açar'ın haberine göre; ama hazırladığı raporu ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iletiyor ne de çürük raporu verdiği binanın yıkılıp yıkılmadığını denetliyor. Gerekçesi de yetkisinin bulunmaması. İzmir depreminde bu net olarak görüldü. Fakat bu sadece İzmir’le sınırlı değil. Bu parti meselesi de değil.
TÜM BELEDİYELER İÇİN GEÇERLİ
Yani bugün karşımıza çıkan tablo Türkiye’nin her hangi bir yerinde muhalefet veya hükümet partilerinden birinin belediye sınırları içerisinde de meydana gelebilirdi. Bundan sonra da olası bir depremde yaşanıp yaşanmayacağı bilinmiyor. Bildiğimiz bir gerçek ise belediyeler başta olmak üzere kimsenin sorumluluğu üstlenmemesi ve yetkim yok bahanesini kullanması. Vatandaşsa olaylar karşısında şaşkın. Konuya ilişkin görüşlerine başvurulan sokak röportajlarındaki kadın erkek, genç yaşlı herkes belediye başkanlarına “Yetkiniz yok da vicdanınız da mı yok” diye soruyor.
OY KORKUSU ÖNE ÇIKIYOR
Yeni Şafak Gazetesi olarak yaptığımız sokak röportajında Ali Bayrak isimli bir vatandaş oy korkusuna vurgu yaptı. O binaların olası bir depremde yıkılacağını rapora not edenlerin sorumluluğunun yüksek olduğuna dikkat çeken Bayrak, “Oy kaygısıyla sessiz kalınıyor. Seçilemezlerse de muhatabı yeni başkanlar olsun deniliyor. Yeni başkanlar da görünen o ki ilçede çürük raporu verilen bina var mı bina stoğumuzun durumu nedir gibi soruları sormuyor. Bunlar olmayınca da işte sonuç ortada. Yitip giden 114 can ve yetim kalan çocuklar...” diye konuştu.
2019’DA BİLDİRİN ÇAĞRISI YAPILDI
Sokak röportajlarında karşımıza bir de yönetmeliklere ve güncel konulara hakim eski bir belediye çalışanı da çıktı. Belediyelerin sorumluluğunun olduğunu anımsatan vatandaş 2019’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 81 ile konuya ilişkin genelge gönderildiğini anımsattı. Nitekim Kartal’da yıkılan ve 21 kişiye mezar olan Yeşilyurt Binası faciasından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 81 ile genelge göndererek riskli yapıların belirlenmesini ve bakanlığa bildirim de bulunulmasını istemişti. Bakan Murat Kurum imzası ile yayımlanan genelgede, “Bakanlığımız 2023 vizyonu kapsamında, kentsel dönüşüm uygulamalarında karşılaşılan sorunların çözümü, dönüşüm sürecinin iyileştirilmesi ile yerleşim ölçeğindeki kentsel dönüşümün bütüncül bir şekilde yönetilmesini sağlamak amacıyla yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda ‘Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesinin Hazırlanmasına Yönelik İlke ve Esaslar’ çerçevesinde iliniz sınırları içerisinde bulunan büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlıklarınca kentsel dönüşüm strateji belgesinin hazırlanması ve yetki sınırları dahilinde bulunan en riskli alanların 3 ay içerisinde Bakanlığımıza bildirilmesi gerektiğinin ilgili belediyelere iletilmesi hususunda gereğini rica ederim” ifadeleri kullanılmıştı. Yani çürük binaların hepsinin bakanlığa bildirilmesi 2019'da belediyelerden net olarak talpe edildi.
Cumhurbaşkanı siyasi kariyerini ortaya koydu
Deprem riski devletin en üst kademesi olan Cumhurbaşkanlığı makamında en önemli konu olarak gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, 2011’de başbakanlığı döneminde, “Benim siyasi hayatıma mal olsa da ben tek bir vatandaşımın enkaz altında kalmasına müsaade etmeyeceğim ve kentsel dönüşümü başlatacağım” diyerek konuya verdiği öneme dikkat çekmişti. Seçim dönemlerinde de en öncelikli konular arasında binaların depreme dayanıklı hale getirilmesine yer verildi.
HERKES GÖREVİNİ YAPMALI
Vatandaş, bir daha bu tür üzücü olayların yaşanmasını istemiyor. Bunun için belediyelerin çürük tespit ettiği binaları bakanlığa bildirmelerinin zorunlu hale getirilmesini talep ediyor. Konunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da gündeminde ilk sıralarda yer aldığı biliniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da toplumun her kesimine bu konuda duyarlı olmaları çağrısı yapıyor. Binasının riskli olduğunu düşünen herkesin bireysel olarak bakanlığa başvuru hakkı olduğu da hatırlatılıyor.