29 / 04 / 2024

Kaddafi’nin yıkılan sarayı, evsiz barınağı oldu!

Kaddafi’nin yıkılan sarayı, evsiz barınağı oldu!

Libya'nın Trablus etrafında yaşanan çatışmalar on binlerce kişiyi yerinden etti. Birçok kişi Trablus’un merkezinde kiraya çıkarken, inşaatlarda yaşayanlar ve Kaddafi’nin yıkılan devasa sarayına bağlı binalara sığınanlar da...



Libya nüfusunun yarısından fazlasının bulunduğu başkent Trablus etrafında yaşanan çatışmalar on binlerce kişiyi yerinden etti. Durumu olanlar Trablus’un merkezinde kiraya çıktı, inşaatlarda yaşayanlar ve Kaddafi’nin yıkılan devasa sarayına bağlı binalara sığınanlar da bulunuyor.

Hürriyet'ten İlker Sezer'in haberine göre; 2011’de öldürülen Libya’nın eski lideri Muammer Kaddafi’nin yıllarca yaşadığı başkent Trablus’taki Bab-ül Aziziye Sarayı’nın yerleşkesinde bulunan yıkık binalar şimdi Libya’da geçmiş yıllarda yaşanan kaos dönemlerinde ve Trablus çevresindeki savaş nedeniyle evsiz kalan kişileri ağırlıyor. 

Trablusluların “Eskiden buradan geçerken başımızı kaldırmaya korkardık” diyerek bahsettiği saray, Kaddafi’nin devrilmesinden sonra yıkılsa da kompleksin çevresinde birçok bina hâlâ ayakta duruyor. Ayaktaki binalardan bir kısmında Libya’da geçmişteki kaos dönemlerinde evsiz kalan insanlar yaşıyor. Kompleksin içi harap olmuş arabalar, lastikler ve çöp yığınlarıyla dolu... 

Trablusluların bir kısmı devasa saray kompleksinde silahlı kişilerin olduğu söylentileri nedeniyle kompleksin içine girme cesareti gösteremiyor. Danıştığımız Libyalıların tavsiyesi üzerine demir bloklarla çevrili kompleksin içine bir kilometre kadar girsek de binalara yaklaşmadan harap sarayın etrafındaki yaşam işaretlerini uzaktan görüntüledik. Kaddafi’nin sarayının yağmalanması ve akabinde yıkılması o dönemde ‘Libya’da tiranlığın sonu’ olarak görülüyor.

Kaddafi’nin yıkılan sarayı, evsiz barınağı oldu!

YARIM KALAN İNŞAATLAR

Trablus cephesinin en sıcak çatışma alanlarından Hatba bölgesinden kaçan Nasr ailesi, Trablus’un dört bir yanında göze çarpan tamamlanmamış inşaatlardan birinde ikamet ediyor. Hürriyet’e konuşan baba Ömer Ahmed Nasr, 2 yaşındaki astım hastası Seyfülislam’ın sağlığının giderip kötüleştiğinden bahsediyor. 

Baba Nasr, “Yaşadığımız yerde iki taraf da birbirini vuruyor. Hafter’in saldırıları nedeniyle kaçmak zorunda kaldık” diye konuşuyor. Ailenin bir kat altında yaşayan 27 yaşında Abdulaziz Abdulnasr ise 5 gün önce kız bebek sahibi olmuş; çocuğunun inşaat koşullarında yaşamaması için bir tanıdığının yanına göndermek zorunda kalmış. Abdülaziz inşaatla altlı üstlü yaşadığı Nasr ailesiyle Hatba bölgesinde de komşu olduğunu belitiyor.

NİSAN SONRASI 150 BİN SİVİL

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından ocak ayı ortasında paylaşılan son sayılara göre, iç savaş nedeniyle toplamda 343 bin Libyalı yerini terk etti. Hafter’in saldırılara başladığı 4 Nisan’dan sonra ise yaklaşık 150 bin sivil evlerini terk etmek zorunda kaldı. Çatışmaların yoğunlaştığı Remle, Selahaddin ve Ayn Zara bölgeleri hayalet kasabalara döndü.

SİVİL UÇAKLARI VURURUZ TEHDİDİ

Moskova ve Berlin’de gerçekleşen Libya zirvelerine rağmen Hafter güçlerinin başkent Trablus’ta sivillerin kullanımına açık Mitiga Havaalanı’nı hedef aldırması Ankara’nın endişelerini arttırıyor. Dün başkentin dünyaya açılan tek kapısı Mitiga Havalimanı’nı 6 grad füzesiyle vuran Hafter güçleri, son olarak Trablus ve çevresini “uçuşa yasak bölge” ilan ettiklerini anlattı. Hafter’in liderlik ettiği Libya Ulusal Ordusu’nun sözcüsü Ahmed el-Mismari, bölgeye yaklaşan tüm askeri ve sivil uçakları “meşru hedef” sayacaklarını, hava savunma sistemlerinin uçuş yasağı talimatını uygulamaya başladığını kaydetti.

Son saldırılar havaalanı tesislerinde hasara ve personel zayiatına neden olmasa da, Ankara’da ciddi şekilde rahatsızlığa neden oldu. Ankara’nın, bu ihlaller nedeniyle BM’nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) isteğiyle TBMM’den geçen tezkereye göre, Türkiye’nin müdahale hakkını değerlendirmeye aldığı ortaya çıktı.

MÜDAHALE HAKKI

Havaalanı saldırısıyla ilgili açıklamalar yapan kaynaklar, “Bu ihlaller Türkiye’nin müdahale hakkını beraberinde getirir. Bunun bilinmesi gerekir. Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteği olmasa Hafter bu saldırıları yapamaz. İhlaller, Mısır ve BAE’nin masada verdikleri sözlerin hilafı anlamına gelir” yorumunda bulundu. 

TBMM’de kabul edilen tezkere kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli eğitim ve koordinasyon için Libya’da yer alıyor. 


Geri Dön