23 / 12 / 2024

Kadınlar konutta ne arar? (1)

Kadınlar konutta ne arar? (1)

MasterCard tarafından gerçekleştirilen ve kadınlarla erkekler arasında tüketim ve tasarruf eğilimlerindeki farklılığı gösteren araştırmayı eminim hepiniz hatırlıyorsunuz.



Araştırmaya göre, Türkiye'nin kentsel nüfusunu temsil eden 11 il merkezinde yaşayan 1000 kişiye "Elinize fazladan 40 bin YTL geçse nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu yöneltiliyor. Alınan yanıtlara göre her iki cinsin ilk iki tercihinde, ev ve otomobil satın almak yer alıyor. Ancak üçüncü tercihlerde ciddi bir ayrım oluşuyor ve kadınlar seçimini alışveriş, erkekler ise tasarruf yapmaktan   yana kullanıyor.

Bu araştırma her ne kadar kadınlar alışverişi, erkekler ise tasarrufu seviyor şeklinde değerlendirilmiş olsa da, aslında satır aralarında farklı ipuçları sunuyor. Örneğin kadınların konut  yatırımına erkeklerden daha fazla önem verdikleri gibi. Erkeklerin sadece yüzde 34'ü fazla parayı konut alımında kullanacağını söylerken, kadınlarda bu oran yüzde 42'ye çıkıyor.

Peki kadınlar konut yatırımlarında neye dikkat ediyor, neyi arıyor? Araştırmanın o kısmını da yakın çevremizdeki sınırlı denek üzerinde biz tamamlayalım dedik. Gelen cevaplar benim kadar, lüks ve iddialı proje geliştiren pek çok şirketi de şaşırtacağa benziyor. Çünkü kadınların alışveriş alanları ile  ilgili beklentileri, hiç de onların kendi projelerinde tasarladıkları gibi değil.

Bir yayın grubunda yazı işleri koordinatörlüğü yapan Aynil Çolakoğlu, "Ben içinde eczanesi, marketi, kuaförü, çarşısı bir yerde olan, adeta küçük şehirler  barındıran yapılaşmaları sevmiyorum" diyor ve ekliyor: "Buralarda şehre olan uzaklık nedeniyle bu tür çözümler üretiliyor ama aslında kişiler kısır döngü içinde yaşamaya mecbur ediliyor.  Adeta her şey dahil  otel sistemi gibi... sana her ihtiyacını bu site içinde sunuyoruz, sen yorulma başka yere gitme diyorlar"

Benzer bir eleştiri de emlak danışmanlık şirketi Yönetim Kurulu Üyesi Başak Soner'den geliyor: "Çarşı,  pazar, hastane, sinema, tiyatro gibi fonksiyonların tek bir alanda toplandığı yerlerden hoşlanmıyorum. Bunların hepsi dağınık bir şekilde ama yakınımda olsun, ben ihtiyacım olsa da olmasa da orada durduklarını bileyim"

Bir medya kuruluşunun reklam servisinde çalışan Sema Karagöz de merkezi yerlerde yaşamayı tercih ettiğini söylüyor. Onun için bu tercih ulaşım kolaylığı kadar, alışveriş ihtiyacından da kaynaklanıyor: "Biz hanımlar  için alışveriş yapmak sadece ihtiyaç gidermek, satın almak anlamını taşımıyor. Modern hayatta sosyal aktiviteler için bize çok sınırlı zaman  kalıyor. Bu nedenle alışveriş yaparken, hem geziyor, hem deşarj oluyoruz. Her türlü dükkanın bir yerde bulunduğu seçenekler sanki benim elimden bu imkanları alıyor. Evet, vakit kısıtlı ise herşeyi hemen bir yerden bulmak güzel. Ama insan çitlerle çevrili bir yere hapsolduğunu değil, daha geniş mekanda yaşadığını hissetmek istiyor. Alışverişi 'dışarıda' yapmak dış dünya ile kişiyi o açıdan sanki bütünleştiriyor"

Özetle, kadınlar alışverişi sadece alışveriş olarak görmüyor, sosyal hayatın devamı açısıdan 'dışarı çıkmak' olarak da değerlendiriyor. Ve herşey dahil sistemi sunan oteller gibi, konut projelerinde bir alanda toplanmış alışveri alanlarına sıcak bakmıyor.

Elbette aykırı düşünenler de olacaktır ama bu konu tartışılmaya değmez mi? Özellikle de projelerindeki konutları satmakta zorlanmamış ama iş alışveriş merkezini satmaya, kiralamaya gelince bir kaç girişime rağmen henüz sonuçlandıramamış olanlar başta olmak üzere, pek çoğumuzun bu görüşleri göz ardı etmemesinde fayda var. Mini araştırmamıza katılan  dostlarımızın tespitlerini gelecek hafta aktarmaya devam edeceğiz.. Şimdilik sevgiyle kalın....


Geri Dön