Kanal İstanbul deprem riskini artırır mı?
Türkiye'nin gündemi deprem... En çok tartışılan Kanal İstanbul da deprem ile birlikte yeniden gündeme geldi. Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul'un deprem riskinin artırıp artırmayacağını anlattı...
Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, gazeteci Fatih Altaylı'ya Kanal İstanbul'un depremi tetikleyip, tetiklemeyeceğini açıkladı.
Habertürk'te yer alan habere göre; Prof. Dr. Naci Görür, "Burada ayrıntılı jeolojik ve jeofizik çalışmaları yapıp depremle ilişkilerini açığa koyulsun" dedi.
"KANAL İSTANBUL'DA BU NOKTALAR AYDINLATILMADAN KİMSE KAZMA VURMAYA CESARET EDEMEZ"
ALTAYLI: Kanal İstanbul'a Celal Şengör diyor ki, 'bu ufak bir şeydir deprem tetiklemez' diyor. Hocam sen de diyorsun ki 'Bu bir deprem riskidir' diyorsun.
GÖRÜR: Hiçbir aklı başında yer bilimci kanalı kazarsanız depremi tetiklersiniz demez. Bu kanalı savunanların lehte kullandığı bir duruma dönüştü. Benim şimdi söyleyeceklerimi Celal de teyit edecektir. Ben niye Kanal İstanbul'u olmasın istiyorum. Deprem yönüyle ele alıyorum. Birincisi bu kanalın Küçükçekmece ile Marmara Denizi arasındaki kısmı kanalın en zayıf halkası. Burada Küçükçekmece'nin sağında, solunda inanılmaz şekilde hem suyun içinde hem dışarıda heyelan yapılar var. Burada yapılacak kanalda -25'e indiğinizde belirli bir şevler, yani yamaçlar oluşturacaksınız. Bu kısımda Marmara'nın içinde olan kısmı da kazımak suretiyle en az 300 milyon ton çamur çıkaracaksınız, şevin topuklarını zayıflatacaksınız, hareket ettirecek duruma getireceksiniz. Bu kanalı burada mecburen rijit, yani beton yapacaksınız. Rijit bir cisim, yeraltına gömülmüş bir cisim ve Marmara'ya burnunu sokmuş bir yapı. Minimum 7.2 deprem üretecek bir fay var. Doğrultu atımlı bir fayda 10 km. mesafedeki rijit cisimlerin yanal ve düşeyin toleransları sınırlıdır. Bu cehennemin ortası demektir deprem ürettiği zaman. Asıl tehlike bu fayla kanalın ağzı arasındaki kıta sahanlığı veya şelf. Burası şaylarla parça parça edilir. Bunu herkes bilmiyor. Eminim bu kanal projesini hazırlayanlar da bilmiyor. Biz yaptığımız çalışmalarda bunları gördük. 2001 yılında bu faylar tespit edildi yapılan çalışmalarda. Sismik kesitlerde olduğu gibi görülüyor. Bu faylar Büyükçekmece'nin ağzından başlıyor Küçükçekmece'nin doğusuna gidiyor. Bu kanalın Marmara'ya giriş ağzı önemli bir zaafiyet teşkil eder. Bunların bazıları canlı fay. 7'lik depremi yediği zaman kendilerinin harekete geçme imkanı var. Çatlamış cam zor duruyor, bir kasiste çatlayacaktır. Bu faylar şu Çatalca fay zonunun pareleli. O zon da bütün heyelanların topuğunu kontrol ediyor. O topuk bu faylarla hareketli. Bu depremde hem bu faylar çalışır, hem kanala zarar verir hem bütün heyelanları kanalın içine getirir. Kanal kırıldığı zaman onu durduramazsınız. Topografyanın uygun olduğu yerlerde deniz onu basar. Kanal dediğiniz 250 metre genişlikte, 25 metre derinlikte. O heyelanların kanalı durdurması durumda, çünkü o topografya müsait. Kanalda önlem diye aldığınız izolasyon ve yapıları yıkar. Çok problemli bir şey. Bir yetkili olsam ben uyuyamam. Çok riskli. Bütün bu riskleri deprem beklediğimiz bir zamanda niye yapalım. Getirisi çok az götürüsü 10 misli fazla. Deprem öncelikli olmalı. İnsanların can güvenliği bakımından önemli. Kanalımız olmasa da olur. 20 senedir İstanbul'u depreme hazırlayın diyen bilim adamı olarak içime sindiremiyorum. Devleti yönetenler lütfen İstanbul'u depreme hazırlasınlar. Kanal elbette yapılabilir. Bir yerde riski arttıracak yapı yapmayacaksın, nüfusu arttırmayacaksın. Müdahale noktalarında zorluk çıkarmayacaksın. Bu kanalı yapacak ulusal veya uluslararası firmalar bu dediğim noktaları aydınlatmadan hiç kimse kazma vurma cesaretini gösteremez. Burada ayrıntılı jeolojik ve jeofizik çalışmaları yapıp depremle ilişkilerini açığa koysun lütfen.
Kanal İstanbul’un bütçesi hazır!
Arnavutköy'deki arsalar Kanal İstanbul manzaralı diyerek satılıyor!