Kartal'da çöken binada 14 kişi hayatını kaybetti!
Kartal'da çöken bina hakkında konuşan İçişleri Bakanı Soylu, "Şu ana kadar 14 vatandaşımızı kaybettik. 14 vatandaşımızı da bu göçükten, enkazın altından Allah'a şükürler olsun ki sağ çıkarabildik" dedi...
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ile Çaka Bey İmam Hatip Ortaokulunda oluşturulan kriz merkezinde açıklamalarda bulundu.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya koordinasyonunda yürüyen kurtarma çalışmalarıyla ilgili bilgi vermek için burada bulunduklarını söyledi. Soylu, "Şu anda 47. saatteyiz. Çalışmalarımız aynı hızla devam etmektedir. AFAD'ın yönlendirmesinde, koordinasyonunda itfaiye, jandarma kurtarma, UMKE,112 sağlık ve bir taraftan da sivil toplum örgütlerinin ve belediyelerimizin kurtarma ekipleriyle bu çalımalar, ilk andaki süratiyle hızıyla ve aynı titizlikle, aynı şekilde devam etmektedir." dedi.
"45. saatte Mert Aydın enkaz altından çıkartıldı"
Bakan Soylu, "Şu ana kadar 14 vatandaşımızı kaybettik. Ve 14 vatandaşımızı da bu göçükten, enkazın altından Allah'a şükürler olsun ki sağ çıkarabildik." dedi. Soylu, yaralı olarak çıkarılan ve hastanelerde tedavi gören vatandaşlarla ilgili de, şu bilgileri verdi:
"Yaralı olarak çıkarılan 13 yaşındaki Hilal Tuana Alemdar ve 23 yaşındaki Halil İbrahim Alemdağ'ın durumları iyi. Adem Alemdar (47) yoğun bakımda ama yoğun bakım şartları çerçevesinde. Hatice Aliefendioğlu (81) yoğun bakımda. Adile Murat (77), Nazan Tekgöz (37), Güler Yılmaz (56), 9 yaşındaki Tayyip Mahmut Alemdar, Ali Alemdar (75), Hüseyin Yaman (59) ve Leyla Yaman'ın (63) genel durumları iyi. Bahriye Aktar (75) yoğun bakımda. 6 yaşındaki Azra Hava Tekgöz yoğun bakımda ama akşam hem bütün hastalarımızı gece saat 2.00 gibi gördük hem de hem Azra'yı hem de Mahmut Tayyip'i gördüm, gayet iyiler. Ama yoğun bakımda, doktorların gözetiminde tutuluyorlar. Ve en son, biraz önce, yani 45. saatte, Mert Aydın (19) enkaz altından sağ çıkartıldı. Kırık ve çıkıkları var. Onun için tüm doktorlar, tüm birimler yoğunlukla Mert ile ilgileniyorlar. Sağlık durumunun iyi olduğu arkadaşlar tarafından iletildi. Bunu 45. saatin sonunda önemli bir gelişme olarak nitelendiriyoruz Allah'a şükürler olsun."
Bakan Soylu, göçükte hayatını kaybeden vatandaşların da, Ayşe Alemdar, Yıldız Gündüzoğlu, Fatma Karaman, Mustafa Alemdar, Safiye Alemdar (Mustafa Alemdar'ın annesi), Safiye Alemdar (Mustafa Alemdar'ın eşi), Erdoğan Alemdar, Saime Alemdar, Ecrin Naz Alemdar, Eslem Alemdar, Gökay Alemdar, Ahmet Söğüt, Nuriye Söğüt ve Melih Aydın isimli vatandaşlar olduğunu da bildirdi.
"Yağmurun çalışmaları yavaşlatması söz konusu değil"
Soylu, son açıklamalarını dün gece saat 11.00-11.30 arasında yaptıklarını ve kayıp sayısını 11 olarak açıkladıklarını ifade ederek, "O saatten itibaren Gökay Alemdar, Ahmet Söğüt ve Melih Aydın vefat ettiler. Arkadaşlarımız enkazdan onları sağ çıkarmayı başaramadılar. Şu anda çalışmalar aynı yoğunlukta devam ediyor. Dün sorulduğu için tekrar söylüyorum. Hafif sağanağın, yağmurun kurtarma çalışmaları konusunda, çalışmaları yavaşlatıcı herhangi bir engeli söz konusu değil." şeklinde konuştu.
Enkaz çalışmalarıyla ilgili de, "Yaklaşık olarak arkadan 3. kattayız, ön taraftan da 2 ile 3. katları arkadaşlarımız beraber çalışıyor." ifadesini kullanan Soylu, göçük altında kalanları sağ salim şekilde oradan çıkarmayı umut ettiklerini, çabaladıklarını ve milletin duasını beklediklerini de aktardı.
Soylu, ailelere metanetleri, vakarları ve sabırları dolayısıyla minnettar olduklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı;
"Olayın başından itibaren, özellikle Sayın Valimiz, bütün arkadaşlarımız, bütün birimlerimiz yüksek koordinasyon içerisinde çalışmalar yapıyorlar, aileleri de sürekli bilgilendiriyorlar. Sadece bu bilgilendirme değil. Dönem dönem belli saat aralıkları itibarıyla kendilerine sürekli bilgi veriyoruz. Bir de ailelerle yakın olanlara, bazı haberleri sürekli ailelere iletmeleri fayda değil, onları üzen bir durum ortaya koyuyor. Çünkü burada bütün resmi açıklamalar bütün detayıyla yapılıyor. Ama nereden kaynaklandığını bilmediğimiz ve hakikaten burada bir umut içinde bekleyen aileleri de bazen umutsuzluğa bazen de yüksek bir umuda, bazen endişeye sevk eden bir takım haberler, telefonlar, mesajlar dolaşıyor. Özellikle onları tanıyanlardan, ulaşabileceklerinden mümkün olduğu ölçüler içerisinde, kaynağı belli olmayan bir takım söylemleri kendilerine aktarmamalarını istirham ediyoruz. Çünkü olayın gerçeği, her hali de burada hep birlikte gözümüzün önünde yaşanmaktadır. Bu vesileyle basınımıza da gerek bilgilendirmeyi yaptıklarından, gerekse de özellikle burada bu kurtarma çalışmasını yürüten arkadaşların ricalarını kırmayıp olay alanını rahat ve serbest bıraktıklarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. İnşallah mutlu haberlerle, güzel haberlerle ulaşabilmeyi Cenabı Allah'tan niyaz ediyorum."
"Resmi bilgi harici söylenen hiçbir şey doğru değil"
Bir gazetecinin, "Elinize geçen bir bulgu var mı acaba? Bir gelişme var mı soruşturmada? Kolonların kesildiği yönünde iddia var." şeklindeki soru yönelttiği Soylu, konuyla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın çok geniş bir soruşturma yürüttüğünü hatırlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dün, gecenin sabaha yaklaşan saatlerinde Sayın Valimiz ve tüm yetkili arkadaşlarımız, Anadolu Cumhuriyet Başsavcımız ve ilgili savcılarımız bir araya geldik, bir durum değerlendirmesi yaptık. Şu anda söylenen hiçbir şey doğru değil. Yani ne söyleniyorsa doğru değil. Şu anda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı, bir binanın yapım anı, menşei, kim tarafından nasıl yapıldığı, kim tarafından teknik olarak sorumluluğunun alındığı, aynı zamanda ondan önceki gün, dün ve bugün binadan bir takım malzemelerin alınarak onların tespitlerinin ve onların gerekli sonuçlarının alınmasına yönelik adımlar atıldı. Bu söylenenler, kolonların kesilmesi, kesilmemesi, aynı zamanda diğer ortaya konulanların hemen hemen hepsinin bir tevatür olduğunu ve bu konuda netleşmiş bilgilerin tamamının Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacak açıklamaya kadar hiçbir karşılığı olmadığını size ifade etmek isterim.
Yani çok doğal olarak hepimiz böyle bir bina çöktüğü zaman, 'Acaba kolonları kesilmiş miydi?' diye bir soru, hayatın olağan akışı içinde aklımıza geliyor. Ama bu kesildiği anlamına veya kesilmediği anlamına gelmiyor. Dikkat ederseniz biz bu açıklamalarımızda net olmayan hiçbir bilgiyi hem basınımızla hem de kamuoyumuzla paylaşmıyoruz. Biz net bir bilgiyi basınla ve kamuoyuyla paylaşacağız. Ama hem bu olayda yakınlarını kaybeden veya yakınlarının hemen başucunda hastanede bulunan tüm yakınlar bilmelidirler ki, bu olayın sorumlusu, müsebbibi kimse cezasını bulacaktır. Ama biz adımlarımızı doğru bir şekilde ve doğru bilgi vererek atmak durumundayız."
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise göçük altında kalan diğer vatandaşlara ulaşmaya çalıştıklarını söyleyerek, "Bugün, bu iki gündür yaşadığımız acı, elim durumdan en büyük tesellimiz tabii vatandaşlarımıza ulaşabilmek oldu. Göçük altında kalan diğer vatandaşlarımıza da ulaşmaya çalışıyoruz. Bakanımızın da ifade ettiği üzere, biz de bütün bakanlıklarımızla koordineli bir şekilde, tüm ihtiyaçların giderilmesi noktasında bütün gayretleri gösteriyoruz. Sosyal yardımlaşma, dayanışma vakıflarımızla bu alanda koordineli olarak çalışmaktayız." ifadelerini kullandı.
Bakan Selçuk, hastaneye geçip yaralı vatandaşları ziyaret edeceklerini de sözlerine ekledi.
Fatma Karaman'ın cenazesine katıldı
Bu arada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açıklama yapmadan önce göçükte hayatını kaybeden Fatma Karaman'ın Zeytinlik Ulu Camisi'nde cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazına katıldı ve aileye başsağlığı dileklerini iletti.
Göçükte hayatını kaybeden Alemdar ailesinden 9 kişinin cenazelerinin ise yarın Pendik'teki 15 Temmuz Şehitler Camisi'nden kaldırılacağı belirtiliyor.