Kat malikleri toplantısında bir toplantı bir de karar nisabı var!
Posta Gazetesi'nden Tamer Heper, vatandaşların sorularını yanıtlıyor
190 haneli bir sitede 117 kişiyle toplandık. Görüşmeler sırasında sigara molası verildi ve gidenlerden bir kısmı geri dönmedi. Bizler de geri kalanla toplantıyı sürdürdük ve mantolama kararı aldık. Yaptığımız işte bir yanlışlık var mı? M.A.
Biliyorsunuz kat malikleri toplantısında bir toplantı nisabı, bir de karar nisabı vardır. Birinci toplantıda sayı ve arsa payı çoğunluğu aranır. İkinci toplantıda bu nisap aranmaz katılanlarla toplanılır. Kararlar da katılanların çoğunluğu ile alınır. Ancak öyle kararlar var ki özel nisap aranır. Mantolama deyince iş biraz karışık. Mesela bana göre mantolama yapmak için tüm bağımsız bölüm maliklerinin karara katılması lazım. Çünkü mantolama yapılacak yer tüm bağımsız bölüm maliklerinin ortak mahalli. Üstelik tasdikli projeye göre yapılmış bir yapı. Tasdikli projeye göre inşa edilmiş ortak mahallin şeklinin değiştirilmesi tüm maliklerin izni ile olmalı. Kabul etmeyenlerin varlığına rağmen bu yerlere müdahalesi mülkiyet hakkına müdahale anlamı taşır. Ancak kat mülkiyeti mevzuatında yapılan değişiklikle ortak alanlara beşte dört nisapla karar alınabileceğini söylüyor. Bu nisapla alınan kararla bu işi yapanlar da var.
Bir dükkan çalıştırıyorum ama dükkan satıldı. Benim de kira sözleşmem 15 Temmuz 2010 tarihinde son buluyor. Dükkanı alan yeni sözleşme yapmaya yanaşmıyor. Ben bu dükkana çok masraf yaptım, bana bir çare lütfen. C.K.
Kiradaki bir işyeri satılabilir ancak yeni malik bu yeri eski kira sözleşmesi ile birlikte almıştır ve bu sözleşme geçerlidir. Üstelik yeni bir sözleşme yapma mecburiyeti de yoktur. Sözleşmenin son bulacağı 15 Temmuz 2010 tarihinde yasal yollarla sözleşme fesholunmazsa bir yıl müddetle aynı şartlarla (kira bedeli hariç) uzamış olacak. Şayet yeni malik ihtiyacı olduğu iddiası ile tahliye davası açarsa bu davaya mahkemede bakılacak ama yeni malik bu davada ihtiyacını ispatlamak zorunda. Yani henüz yumurta kapıya gelmiş değil. 15 Temmuz 2010 tarihinde yeni malik okuyucumu sözleşmesinin son bulduğu iddiası ile kapıya koyamayacak.
Bir daire satın aldım. Benden önceki malik banka kredisi kullanmış daire ipotekli. İpoteğin farkındayım, gittim ipotek borcunu kapattım. Eski malike de parasını ödedim tapuyu aldım. Sıra geldi ipoteği kaldırmaya. Buraya kadar problem yok. Banka da bana ipoteğin kaldırılma yazısını verdi. Her şey tamam... Ama problem bundan sonra; banka benden ipoteğin kaldırılması yazısı için 500 TL aldı. Böyle bir para alınabilir mi? K.T.
Biri bana gelse de "Otur bir ay düşün, şu müşterilere nereden ücret bedeli altında para çıkartsak da cebe atsak" dese bir ay boyunca bu kadarını bulup çıkaramam. Bu ne zeka ürünüdür... Ama takdir ediyorum. Bir tek kredi kartı verilir her yıl bu kart için para alınır, bir kart ekstresine birkaç tür faiz yazılır, ipotek borcu biter bir de bunu kaldırmak için inanılmaz bir para alınır. Buna "Evet uygundur" denilebilir mi? Ücret denilen şey ya bir malın karşılığıdır ya da hizmetin. Burada hiç hizmet yok ki. Hizmet kredi vermektedir, bunun da ücreti faizdir. O da alınmıştır. Size bu yazıyı vermenin hizmetle ilgisi yoktur, sebepsiz alınmıştır. Tüketici mahkemesine gidin. Paranızı faizi ile birlikte alın, başkalarına da önder olun.
Posta/Tamer Heper