Genel

Kayseri'ye 275 milyon Euro'luk yatırım yapılacak

Kayseri, ildeki ekonomik hareketliliği çeşitlendirmek için harekete geçti.

Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlatılan Erciyes Dağı Master Planı ile bölgenin bir turizm merkezi haline getirilmesi hedefleniyor. Büyükşelir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, kısa zamanda uygulamaya geçirilecek olan master planın, bölgenin sadece kış aylarında kayak sporunun yapıldığı yer değil, dört mevsim turistlerin geleceği ve çeşitli aktivitelerin yapılacağı merkez konumuna getireceğini söyledi.

3 bin 916 metre yükseklikle Orta Anadolu'nun en yüksek doruğu olan Erciyes Dağı, şehrin 25 kilometre güneyinde yükseliyor. Sönmüş bir volkan olan dağın yüksek kısımları yılın her mevsiminde kalıcı karlarla örtülü. Dağın kuzeyinde ise 1 kilometre uzunlukta bir dağ buzulu bulunuyor. Kayak merkezi dağın kuzey yamaçlarında yer alan Tekir Yaylası üzerinde. Erciyes, kayak merkezi olmanın dışında dağcılık sporu açısından Türkiye'nin önemli dağları arasında yer alıyor.

Erciyes Kış Turizm Merkezi Master Plan Çalışması, Erciyes'in 2005 yılında Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dahil olması ile birlikte belediyenin siparişi üzerine Avusturya'nın uzman kuruluşu olan ATC (Austrian Tourism Consultants) firması tarafından 2 yıl süren bir çalışma sonucu hazırlatıldı. Yerel ekonomi ve bölge nüfusu için sürekli bir gelir kaynağı oluşturmayı amaçlayan projenin yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlaması bekleniyor. Projenin bütün etaplarıyla hizmet vermeye başlamasıyla birlikte gece konaklama yapan kişi sayısı 800 bine ulaşacak. Yıllık 100 milyon Euro doğrudan, 100 milyon Euro dolaylı gelir etkisi düşünülüyor. Yurtiçi ve yurtdışından gelecek ziyaretçiler için cazip bir sportif ve sosyal merkez oluşturulması amaçlanıyor. Proje kapsamında, mevcutta 5 olan lift (teleferik sistemleri) sayısı birinci aşamada 11'e, toplamda 20 adede çıkarılacak. Lift uzunluğu 7,5 kilometreden birinci aşamada 16,5 kilometreye, toplamda 34,8 kilometreye ulaşacak. Mevcut 9 kilometre olan pist uzunluğu birinci aşamada 59 kilometreye, daha sonra da 160 kilometreye çıkartılacak. 150-170 hektarlık alanda yapay karla kaplı pistler oluşturulacak. Günlük 10 bin ila 30 bin kayakçı ve kar sörfçüsü için kapasite oluşturulacak. Yatırımlar toplam 26 milyon metrekarelik bir alanda gerçekleşecek. Proje için yatırımlar dört ana başlıkta toplanıyor. Bunlar, mekanik tesisler-liftler, karlama ünitesi, sosyal tesisler ve bin olan yatak kapasitesini 5 bine çıkartacak konaklama tesisleri yatırımlarından oluşuyor. Altı ilave mekanik tesis, 59 kilometrelik pistlerin yapay karlama üniteleri ve bu alandaki sosyal tesislerin, birinci etap maliyeti 100 milyon Euro. Projenin tamamının ise 275 milyon Euro'ya mal olması planlanıyor.

Erciyes Dağı'nda, kış aylarında kayak, kayak turları, helikopter kayağı, biathlon, kar uçurtması, kar kızağı, şişme plastik kızak, şişme kızak, kar raftingi, buz pateni, yürüyüş ve kar ayakkabısıyla arazi yürüyüşleri yapılacak. Yazın düzenlenecek etkinlikler ise golf, trekking, tırmanma, doğal tırmanma bahçesi, yapay tırmanma bahçesi, dağ bisikleti, İskandinav yürüyüşü, uçurtma, paraşüt, at sırtında gezi, yaz toboggan (kızak) yolu, dağ planörü ve uçurtma sörfleri.

'Kayseriliyiz' diye övünüyoruz ama küresel pazarlamayı henüz bilmiyoruz

Kayseri'de düzenlenen Sektörler Buluşması toplantısında, Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı ve Boydak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Memduh Boydak, mobilya sektörünün sorunlarıyla ilgili bilgi verdi. Kayseri'de yapılan işlerle ilgili sebat, sabır ve değişimin çok önemli olduğuna işaret eden Boydak, buna örnek olarak halıcılık ve beyaz eşyayı gösterdi: "Firmaların ayakta kalabilmeleri adına değişim çok önemli. Değişim yönetimi dediğimiz aslında bu. Farklı sektörlerin bulunduğu Kayseri'de bazı sektörler kendini geliştirip inkişaf ettiremedi. Dolayısıyla özellikle müteşebbislerin ve sanayicilerin yaptığımız işlerde sebatlı yani sabırlı olmaları gerekir. Değişimi iyi takip etmemiz gerekir." Kayseri'nin mobilya şehri olduğunu; ancak pazarlamayı çok iyi bilmediğini anlatan Boydak, kent işadamlarının pazarlamayı lokal olarak yapmaya çalıştığını; ancak her alanda küreselleşmenin yaşandığını kaydetti. Dernek Başkanı, "Kayserililiğimizle övünsek de biz bunu bilmiyoruz. Biz pazarlamayı lokal olarak yapmaya çalışıyoruz. Öncelikle pazarlamayı öğrenmemiz lazım." Memduh Boydak'ın şikayet ettiği bir diğer konu da Kayseri'de aile veya ortaklar tarafından kurulan şirketlerin bir süre sonra parçalanması. Parçalanmaların küçülmeye, devamında da şirketlerin kapanmasına kadar gittiğini vurgulayan Boydak, bunun önüne geçilmesi gerekliliğini kaydetti.

Alfapen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslantaş, genelde bütün sektörlerin yaşadığı hammadde sorununu pencere sektöründeki firmaların da yaşadığını dile getirdi. Rekabetin üst seviyede olduğunu anlatan Aslantaş, Petkim'in sektöre hammadde yetiştirememesi sebebiyle bunun yüzde 95'inin Malezya'dan ithal edildiğini söyledi. Aslantaş, hammadde sorununun ucuz olarak temin edilmesinin firmaların elini güçlendireceğine dikkat çekti. Akapen, Akın Plastik Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Kızıklı da, sektöründeki hammadde sorunundan yakındı. Devletin ithal hammaddeye uyguladığı yüksek verginin şirketleri olumsuz etkilediğini anlatan Kızıklı, Türkiye'de sadece Petkim'in hammadde temin etmesinin de ayrı bir sıkıntı oluşturduğunu söyledi.

Tuna Çelik Kapı Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Tuna, konuşmasında Çin'de üretim yapan bir firmanın ilginç teklifini dile getirdi. Firmanın, 'Sizin çelik kapı kalitesinde üretim yaptık. Sizin iyi bir pazarınız var. Biz üretelim siz satın' teklifinde bulunduğunu ifade eden Tuna, "Her sektörün olduğu gibi bizim de Çin sorunumuz var. Çünkü hammaddeye gelen yüzde 100 artış firmaları zorluyor. En azından üretim maliyetlerinde fiyatların düşürülmesi adına destek istiyoruz." dedi. Özkar Metal Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özcan da, ihracat yaptıkları şirketlerin, Çin'den aldıkları fiyatları söyleyerek pazarlık yaptıklarını söyledi. 2006 yılında bir Alman firmasının, '25 Euro'ya Çin'den alıyoruz. Sizden 35 Euro'ya alalım' pazarlığıyla karşılaştıklarını anlatan Özcan, "Biz 35 Euro kurtarmadığı için teklifi geri çevirdik. Böyle olunca da Çin'deki bir firmaya siparişlerini verdiler. Bu şartlarda nasıl rekabet edeceğiz bilmiyoruz. Çünkü girdi maliyetlerimiz başta enerji ve hammadde olmak üzere çok yüksek." şeklinde konuştu. Başyazıcı Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Başyazıcı, tekstilin biteceği yönündeki görüşlere katılmadıklarını, tekstilin de diğer sektörler gibi durgunluktan etkilendiğini söyledi.