26 / 11 / 2024

Kazakistan ve Azerbaycan'la yabancıya konut satışı yakın!

Kazakistan ve Azerbaycan'la yabancıya konut satışı yakın!

Türkiye yabancılara ev satışının önündeki engelleri kaldırmak için talep olan ülkelerle masaya oturacak




Hem mütekabiliyet (karşılıklılık) esası devam edecek, hem de yabancılara emlak satışında yaşanan sorunlar çözülecek. Kazakistan ve Azerbaycan ise sorunların çözümünde ilk sırada yer alıyor

Türkiye yabancılara ev satışının önündeki engelleri kaldırmak için talep olan ülkelerle masaya oturacak. Böylece hem mütekabiliyet (karşılıklılık) esası devam edecek, hem de yabancılara emlak satışında yaşanan sorunlar çözülecek. Türkiye, vatandaşları Türkiye'den ev almak isteyen ülkelerle tek tek masaya oturmaya başladı. Kazakistan ve Azerbaycan ile emlak satışında yaşanan sorunların kısa sürede çözülmesi bekleniyor. Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, "Mütekabiliyet çok önemli bir esastır. Bunun tek taraflı kaldırılmasını doğru bulmuyoruz. Ülkeler arasında anlaşma ile yine mütekabiliyet esasına göre satışlara izin verilmesini istiyoruz. Sadece bizim satışlara izin vermemiz, karşılığında ilgili ülkenin bizim vatandaşlarımıza aynı hakları vermemesi düşünülemez" dedi.

Tek taraflı kaldırılması mümkün değil
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, yabancıların ev almasını engelleyen mütekabiliyet (karşılıklılık) esasının kaldırılmasına karşı olduğunu söyledi. Demir, yabancılara konut satışını engelleyen mütekabiliyet esasının kaldırılması yerine ikili ilişkilerle mütekabiliyetin sınırlarının genişletilmesi gerektiğini söyledi. Mütekabiliyeti bizim tek taraflı olarak kaldırmamız mümkün değil" diyen Demir, başka ülkeler Türk vatandaşlarına hangi hakları tanıyorsa, Türkiye'nin de yabancılara o hakları tanıdığını hatırlattı. Tek taraflı bir tavizin ya da mütekabiliyetin kaldırılmasının doğru olmadığını vurgulayan Demir, "Mütekabiliyet çok önemli bir esastır. Bunun tek taraflı kaldırılmasını doğru bulmuyoruz. Ülkeler arasında anlaşma ile yine mütekabiliyet esasına göre satışlara izin verilmesini istiyoruz. Sadece bizim satışlara izin vermemiz, karşılığında ilgili ülkenin bizim vatandaşlarımıza aynı hakları vermemesi düşünülemez" diye konuştu.

Kazakistan ile çözüme yakınız
Sorun olan ülkelerle ilgili çalışmaların başladığını bildiren Demir, "Kazakistan ile sorun vardı. Son olarak Cumhurbaşkanımızın ziyaretinde gündeme geldi. Bizim vatandaşlarımızın Kazakistan'dan konut alması ve Kazakların Türkiye'den konut almasının önünü açacak anlaşma için çalışıyoruz. Benzer şekilde Azerbaycan ile de görüşmelerimiz sürüyor. Bunlar devam edecek" diye konuştu. Türk Cumhuriyetleri, Rusya ve Arap ülkeleri ile de benzer şekilde anlaşmalar yapılabileceğini ifade eden Demir, Türk vatandaşlarına konut alma hakkı tanıyan ülkelerin vatandaşlarının Türkiye'den ev almalarına izin verilebileceğini vurguladı.

Türkiye'de ev alan yabancılar dostluk elçisi
Bazı ülke vatandaşlarına konut satışı yapılmamasına karşın İngiltere ve Almanya ile yine karşılıklılık esasına göre çok iyi ilişkiler kurulduğuna işaret eden Demir, "İngiltere ve Almanya ile bunu yapıyoruz. Bu ülkeler bizim vatandaşlarımıza konut edinme hakkı tanıyor. Buna karşın biz de Alman ve İngiliz vatandaşı pek çok insanın Türkiye'den ev almasına izin veriyoruz. Binlerce Alman ve İngiliz Türkiye'ye geliyor, emekliliğini burada yaşıyor. Bu aynı zamanda ülkeler arasındaki ilişkileri de geliştiriyor. Biz bundan çok memnunuz. Diğer ülke vatandaşlarının da benzer bir yaklaşımla Türkiye'den konut almasını isteriz " ifadesini kullandı.

Yabancı şirketler yatırım yapabiliyor
Yabancıya mülk satışıyla ilgili olarak yanlış anlaşılan konuların olduğunu vurgulayan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerçek kişilere satışlar mütekabiliyet esasına göre yapılıyor. Buna karşın tüzel kişiler, yani şirketlere yönelik mülk satışında kısıtlama yok. Yabancı şirketler Türkiye'den mülk edinebilir ve yatırım yapabilir. Ayrıca gerçek veya tüzel yabancı kişilere tarım alanlarının satışı mümkün değil. Böyle bir satış yapılmıyor. Yabancı kişilere satılan konutlarda ise belediye sınırları içinde sadece mesken amaçlı kullanım için satış yapılabilir. İmarlı alanın yüzde 10'undan fazlası yabancılara satılamaz. Yani yabancıların aldığı mesken amaçlı konut yüzde 10'u aşarsa yasal olarak bu bölgelerde yabancılara satış yapılamaz."

TSK işlemleri uzun sürüyor
Yabancılara mülk satışında bürokratik işlemlerin uzun sürmesiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Demir, "Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün işlemleri kısa sürede tamamlanıyor. Ancak TSK'nın işlemlerinin uzun sürdüğü doğrudur. Bunun da kısaltılması gerekir" dedi.

'Yabancılar İstanbul'a ilgi gösteriyor biz 'hayır alamazsın' diyoruz'

Kuzu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gökçen Kuzu, 'Yabancılar İstanbul'u konut alınacka önemli bir merkez olarak görüyor. Bizse hazır müşteriyi 'hayır alamazsın' diyerek geri çeviriyoruz" diyor.

Kuzu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Gökçen Kuzu, bir ülkenin zenginliğinin o ülkeye dışarıdan giren paranın ölçüsüne bağlı olduğunu düşünüyor. Globalleşme ile birlikte ülkeler arasında hızlanan sermaye hareketlerinde sıcak parakalıcı para ayırımının önemine dikkat çeken Kuzu, "Ani çıkışlara açık olan sıcak para girişleri; ülke zenginliğine kalıcı etki yapmayıp, tam tersi bıçak sırtında endişeli hareketlere sebep oluyor. Kalıcı para dediğimiz sermaye hareketleri ise gerçek zenginlik girdileridir. Yabancıya mülk satışı, gerçek kalıcı zenginliğe en kolay en hızlı ulaşma yolu olacaktır. Yıllardır Onbinlerce yabancıya yapılan mülk satışına baktığımızda Her yönüyle sıcak bir ülkenin hayalini kuran Kuzey Avrupalıların ülkemizin güneyine yaptıkları yatırımlar başı çekmektedir" diye konuşuyor.

Yabancılar İstanbul'u mülk edinecek merkez görüyor
Yabancılara mülk satışlarının gayrimenkul için alınan direkt kalıcı para girdisi dışında turizm geliri benzeri, hasıla artışlarına sebep olduğuna vurgu yapan Kuzu, konut satışlarının sadece bununla sınırlı kalmayacağını, bir evin ihtiyaçları düşünüldüğünde ekonomiye ciddi bir girdi sağlayacağını düşünüyor. Kuzu, "Yabancılar biz istesek te istemesek te global dünyaya en hızlı giren İstanbul'u mülk edinilecek en önemli merkez olarak görüyor. Şimdiye kadar sadece güneye yatırım yapan AB ülkesi vatandaşları ve bunların yanında AB üyesi olmayan yasaklı ülke vatandaşları, zenginliklerini severek nakledecekleri mekan olarak gördükleri İstanbul ve diğer büyük şehirlerimize ilgi duyuyor. Bu ilgiyi yani hazır müşterileri 'Hayır alamazsınız' diyerek geri gönderiyoruz. Alabileceği koşullarda da bürokrasiyle zorluklarla boğuşturuyoruz" diye konuşuyor.

Üretilen konutun beklemeden satılması önemli
Kuzu'nun dikkat çektiği başka bir konu daha var. Tamamlanan konut projelerinde konutun, beklemeden değeriyle satılması çok önemli olduğunu söyleyen Kuzu "Satılan her konut yeni konutların yeni projelerin üretimini hızlandırmakta bu da ülke ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. İnşaat sektörü yüzlerce yan sanayi beslemektedir. Bu boyutuyla düşündüğümüzde yaratılan istihdam hacmini ve bunun sürekliliğini göz önünde tutmalıyız. Mülk satışını kolaylaştırmanın yanında belli bir tutarın üstünde bedelle mülk alışı yapmış yabancılara vatandaşlık hakları tanımanın dahi mübalağalı olmayacağına inanıyoruz" diyor.

Satışlardaki engeli kaldırın
Elde bekleyen potansiyelin değerlendirilemediğine değinen Kuzu sözlerini şöyle sürdürüyor: Satışlara kısıtlama getirmeden serbest olduğu, globalleşmeyi, AB gibi kurumlar içinde olmayı hedeflemiş bir ülkede, ülkesinin gelişmesini zenginleşmesini isteyen her akıllı kişinin yabancıya mülk satışı konusuna olumlu baktığını veya bakması gerekiyor.

'Gayrimenkul satışlarında mütekabiliyet ilkesi muaf tutulmalı'

İstanbul'da hayata geçirdiği bir çok konut projesinde yabancı bireysel yatırımcı taleplerini mütekabiliyet ilkesi nedeniyle geri çevirmek zorunda kalan Dumankaya İnşaat'ın yönetim kurulu üyesi Ali Dumankaya, yabancı yatırım fırsatlarının kaçmasına neden olan bu düzenlemenin yeniden ele alınmasını istedi

Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dumankaya, Türkiye'nin mütekabiliyet anlaşması olmayan ülke vatandaşlarına konut satmasının önündeki engel ve sınırlamaların özellikle üst düzey konut projelerinde sektörün önünü tıkayan bir konu olduğunu vurguladı. Dumankaya, güney sahillerinde oturum amaçlı mülk edinen mütekabiliyet ilkesi dışında kalan yabancıların haricinde, yabancıların büyük bir çoğunluğunun yatırım amaçlı konut almak için Türkiye'yi tercih ettiğini belirterek, ev almanın yasal düzenlemelerle güçleştirilmesiyle de bu yatırımcıların kaybedildiğini ifade etti. Özellikle son yaşanan küresel ekonomik kriz sonrasında dünyanın finans dengesinin değişmekte olduğunu ve dolayısıyla yeni yatırımcıların Türkiye ve yakın coğrafyasından çıkmaya başladığına işaret eden Dumankaya, "Bu yüzden Türkiye'nin stratejik konumu bir kat daha güçleniyor. Koşulların böylesine lehimize değiştiği bir ortamda mütekabiliyet sebebiyle bu yatırımcılar ülkemizi tercih edeceklerken onların Dubai, İspanya ve Fransa gibi ülkelere gitmesini kolaylaştırıyoruz. Bu yüzden piyasaya gelecek olan hareketliliğin de önünü kesiyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Satışlar muaf tutulsun
Dumankaya, "Gayrimenkul almak isteyen birçok yatırımcıyı geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Vizelerin kaldırıldığı ve ticaretin daha serbest bir zeminde yürütülmeye başladığı bu dönem içerisinde mütekabiliyet ilkesinin gayrimenkul satışlarından muaf tutulması görüşündeyiz. Şirket kurulması gibi ara formüllerle Türkiye'de gayrimenkul sahibi olunabiliyor. Ancak bu durum KDV gibi yükümlülükleri ortaya çıkarıyor ve mülk alımını güçleştirerek yatırımcı sayısını azaltıyor" diye konuştu.

Yabancı yatırım fırsatlarını kaçırıyoruz
Bu konuda bir devlet politikasının olmayışının eksikliğinin hissedildiğini anlatan Dumankaya, alım yapmayı güçleştiren birçok bürokrasiyle yabancı yatırımcının karşı karşıya bırakıldığını ve bu yüzden Türkiye için önemli birçok yatırım fırsatlarının kaçırıldığını kaydetti. Dumankaya, Türkiye'nin Suriye, Rusya, İran, bazı Türki cumhuriyetler ve bir kısım Körfez ülkeleri ile vizelerin kaldırılması için birçok girişim içerisinde olduğuna değiniyor.
İhracatta mütekabiliyet aranmıyor, gayrimenkul satışında da aranmasın

Ant Yapı Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Okay, 'Sen bana ev satmıyorsan bende sana ev satmıyorum' şeklinde yorumlanabilecek mütekabiliyet ilkesinin yabancıya konut satışının önünde engel olarak durduğunu belirtiyor

Ant Yapı Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Okay, 'Sen bana nasıl davranıyorsan bende sana öyle davranırım, gerisi düşünmem' şeklinde algılandığında karşılıklılık ilkesinin güzel bir uygulama gibi gibi göründüğünü ifade ederek "Ama olay hiç de öyle değil. Uluslararası ticaret yapıyorsanız her şeyi bu ilkelerle veya kriterlerle açıklayamazsınız. O zaman bir ülke bize petrol satıyor, gaz satıyor, her ne satıyorsa satıyor ve bir bütçe oluşuyor. Karşılığında biz de bir şeyler satıyoruz belki ama sonunda büyük bir açık oluşuyor ve bu borcu döviz karşılığı ödüyoruz. Genellikle ithalatımız fazla ihracatımız az oluyor. Peki o zaman niye demiyoruz sen bize ne kadar mal sattınsa bizden de o kadar mal alacaksın! Hani nerede mütekabiliyet nerede karşılıklılık" değerlendirmesinde bulunuyor. Diğer yandan bir çok ülke vatandaşının elini kolunu sallaya sallaya vizesiz Türkiye'ye giriş çıkış yaptıklarına işaret eden Okay, Türk işadamlarının ise onca yıldır işadamı kimliğiyle bir çok ülkeye defalarca giriş çıkış yapmasına rağmen hiçbir şekilde vizesiz o ülkelere giremediklerini hatırlatıyor. Ve ekliyor Okay, "Niye diyemiyoruz 'Sen bizden vize istiyorsan bizde senden istiyoruz!' diyemiyoruz. Hani nerede mütekabiliyet nerede karşılıklılık..." Türkiye'nin sıcak para sıkıntısının hat safhada olduğu bu günlerde, kalıcı yatırım olarak Türkiye'den konut almak isteyen bazı ülke yabancı ülke vatandaşlarına mütekabiliyet ilkesi kapsamında konut satamadıklarını vurgulayan Okay, mütekabiliyet olan yabancı ülke vatandaşlarına da konut satabildiklerini ancak bin bir dereden su getirilerek en az 6 ay sonra tapularını alabildiklerini anlatıyor.

'SATIŞ YAPAMADIĞIZ ÇOK ÖRNEK VAR'
Mehmet Okay, İstanbul'daki ve Alaçatı'daki projelerinde mütekabiliyet olmaması nedeniyle ve tapu prosedürlerin uzun sürmesi nedeniyle bir çok yabacıya konut satamadıklarını örneklerle açıklıyor. İstanbul ve Alaçatı projelerinden hem Avrupalı (Slovenya vb.), hem de Türki cumhuriyetlerden konut almış, ama tapusunu alamamış bir çok yabancı müşterileri olduğunu ifade eden Okay, bu müşterilerin eğer tapularını alma hakkı elde edememeleri halinde, ödedikleri paraları geri alacaklarnı kaydediyor. Okay, ayrıca çok sayıda da konut almak isteyip de mütekabiliyet ilkesi nedeniyle konut alma hakkı bulunmadığı için vazgeçen yabancı müşterilerinin de olduğunu belirtiyor. Örneğin, Eczacıbaşı Kadın Voleybol takımında oynayan bir Rus sporcu (O sene Avrupa Şampiyonu olmuş) hem Türk vatandaşı olmak istemiş hem de Ant Yapı'dan peşin para ödeyerek bir konut satın almış. Ant Yapı, konutu 1 yıl sonunda teslim etmek için Rus sporcuyu davet ettiğinde, sporcu Türk vatandaşı olma hakkı kazanamadığını bu sebeple de evi almaktan vazgeçtiğini bildirmiş ve parasını geri alarak ülkesine dönmüş.

'Mütekabiliyet sadece müteahhitlerin sorunu değil'
Konunun sadece müteahhitleri ilgilendiren bir mesele olmadığını, memleket meselesi olduğuna değinen Okay, "Evet bu güne kadar çok kaybettik hem de dövize, kalıcı paraya ihtiyacımız olduğu günlerde... Yıllardır kayıplarımızı anlata anlata dilimizde tüy bitti ama bir sonuca ulaşılmadı. Ama artık sağduyulu düşünen birilerinin bu konuyu ele alıp acilen çözmesi gerekli. Tabii ki ülke güvenliğini tehlikeye düşürecek büyük arazi satımları veya sınırlarda, stratejik bölgelerde arazi-konut satışlarına müsaade edilsin demiyoruz. " diye konuştu.

'Sorun bir an önce çözülmeli'
Okay, çözüm için şunları söylüyor, "İthalat- ihracat ve vize konusunda nasıl mütekabiliyet aramıyorsak, ülke hayrına böyle bir konuda da mütekabiliyet aramanın bir mantığı olmadığını düşünüyorum. İlgililerin de konuya gereken önemi vererek bir an önce çözümlemelerini diliyoruz."

'Karşılıklılık talebi engelliyor iki taraflı kazanç sağlayacak düzenlemeye ihtiyaç var'

GYODER Başkanı Turgay Tanes, "Her iki ülke açısından da birçok kazanç ve fırsat sağlayacak uygulamaların ve düzenlemelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini söylüyor

Yabancılara konut satışı önündeki engeller sektörün önemli isimleri kadar sektör temsilcilerinin de tepkisine neden oluyor. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) de konuyla ilgili hazırladığı bildiriyi Temmuz ayında ilgili makamlara ileterek satışların önündeki engellerin kaldırılmasını istemişti. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile Yabancı Sermaye Derneği (YASED)' in aralarında bulunduğu makamlara gönderilen yazıda mütekabiliyet ilkesinin Türkiye'de ilk yürürlüğe girdiği tarihten itibaren değişmediğine değinilerek "Çevre ülke konumundaki İran, Suriye, Türki Cumhuriyetler ve yüksek yatırı potansiyeli olan Arap ülkeleri nüfusları açısından değerlendirildiğinde yatırım gücünün büyüklüğü görülmektedir. Özellikle Türki Cumhuriyetlerde yaşayanların ülkemiz ile benzer kültürel yakınlık içinde olması yatırım talebini artıracaktır. Ancak sözkonusu ülke vatandaşlarınını diğer ülkeler yerine kendilerine coğrafi ve kültürel olarak yakın gördükleri Türkiye'den gayrimenkul alımı yapmaları doğrudan sermaye yatırımlarının önemli ölçüde artış göstereceği anlamına gelmektedir" denilmişti. GYODER yetkilileri mütekabiliyet esasının Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Suriye, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Rusya ve Suudi Arabistan gibi birçok ülke vatandaşının ülkemizde gayrimenkul satın almalarını engellemekte ya da zorlaştırdığına dikkat çekiyor. Bizden alamayınca Akdeniz ülkelerine yöneliyorlar GYODER Başkanı Turgay Tanes başta tatil yöreleri ve kıyı şehirleri olmak üzere yabancılar tarafından büyük ilgi gören gayrimenkullerde satış yapılmaması nedeniyle hem gelir kaybı hem de birçok fırsatın önünü kestiğine değiniyor. Tanes, "Bu zamana kadar ülkemizde gayrimenkul alımı konusunda engelleme ile karşılaşmış birçok yabancı ülke vatandaşı İspanya ve Fransa gibi diğer Akdeniz ülkelerine yöneliyor. Mülk ediniminin mümkün olması halinde bile yabancı ülke vatandaşlarına yönelik izin süreçleri ve çeşitli soruşturmalar satış işlemlerini oldukça zorlaştırıyor. Bu nedenle de elde edilebilecek potansiyel gelir büyük ölçüde kaçırılıyor ve çeşitli bürokratik engellerle eriyip gidiyor" diye konuşuyor. Ülkemizde gayrimenkul alımı konusunda özellikle Türk Cumhuriyetleri ve Orta Doğu ülkelerinin yoğun talepleri olduğuna dikkat çeken Tanes, "Bu kapsamda ülkemizdeki birçok gayrimenkul yatırımcısı da bu talebi karşılamak üzere çeşitli projeler geliştirmeye ve uygulamaya hazır durumda. Ancak bu potansiyele ve sağlıklı bir arz-talep dengesinin oluşmasına olanak sağlayacak ortama rağmen gerçekleştirilemeyen çalışmalar sektörümüz için olduğu kadar ülkemiz ekonomisi için de bir kayıp" diye konuşuyor.
Hamdi Ateş/Sabah Emlak


Geri Dön