18 / 11 / 2024

Kentsel dönüşüm için Fikirtepe gibi Tarlabaşı'na da veda!

Kentsel dönüşüm için Fikirtepe gibi Tarlabaşı'na da veda!

İstanbulun karanlık semtlerinden Tarlabaşı, bugünlerde daha da karanlığa gömülmüş durumda. Yenileme Projesi kapsamında 20 bin metrekarelik alanda tüm binalar boşaltılmış, yavaş yavaş yıkım başlamış. Bir korku filminin platosu gibi




 

İstanbulun göbeğinde koskoca bir alan, şu an hayalet kent görünümünde! Beyoğlunun meşhur semti Tarlabaşında; 20 bin metrekarelik bir alanda, bütün evler, iş yerleri boşaltılmış... Yaklaşık 3 bin 500 kişi, yıllardır yaşadığı bu mahalleden taşınmış... Bir zamanlar balkondan balkona çamaşırların asıldığı binalar artık boş... Çocukların top koşturduğu sokaklar ıssız... Nükleer bir patlama sonrası terk edilmiş bir kent, savaş sonrası Beyrut gibi...

Yüzde 55i anlaştı

Tarlabaşını hayalet kente dönüştüren şey, Beyoğlu Belediyesinin yürüttüğü Tarlabaşı Yenileme Projesi. Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircanın web sitesinden müjdelediği gibi 3 yıldır devam eden projede son aşamaya gelinmiş, binaların yüzde 55lik bir bölümünde mal sahipleriyle anlaşılmış. Şimdi amaç, 500 milyon dolarlık dev proje ile Tarlabaşını Paristeki Champs Elyseese dönüştürmek.

168 bina dokunulmaz

Demircan, Tarlabaşına çekidüzen verme hevesindeki ilk başkan değil. 1986-1988 yılları arasında Dalan, İstanbulu bir açık hava müzesine dönüştürme hayaliyle Tarlabaşına ilk kazmayı vurmuş, 168i dokunulmaz tarihi eser statüsünde tescillenmiş, 370 binayı istimlak ederek yıkmıştı. Büyük kavgalara sebep olan yıkım kararından sonra ortaya Tarlabaşı Bulvarı çıkmış, ancak Tarlabaşı, Beyoğlundan iyice koparak, kendi içine kapanmıştı. SonuçtaTarlabaşı, eski Pera günlerinin çok uzağında fuhuş, uyuşturucu ve kapkaççılarıyla ün salmıştı.

Eskiler istenmiyor

25 yıl sonra benzer bahanelerle Tarlabaşı, bir kez daha yıkılıyor. Şimdiki moda deyişle, mahalleye kentsel dönüşüm projesi uygulanıyor. Ve her kentsel dönüşüm projesinde olduğu gibi, burada da eskiler istenmiyor. Tarlabaşı sakinlerinin yüzde 74ünün herhangi bir sosyal güvencesi yok. Çalışan nüfusun yüzde 98i, iş yerine gitmek için 300 metre yürüyor. Evler ya da iş yerleri yıkılınca tüm yaşantı erozyona uğrayacak. Ev sahipleri, belediyeden aldıklar istimlak bedeliyle şehrin uzak yeni semtlerinde bir eve çıkabilecek kadar şanslı, ama kiracıların işi çok zor.

Burası Paris gibi olacak ama biz olmayacağız

Eski Çeşme Sokakta ayakkabı süslemesi yapan bir atölyedeyim, Mehmet Demiral, Sait Tan ve Mehmet Arslan yıllardır beraber çalışıyor. Ayakkabı başına 3 lira alıyorlar, parayı da üçe bölüyorlar. 20 yıldır aynı dükkndalar, Beyazıttaki atölyeyi kapatıp, ucuz kira nedeniyle gelmişler. Bu şartlarda nerede kira buluruz Burası 10 sene sonra Paris gibi olacak ama bize yer olmayacak diyor Sait Tan.

Anılar, hayaller her şey toprak altında kalacak

Dernek sokakta bir kahvehane, ortam dumanaltı. Bir masa etrafında kahvenin müdavimleri oyun oynuyor, bira içiyor. Kahveyi ofis gibi kullanan hayat kadınları ya makyaj tazeliyor ya da ısınmak için kısa süreliğine girip çıkıyorlar. Isınan kadın, müşteri bulmak için tekrar bulvara çıkıyor. Berna Hanım, hayat kadını. Kahvede sohbete katılıyor. Anılar, hayaller, her şey toprak altında kalacak diye söze giriyor. 17 yaşından beri Tarlabaşında, şimdi 50 yaşında. Artık yaş geldi mesleği bırakayım derken, Tarlabaşı bizi bırakıyor. Bundan sonra burada fuhuş olmayacak mı Elbette olacak! Yeni yapılacak otellerde de fuhuş olacak, parası olan pahalı kadınlarla fuhuş yapacak. Sadece sınıflar değişecek diyor çaresiz.

Karşısına geçer ağlarım

Tarlabaşındaki meşhur perukçunun sahibi Adem Aydıner: Anlaşamadım, kamulaştırdılar, mahkemeyi de kaybettik. 3 katı 750 bin liraya verdim, Buraya 5 yıldızlı otel yapıyorlar, o zaman karşısına geçip bakar ağlarım, Burası benimdi diye.

Hırsızlık mı yapayım kötü yola mı düşeyim

Özgür Köse aylardır işsiz bir Tarlabaşılı: Bu kışı zor geçiririz, yazın gönderirler kesin. 150 lira kira veriyoruz. Okmeydanında bir ev bulsak en az 400-500 lira. Biz Romanız, İstanbulluyuz. Nereye gideceğiz İş yok. Hırsızlık mı yapayım İlla kötü yola mı düşeyim Geçici işler yapıyoruz kğıt topluyoruz, bir şekilde burada idare ediyorduk, bundan sonra çok zor.

Önce Museviler gitti, sonra Rumlar. Şimdi sıra bizde

Mahallenin 40 yıllık nalburu Ramazan Akkuzey, 15 yaşında Kayseriden gelmiş, 1973te bulvarın karşısında ilk dükkanını açmış. O zamanlar bu işler Musevilerin elindeydi. Sonra Museviler gitti, Rumlar da gitti. Şimdi de bizi gönderiyorlar. 1986da eski dükkan da Dalana kurban gitti. Şimdi zorla kamulaştırıyorlar. Resmen bizi evimizden kovuyorlar sonra da buna dönüşüm diyorlar diyor.

Fikirtepede yıkım 2 Ocakta başlıyor

Olası İstanbul depremiyle ilgili kentsel dönüşüm projesinin pilot uygulaması olan Fikirtepede proje ilerliyor. Daha önce Baysaş İnşaat, 251 haneyle anlaşmıştı. Anka yapı ise 400 kişiyle anlaştı. Yılbaşının hemen ardından 2 Ocakta yıkımlara başlıyor. Sözleşmeyi imzalayan vatandaşlara taşınma bedeli olarak 10 bin lira ödeyen şirtketin hedefi Nisan 2012de inşaatlara başlamak. Anka Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Şaadet Temel gelişmeleri şöyle özetledi: 60 bin metrekare olan bu arazı aynı zamanda E-5e cepheli ve Yeni Salıpazarının tam karşısında. 3 adada toplam 900 hissedardan 400ü ile tamamen anlaştık. Diğer iki adada geriye kalan 500 kişinin 270iyle sözleşme yapıldı. Birinci adayı 26 Aralık-5 Şubat arasında boşaltmayı düşünüyoruz. Anlaştığımız kişiler 26 Aralıktan itibaren taşınmaya başlıyor.

Vatandaşa yüzde 60 verdik

Bu alan 4.14 emsal artı yol kazanımları olan bir arazi. 14 bin metrekare olan alanda yaklaşık 100 bin metrekare inşaat alanımız var. Biz vatandaşla yüzde 60lık pay vererek anlaştık. İnşaatlardan sonra metrekare fiyatlarınında 8 ile 12 bin TL arasında olmasını öngörüyoruz. 3 adalık alanda 2 tane 36 ile 56 kat arasında büyük plaza geri kalanlar ise 16 katla 32 kat arasında olacak. Konsept projelerin nisan 2012 sonuna kadar tamamlayarak ilk kazmayı vuracak firma olacağız.

Burak Kara - İlker Akgüngör / VATAN

 


Geri Dön