Kentsel Dönüşüm

Kentsel dönüşüm nasıl yapılmalı?

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Alper Beyaz bugünkü yazısında kentsel dönüşüm konusunu değerlendirdi. Kentsel dönüşüm nasıl olmalı? Nasıl yapılmalı? İşte cevabı...

Kentsel dönüşüm nedir? 


Kentin İmar Planı'na uymayan, ruhsatsız yapıların yıkılıp, planlara uygun olarak toplu yerleşim alanlarının oluşturulması.


Peki rant nedir?


Rant, getirim demekmiş!..


Ya parsel?


İmar yasasına göre ayrılıp sınırlanmış arazi parçası...


Kentsel dönüşüm, rant ve parsel, muhteşem üçlü... Kentin imar planına uymayan mı dedik? Kime göre uymayan... Bana mı, sana mı yoksa onlara göre mi?


Duyar gibiyim; bak gel kardeşim; şimdi biz, senin şu 3 katlı binanı yıkıyoruz. Yıkıyoruz, dır panik yapma.. Riskli bölge burası zaten! 


Birkaç ay sonra bir ses... Aaaa. ne zaman bitirdiniz buraları hımm aslında çok yüksek oldu ama. Yok, yok, iyi olmuş binanın dış yapısı da nasıl olsa çevreye uyumlu, renkli renkli!


Arkadan bir ses daha... Gelin şimdi satalım şu daireleri 100 bin liradan... Ucuz ya! 100 bin lira ne ki? Açıta 150 lira ödeyerek sanki kira gibi canım!


Bir ses daha bu da biraz ötedeki arsadan... Durun ben kıyamam bu ihtiyaç sahiplerini açıkta bırakmayalım önce onlara yer bulalım...Hadi, çıkarın şimdi onları... Yıkın ne duruyorsunuz. Ehh yani bu seslerin arasında yılların birikimiyle ev sahibi olan vatandaş ne yapsın inanın bu kentsel dönüşümle aslında bir endüstri devrimi oluştu. Önceleri burada amaç çok şaftı, sadece güzel kaliteli şehirler oluşturmaktı. Her nedense birden yaramaz, kötü bir çocuk oldu. Sonra mı büyüdü  işte. Derken arazilerden farklı amaçlar doğdu. Yani hızlı zengin olma hevesi başladı; kapitalist devrim ne de olsa değil mi? Hiç soran oldu mu peki, nasıl zengin olacaktık  biz?


Formül bulundu... Üretim yap: sonra da sat ve böylece zengınleş. Yok tutmadı bu formül; onun yerine inşaat lazım, bina yaparız, bina yıkarız... Böylece daha hızlı rant elde ederiz... Bu ülkede nasıl olsa ilkokul mezunu müteahhit çok fazla, hiç okul bile bitilmemiş inşaat işçileri kaynıyor Yani ucuz emek sömür sömüre bildiğin kadar! Sigorta da yok çoğunda zaten kamı tokluğuna bir hayat . 


Ehh kentsel dönüşüme bir de deprem eklemli mi? Kafaların üzerinde hayal balonları oluşuyor birden. Lüks araçlar yurtdışı tatilleri zenginiz diyerek dolarları düğünlerde saçarak şov yapıyoruz . Sonra evet; evet kesin yapalım, yıkın emri geliyor... 


Vatandaş 'dur' dese de benim can dostum Ahmet, karşı komşum Fatma hanım... Onlar ne olacak... Hah dert edilene bak; zaten şehir dışına TOKİ konut yapıyor. Hemen geçin oraya oturun altlı-üstü ne güzel değil mi? Burada yeşil alan kalmadı ki... Dert mi şimdi evde yetiştir; gitsin. O bodur ağaçlan saksıya koy eğer büyürse çatı katma çıkar ne olacak. Ne de güzel oldu değil mi. yaptık işte sesleri.. 50 kişilik bir mahalleye 1000 kişi nasıl sığacak peki? Bunca araba nereye konacak? Yine dert ettiğin şeye bak!... 

0 binaların alt katına otojvırk yapılacak' oraya koyarsın... İnanmayınca, sen kinisin? Devrimci misin ne iş yaparsın? Arkanda kim var? Birden bir komut, hadi senin yerin o binada hazır!.. 


Köprüler yap, kavşaklar yap... inşaat, inşaat... Turizm kenti değil inşaat merkezi sanki. Alın şimdi de bir dönem bir hevesle bozulan Şarampol, yeniden düzenlenecekmiş. Oradaki sorun ne? Caddedeki yol mu. tramvay mı? tamamen şekilciliği mi yoksa binalar mı? Neden hep geçici çözüm arayışları içindeyiz. Mevtana Kavşağı na önce alt geçit yap sonra da trafik sıkışo diyerek yıllar sonra yeniden üst geçit yap. Biz halk olarak hep böyle mi yönetileceğiz. Neden hala doğnı düzgün bir şehircilik planımız yok. neden önüne gelen firma bu kenti kazıp duruyor! 


Haa bu arada kentimizde bir de 'Kent Konseyi' adında bir topluluk var biliyor musunuz? Sorsanıza ne yaparlar? Bir de meslek odaları var... Bilir misiniz onlar da kent için aralıklı olarak çıkıp hadi yapalım, öyle olsun böyle olsun deyip duruyorlar. Hadi yap deyince de 'bir üstüme soralım' diyerek bir yerlere kaçışıyorlar her nedense!.. Somu yine vatandaşın oluyor meraklanmayın. Neyin konseyi? Neyin meslek odalan bunlar... Siz ne yaparsınız bir açıklamanıza? 


Yıllardır bu kentte güneş enerjisi panellerinin yarattığı görüntü sorununu daha çözemediniz? Hep 'cak-cek' madem sizin yaptırım gücünüz ve iradeniz yok neden çıkıp bu kentte senaryolar çiziyorsunuz ki! Bir senaryo olacaksa çözüm için olsun ne dersiniz? Madem yapamıyorsunuz o halde bırakın artık bu söylemleri de o göbeğini kaşıyan adamları tarif edin de vatandaş sorununu onunla çözsün ne dersiniz? Baksanıza Antalya hala dönüşemiyor? Neden ki! 


Hürriyet