Kentsel dönüşümde emsal karar! Evin değeri düştü diye sözleşmeyi imzalamadı!
Ankara'da kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binada birinci katta oturan bir ev sahibi, yeni projede zemin kattan daire verilince evinin değeri düştüğü gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamadı.
Kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binada 1'inci katta oturan Ayfer Dalkıran'a, yeni projede zemin kattan daire verilince evinin değeri düştüğü gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamadı.
''EVİMİN DEĞERİ DÜŞTÜ''
Yıkılan binanın bulunduğu arsa, kat malikleri arasında paylaştırılarak tapuya kaydedildi. Binada oturanların üçte iki çoğunluğunun aldığı karar doğrultusunda yeni bina yapılması için müteahhit firma ile arsa karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandı.
Ev sahibi Dalkıran, yıkılan binada evi birinci katta olmasına rağmen, yeni projede kendisine zemin katta değeri daha düşük ev verildiği gerekçesiyle sözleşmeyi imzalamadı.
Ev sahibi Dalkıran, söz konusu sözleşmenin hakkaniyete aykırı olduğunu, mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle hem kat maliklerince alınan kararların iptali istemiyle Ankara 12'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde, hem de arsa payının düzeltilmesi talebiyle Ankara 5'inci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı.
'İDARE YETKİSİNİ KEYFİ KULLANAMAZ'
Dosyayı inceleyen idare mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin daha önceki kararlarına atıf yaparak, üçte iki çoğunluğun taşınmazın yeni paylaşım şekline ilişkin kararına rıza göstermeyen hissedarların paylarının satılması yolunda düzenleme yapılması kamu makamlarının takdir yetkisinde olsa da bu durumun, idarenin söz konusu yetkisini keyfi bir biçimde kullanabileceği anlamına gelmediğine vurgu yaptı.
İdare mahkemesi kararında, "Bu bağlamda hissedarların yeterli bir müzakere sonucu bir karara varmış olması, bu kararın azınlıkta kalan hissedarların menfaatlerini açık bir biçimde zedelememesi gerekir.
Azınlıkta kalan hissedarların, kendi çıkarlarına açıkça aykırı olan taşınmazın eski durumuna kıyasla açık dengesizlikler içeren bir projeyi kabul etmeye zorlayan karara iştirak etmemiş olmaları hisselerin satışı gibi ağır bir müdahaleyi haklılaştırmamaktadır" dedi.
|