25 / 12 / 2024

Kentsel dönüşümün geldiği nokta doğru mudur?

Kentsel dönüşümün geldiği nokta doğru mudur?

Polat markasının inşaattaki tecrübesini ve gücünü “Piyalepaşa İstanbul” ile devam ettiren Piyalepaşa Gayrimenkul’ün Genel Müdürü Kaan Yücel, kentsel dönüşüm konusunda açıklamalarda bulundu



Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıktığı tarihten bu yana geçen 2-3 sene içerisinde kentsel dönüşüm geldiği yerin doğru bir noktada olmadığını kaydeden Piyalepaşa Gayrimenkul’ün Genel Müdürü Kaan Yücel, “Yenilenmenin aslında sadece bina bazında değil, ada bazında olması doğru. Ancak siz o zaman bir çok şeyi bir arada yaratma imkanına sahip olabiliyorsunuz. Tek bir binada sadece konstrüksiyonunu, taşıyıcı sistemini daha sağlam yapabiliyorsunuz halbuki diğerinde bunun yanında bir çok şeyler yapma imkanınız var. Dolayısıyla o açıdan çok geri durumdayız” diye konuştu.


KANUN YENİLENMELİ, İŞBİRLİĞİ YAPILMALI


Türkiye’de riskli alan ilan edilen alanların hiçbirinde henüz inşaat aşamasına gelinemediğine dikkat çeken Yücel şunları söyledi: “Fikirtepe de bir takım şeyler oluyor ama onlarda sınırlı sayıda ve bir adanın tamamı bazında değil de içindeki bir takım kısımlarda inşaatlar yapılabiliyor. Dolayısıyla orada alınması gereken çok yol var. Kanunun mutlaka yenilenmesi gereken tarafları var. Çünkü bu süreç içerisinde her işte her yerde olduğu gibi bir takım sıkıntılı durumlar yaşatan hem müteahhitler hem de arsa sahipleri oldu.”

Dönüşümde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyeler ve özel sektörün bir bütün olarak hareket etmesi gerektiğini ifade eden Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Yücel, “Böyle oluncu bir takım sorunları da daha rahat çözebiliyoruz. Özel sektör yapsın ama yanında belediyenin de vatandaşın da desteğini alsın, vatandaş kendisini rahat hissetsin. Bir kontrol mekanizması olsun bakanlık ve belediye nezdinde” dedi.


SOSYAL DÖNÜŞÜME DE İHTİYAÇ VAR


İstanbul’un çok eski bir konut stoğuna sahip olduğuna dikkat çeken Kaan Yücel, “Sadece deprem değil yaşam kalitesi açısında da kalitesiz binalara sahibiz. Yapılar birbirlerine çok yakın ve kısıtlı… Otopark imkanları hemen hemen yok gibi, sosyo – kültürel açısında da dönüşüme ihtiyacımız var” dedi. Kentsel dönüşüm sürecinin önündeki en büyük engelin hak sahipleri arasında ve dışarıdan bir takım kişilerin çıkar elde etme çabalarının olduğunu belirten 2012 yılında çıkartılan 6306 sayılı yasayla bunun önüne geçildiğini söyledi. “Eskiden üçte iki çoğunlukla değil, hak sahiplerinin yüzde 100’üyle anlaşmak zorundaydınız. Bu da çok pahalı oluyordu. O yüzden bir çok firma bu işleri yapmıyordu” diyen Kaan Yücel, KDV avantajı ve harç muafiyeti nedeniyle gayrimenkul geliştiricilerinin kentsel dönüşüme yöneldiğini vurguladı.


HERKESLE KONUŞMALI, HERKESİ DİNLEMELİ


Piyalepaşa İstanbul projesi için 2 yıldır dönüşüm çalışmaları yürüttüklerini bildiren Yücel, bugüne kadar 260 aileyle sözleşme imzaladıklarını söyledi. Dönüşümde yol almak için karşılıklı iletişimin şart olduğunu ifade eden Yücel, “Kişiye özel çözüm üretebilecek sabrı gösterebildiğiniz zaman başarılı oluyorsunuz. Görüşmeleri bire bir kendimiz yaptık. Her bir eve girdik, kahvede bir araya geldik, çeşitli etkinliklerde buluştuk, sokakta yürüdük konuştuk ve hepsine bire bir çözümler bulduk.” dedi.


ÇOK ORTAKLI YAPILAR SIKINTILI


Piyalepaşa İstanbul projesi için yapılan görüşmelerde en fazla çok kardeşli yapılarda zorlandıklarını belirten Yücel, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Piyalepaşa’da 8 – 9 kardeşli aileler var. Bu ailelerden bir kişi bölgedeki tapulu veya tapusuz herhangi bir evde oturduğunda sıkıntı olmuyor. Ancak o kişiye ‘ben sana bu projeden bir ev vereceğim, tapulu bir evin olacak’ dediğiniz anda diğer kardeşlerde bundan bir pay istiyorlar. Bu başlı başına bir sıkıntı yaratıyor. Çünkü aslında hepsiyle konuştuğunuzda hepsi haklı. Orada oturan haklı çünkü ben buarada oturuyordum, ben şimdi nerede yaşayacağım diyor. Diğer kardeşlerde ‘o orada kaç senedir bedavaya oturuyordu hani biz ona göz yumuyorduk, biz kirada oturuyorduk, bizim de bu evde hakkımız var’ diyor, şimdi siz bir tane evden 8 tane ev üretemeyeceğinize göre… Bu şekildeki sorunları çözmek en büyük sorunumuz oldu.”


TAPUSU OLMAYANLARI EV SAHİBİ YAPTIK


Tapusu olan herkese proje içerisinde ev verdiklerini söyleyen Yücel, tapusu olmayanlara da kurdukları emlak ofisi aracılığıyla tapulu birer ev aldıklarını belirtti. Kaçak yapıların olduğu kısımda 40 milyon lira civarında bir bütçe ayırdıklarını kaydeden Yücel, “Bu da Polat Grubu’nun, Adnan Polat’ın bu işe nasıl baktığını gösteriyor. Bu kişilerin hepsinin değerli olduğunu, kırmadan incitmeden anlaşma sağlamaya çalıştık. Arsayı bir daha alıyormuşuz gibi bir şey oldu” dedi.


Sözcü



Geri Dön