KEY ödemeleri bayrama yetişmiyor
Bayrama kadar yetiştirilmesi planlanan ikinci KEY ödemeleri SGK'nın listesine takıldı. SGK, hak sahiplerine ait listeyi teslim etmeyince 5.8 milyon insanın umudu ertelendi
Milyonlarca hak sahibinin merakla beklediği ikinci KEY ödemelerindeki sıkıntılar halen çözümlenemedi. Ramazan Bayramı'na kadar yetiştirilmesi planlanan ikinci KEY ödemelerinde liste sıkıntısı yaşanıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), iki aydır 1.5 milyon SSK'lı hak sahibinin listelerini, KEY tutarlarını hesaplayacak olan Tasfiye Halindeki Emlak Bankası'na teslim etmedi. Hak sahiplerinin listeleri teslim edilmediği için diğer hak sahipleri ile ilgili çalışmalar da tamamlanamıyor. Dolayısıyla, ikinci KEY ödemelerinin kısa vadede gerçekleşmesi zor görülüyor.
ÖDEMELER YIL SONUNA KALABİLİR
İkinci KEY ödemeleri yaklaşık 5.8 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Birinci KEY ödemesi geçtiğimiz yıl temmuz sonunda yapılmıştı. İkinci KEY ödemesinin ise en geç bayram öncesi yapılması planlanıyordu. Bununla ilgili olarak, kurumlar arasında yoğun bir KEY görüşme trafiği gerçekleştiriliyor. Ancak bu görüşmelere rağmen SSK'lı hak sahipleri konusunda bir ilerleme sağlanamadı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın talimatı üzerine, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı başkanlığında bir toplantı yapılması ve soruna çözüm aranması kararlaştırıldı. Yetkililer, ikinci KEY ödemelerine ilişkin süreyi tekrar uzatmayı tartışıyor. Eğer yeni bir erteleme olursa, ikinci KEY ödemelerinin, 2009 sonuna kalması söz konusu olacak.
Cumhuriyet'teki 5.5 milyon liralık sır
Ergenekon Operasyonu sanıklarından İlhan Selçuk, imtiyaz sahibi ve yazarı olduğu Cumhuriyet Gazetesi'ni zor durumda bıraktı. Operasyon kapsamında İlhan Selçuk'un hesaplarıyla ilgili yapılan inceleme sırasında, BDDK murakıpları ve Maliye Gelirler Kontrolörleri, Cumhuriyet Gazetesi'nin de hesaplarını mercek altına aldı. Bu inceleme sırasında, Cumhuriyet Gazetesi'ne `kaynağı belli olmayan' ve kimliklerini açıklamayan kişi ve kişiler tarafından toplam 5 milyon 501 bin 326 lira para aktarıldığı tespit edildi. Kara para ile mücadele kanuna göre, 12 bin liranın üzerindeki para işlemlerinde `kimlik bildirimi' zorunluluğu bulunuyor. Bu zorunluluğa uymayan para işlemleri ise `şüpheli işlem' olarak kabul ediliyor ve hesaplarla ilgili olarak kara para incelemesi gerçekleştiriliyor. BDDK ve Maliye elamanları, 5.5 milyon liralık kaynağı belirsiz paranın `kara para yönünden' değerlendirilmesi konusunda görüş bildirdi. Şimdi konu MASAK uzmanları tarafından ele alınarak, Cumhuriyet Gazetesi'nin `gizli' finansörlerini bulmaya çalışacak.
Demirel'e batık patronlardan `bizi de kurtar' ziyareti
Tahsilat konusunda büyük bir başarı elde eden TMSF, sadece Egebank'tan alacakları konusunda istediği tahsilatı gerçekleştiremedi. TMSF yargı kararları nedeniyle, geçtiğimiz yıl Göltaş başta olmak üzere el konulan 9 şirketi iade etmek zorunda kalmıştı. Demirel Ailesi'nin TMSF'ye karşı kazandığı bu zafer, diğer batık banka patronlarının da dilinden hiç düşmüyor. Hatta bazı batık banka patronlarının, 9. Cumhurbaşkanı Demirel'i ve onun sağ kolu olarak bilinen Yaşar Topçu'ya ziyaret ederek, `Bizi de kurtarın' dediği kulislerde konuşuluyor. Yine kulislerde, `aile fotoğrafı' nedeniyle ağır eleştiriler alan Demirel'in, yardım konusunda diğer batık banka patronlarına destek sözü vermediği öne sürüldü.
Ekonominin yol haritası sahur toplantılarında çiziliyor
Küresel kriz nedeniyle zor bir yılı geride bırakan ekonomi bürokratları, Türk ekonomisinin üç yılının yol haritasını gösterecek olan Orta Vadeli Program ile 2010 yılı bütçe tasarısı üzerinde çalışıyor. Her iki çalışma da IMF'ye sunulacak. Ekonomi bürokratları, programı ekim başında yapılacak olan IMF toplantılarına kadar tamamlamaya çalışıyor. Ancak Ramazan ayı bürokratların, program üzerindeki çalışmalarını olumsuz etkiledi. Bürokratlar da gün içinde yapamadıkları çalışmaları telafi etmek için ilginç bir formül buldu. Ekonomi bürokratları, her gün iftardan sonra bir araya gelerek sahura kadar çalışma gerçekleştiriyor. Söz konusu toplantılara zaman zaman Ali Babacan ile Mehmet Şimşek'in de katıldığını öğrendik.
Zuladan `darbe altınları' çıktı
ABD ile İsviçre arasında gizli hesapların açıklanması konusunda yapılan anlaşma, Türklerin İsviçre'deki hesapları ile ilgili bazı ayrıntıların da gün yüzüne çıkmasını sağladı. Anlaşmanın ardından, Türkler'in İsviçre'deki hesapları ile ilgili çok sayıda ihbar gelmeye başladı. Ekonomi yönetimi, ihbar mektuplarını titizlikle değerlendirerek, zulalarla ilgili ipuçları elde etmeye çalışıyor. Değerlendirmelerde, Türkler'in İsviçre'deki hesaplarının büyük kısmını, altın hesaplarının oluşturduğu tespit edildi. Yine Türkler'e ait bu ülkedeki kiralık kasalarda ise, altın, pırlanta, mücevher gibi değerli taşların saklandığı belirlendi. Kiralık kasalarla ilgili ilginç bir bilgi ise, 1980 darbesi konusunda geldi. Askeri darbenin ardından, bir çok kişinin `el konulur' korkusuyla para ve mücevherlerini İsviçre'ye kaçırdığı öne sürüldü. Uzmanlar, darbeden sonra İsviçre'de açılan hesaplar veya tutulan kasaların kimlere ait olduğunu araştırıyor.
TMSF'ye sürpriz başkan adayı
TMSF, yeni başkanına hazırlanıyor. TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün görev süresi 2010 yılının ocak ayında dolacak. Ertürk'ün görev süresinin dolmasına yaklaşık dört ay olmasına rağmen, başkanlık için birçok bürokratın kulis yaptığını öğrendik. Ancak son günlerde TMSF Başkanlığı için `sürpriz bir kişinin' ismi konuşulmaya başlandı. Bu isim ise TMSF Başkanı Ahmet Ertürk. Ekonomi yönetimi, hortum tahsilatında bir aksamaya meydan vermemek için, Ertürk'ü ikinci kez bu göreve atamayı tartışıyor. Bu konuda son kararı hükümet verecek. Eğer hükümetten de bu yönde bir karar çıkar ve Ertürk de kabul ederse, gerekli yasal değişiklikler yapılarak TMSF yönetiminin görevine devam etmesi sağlanacak. Bu durumda, TMSF Başkanlığı için en güçlü aday yine Ahmet Ertürk olmuş oldu.
Hüseyin Özay/Star