Konkordato ilan eden şirketler kira borçlarını ödemek istemiyor!
Son verilere göre, toplam konkordato ilan eden şirket sayısı 846’yı geçti. Birçok firma, finansal kiralamadan doğan kira borçlarını ödemek istemiyor. Firma ve Leasing şirketi arasında anlaşmazlık oluşuyor.
Konkordato ilan eden kimi şirketler finansal kiralamadan doğan kira borçlarını ödemek istemiyor. Leasing şirketi ise ‘ya kira bedelini öde ya da makineleri geri ver’ diyor. Firmalar ve leasing şirket arasında büyük sorun oluşuyor. İşte Hürriyet Gazetesi'nden Noyan Doğan'ın haberi...
Soru şu: Konkordato ilan eden şirket, finansal kiralama yani, leasing, yoluyla aldığı makinelerin kiralama bedellerini ödemeli mi, yoksa makineleri leasing şirketine iade mi etmeli?
Son dönemde, özellikle sanayi ve ticaret odalarına yaptığım ziyaretlerde en çok karşılaştığım soru bu. Ve öğrendiğime göre de bu durum ciddi tartışma konusu. Öyle ki, mahkemeler bile bu konuda farklı farklı kararlar veriyor.
Önce kısa bir özet yapayım, sonra asıl soruna değineyim. Son verilere göre, toplam konkordato ilan eden şirket sayısı 846’yı geçmiş durumda. Malum, konkordato, zor duruma düşüp, borçlarını ödeyemeyen şirketlere tanınan yasal bir hak. Konkordato süreci içinde de borçlu şirket aleyhinde takip yapılamıyor, haciz kararı uygulanamıyor. Özetle, mahkemeler konkordato talebinde bulunan şirketleri bir anlamda koruma altına alıyor. Koruma dönemi içinde de borçlu şirket çalışmaya devam ediyor ki, borçlarını ödeyebilsin.
YA ÖDE, YA İADE ET!
İşte sorun da burada başlıyor. Konkordato ilan eden kimi şirketler finansal kiralamadan doğan kira borçlarını ödemek istemiyor. Leasing şirketi de haklı olarak, ‘ya kira bedelini öde ya da makineleri geri ver’ diyor. Borçlu şirket ise, ‘konkordato ilan ettim makinelere elini bile süremezsin’ savunmasını yapıyor. Hal böyle olunca da anlaşmazlık mahkemeye taşınıyor. Bu noktada durum daha da karışık hal alıyor. Kimi mahkemeler, finansal kiralamaya konu mallar için herhangi bir tedbir kararı vermiyor ya da tedbir kararlarında leasing konusuna hiç değinmiyor. Kimi mahkemeler ise, borçlu şirketi haklı buluyor. Gerekçe olarak; konkordato ilan eden şirketin borçlarını ödeyebilmesi için faaliyetini sürdürmesi gerektiğini, leasingle alınan makinelerin de bu faaliyetin ana konusu olduğunu, dolayısıyla makinelerin leasing şirketine iade edilemeyeceğini gösteriyor. Kimi mahkemeler ise finansal kiralama şirketini haklı bulup, borçlu şirkete, ‘ya kiralama bedellerini öde ya da makineleri iade et’ kararı veriyor.
HUKUKÇULAR NE DİYOR?
Hukukçularla da konuştum. Hukukçular arasında da fikir birliği yok. Ama hukukçular, geçmişteki iflas ertelemede olduğu gibi konkordatonun bazı durumlarda kötü niyetli kullanıldığını savunuyor ve borçlu ile alacaklılar arasında anlaşma sağlanabilmesi halinde, belli bir plan dahilinde borçların ödenmesi gerektiği tezini ortaya koyuyor. Hukukçular, iflas ertelemede de yargı kararları ile finansal kiralamaya konu makine ve ekipmanların tedbir kapsamı dışında tutulduğunu hatırlatarak, bu kararların konkordato için de geçerli olduğunu belirtiyor. Gerekçe olarak da finansal kiralama konusu ekipmanın mülkiyetinin kiracıda değil finansal kiralama şirketinin mülkiyetinde olmasını gösteriyorlar ve bugün de mahkemelerin; leasing ile alınan makine ve ekipmanın, konkordatoda verilen tedbir kararı kapsamında olmadığını kabul ettiklerini ekliyorlar.
Hukukçular; mahkeme kararları bu yönde olsa bile bazı konkordato ilan eden şirketlerin tedbir kapsamına finansal kiralama konusu malları da aldırma konusunda ısrar ettiklerinin de altını çiziyorlar.
Konkordato isteyen şirketlerin üçte ikisi inşaat sektöründen!