Konut fiyatlandırmada dolar mı, Türk Lirası mı?
Villa, lüks daire ve ticari gayrimenkul üreticileri yüzde 75'ler seviyesinde fiyatlandırmalarında 'Dolar' tercih ederken, daire üreticileri yüzde 90'lar seviyesinde 'Türk Lirasını' tercih ediyor.
Gayrimenkul sektöründe, enflasyonun düşüş trendi ile gayrimenkul satış fiyatlarında dolardan Türk Lirasına geçiş yaşandı. Bu geçişte ağırlığı TOKİ işbirliği ile geliştirilen projeler ve daire üreticileri aldı. Tespitlerimize göre villa, lüks daire ve ticari gayrimenkul üreticileri yüzde 75'ler seviyesinde fiyatlandırmalarında 'Dolar' tercih ederken, daire üreticileri yüzde 90'lar seviyesinde 'Türk Lirasını' tercih ediyor.
Gayrimenkul sektöründe ağırlıklı tercih edilen fiyatlandırma birimi yıllarca dolara endeksli oldu. Yılların verdiği alışkanlıkla, bugün bile dolar dışında fiyatlandırılan (Euro, Pound, YTL) gayrimenkuller dolara dönüştürülerek hesaplanmaktadır. Avrupa birliği yolunda ilerleyen ülkemizde, gayrimenkul sektörünün özellikle İstanbul'da Euro'ya alışması kolay olmayacak gibi görünüyor.
Ancak, son yıllarda gayrimenkul fiyatlandırmalarında doları tercih edenlerin yüzleri pek gülmemektedir. 2001 krizinden sonra yaşanan uluslararası ve içimizdeki dalgalanmalar ile kısa süreli yükselen dolar bugün geldiği seviyelerle sadece yatırımcısını değil, umudunu dolara bağlayıp satış fiyatını dolara endeksleyen gayrimenkul firmalarını da üzmüştür.
Örneğin: Geçtiğimiz yıl 1400 seviyesinden fiyatlandırılan 100 bin dolarlık gayrimenkulün fatura değeri 140 bin YTL iken, bugün aynı gayrimenkul 1225 seviyelerinden 122 bin 500 YTL fatura değerine düşmüştür. Gayrimenkulün, YTL değer kaybı yaklaşık yüzde 15'ler seviyesindedir. Bu durumunda ayni gayrimenkul son bir yıl içinde ülkemizde yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda daralan gayrimenkul talebi karşısında değeri yok denecek kadar artmıştır. Aynı gayrimenkulün sadece geçtiğimiz yıl ki değerini koruya bilmesi için bugün 115 bin dolar seviyesinden işlem görmesi gerekmektedir. Dolara endeksli hareket eden firmalar bu problemi yaşarken, YTL'ye endeksli hareket eden firmalar başka bir problem yaşamaktadır.
Örneğin: Geçtiğimiz yıl dolar 1.400 seviyelerinde iken 100 metrekarelik gayrimenkul 100 bin YTL'ye satılırken gayrimenkulün dolara endeksli fiyatı 71 bin 500 dolardır. Ayni gayrimenkul 1.225 seviyelerinde 81 bin 500 dolardır. Aynı gayrimenkul kur kaybından yaklaşık yüzde 15 dolar değeri ile prim yapmıştır. Birde buna normal fiyat artışını eklediğinizde ortaya çıkan durum doları tercih edenlere göre çok kárlıdır.
90'lı yıllar ve 2000 yılların başında dolar fiyatlandırma alternatifini ağırlıklı olarak tercih eden inşaat/gayrimenkul sektörünün tercih sebebi inşaat maliyetlerinin yüzde 60-70'ler seviyesinde dolara endeksli maliyetlerden kaynaklandığını belirtmeleri idi. Firmalar dolardaki artışlardan kendilerini korumak için dolar fiyatını kalkan olarak kullanmakta idiler. Bugün doların geldiği ve gelecekteki ön görülen değerlerle kalkanlıktan, kevgirliğe yöneldiği göstermektedir.
Gayrimenkul sektörüne çağrım: 'Bizler 40 yaş ve üstü nesil yasaklara rağmen dolarla büyüdük, dolarla büyütüldük. Bizlerin değişmesi zor gibi, ancak önümüzde YTL'li bir nesil geliyor. Hiç olmazsa bu neslin kafasını dolardı, TL idi karıştırmayalım. Gayrimenkul fiyatlarını ülkemizin para birimi ile belirleyelim. Ülkemizde, gelecek nesillerimizde kazansın."
BİLGE ÖZDEMİR/HÜRRİYET