Emlak Terimleri

Konut kredisi dosya masrafı iadesi mahkeme kararı!

Konut kredisi kullanma sürecinde, bankalar dosya masrafı gibi ekstra giderleri tüketiciden talep edebiliyor. Ancak, ödenen bu ücretin iadesi mümkün. İşte, tüketici kredisi dosya masrafı iadesi mahkeme kararı!

Konut kredisi dosya masrafı iadesi mahkeme kararı!

Konut sahibi olmak isteyen kişilerin ellerinde yeterli nakit parası olmaması halinde, bankalara konut kredisi başvurusunda bulunuluyor. Konut kredisi kredi kullanılacak konutun ipotek altına alınmasıyla veriliyor.


Konut kredisi kullanma sürecinde, bankalar dosya masrafı gibi ekstra giderleri tüketiciden talep edebiliyor. Ancak, tüketicilerden talep edilen bu ücretin iadesi mümkün oluyor.


Konut kredisi dosya masrafının iadesi için öncelikle, bankaya bir dilekçe ile başvuruda bulunuyor.


Bu dilekçe ile, kullanılan tüm kredilerin; Sözleşmelerin, Ödeme planı ve ödeme dekontlarının, Kredi kullandırılması için bankaca yapılması gereken zorunlu masrafların ayrıntılı dökümleri ve yapılan masrafın belgesi mail veya adrese posta yoluyla verilmesi talep ediliyor.


Konut kredisi ve diğer ihtiyaç kredisi kullanan tüketicilerden talep edilen komisyon ve dosya masrafları Tüketici Derneklerinin girişimi sonucunda Yargıtayın aldığı karar ile iade ediliyor.  Bu hususla ilgili görülmüş dava örneği aşağıda yer alıyor;


Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:

 

ESAS NO            : 2014/10888

KARAR NO       : 2014/11684

 

YARGITAY İLAMI

 

MAHKEMESİ   : Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

TARİHİ              : 17/05/2013

NUMARASI      : 2013/12-2013/45

DAVACI            : T.C. Ziraat Bankası vekili avukat Ali ................ Alasya

DAVALI             : .................. Sağlam

 

Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

 

KARAR

 

Davacı, davalının konut kredisi kullandığını, davalının müracaatı üzerine Gökçeada Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 10/12/2012 tarih ve 2012/16 sayılı kararı ile; kredinin kullanımı sırasında alınan 682,50 TLücretin tüketiciye iadesine karar verildiğini ileri sürerek tüketici hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

 

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.

 

Taraflar arasında konut kredisi sözleşmesi bulunduğu ve davacı banka tarafından 682,50 TL masraf alındığıhususu ihtilaflı değildir. Uyuşmazlık, alınan bu dosya masrafının haksız şart niteliğinde olup olmadığı ve davalı tüketiciye iade edilip edilmeyeceği hususundadır.

 

Davalı, davacı bankadan konut kredisi kullandığını, bu sırada kendisinden 682,50 TL masraf kesildiğini belirterek, bu paranın iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine müracaat etmiş, Gökçeada Kaymakamlığı Tüketici SorunlarıHakem Heyeti'nin 10/12/2012 tarih ve 12 sayılı kararı ile; söz konusu masrafın davalıya iadesine karar verilmiş, davalıbankanın hakem heyeti kararının iptali istemiyle açtığı davada mahkemece; davanın kabulüne, Gökçeada KaymakamlığıTüketici Sorunları Hakem Heyetinin 10/12/2012 tarih ve 12 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.

 

Standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklımüzakereleri sonucu değil, aksine, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığısözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile, Avrupa Konseyi'nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.

 

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez” hükmü yer almaktadır.

 

Yine 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki “haksız şart” kurumu düzenlenmiş ve satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflıolarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olup, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmadığı belirtilerek, satıcı veya sağlayıcının, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ise ona ait olduğu belirtilmiştir. 4077 sayılıKanunun değişik 6. ve 31. maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde ise “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu” hükmü getirilmiştir.

 

Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu, makul ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasılolacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.

 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/05/2013 tarih ve 2013/12 esas 2013/45 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 14.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Ev kredisi dosya masrafı bankadan geri alınır mı?


Öznur YASLI/Emlakkulisi.com