19 / 11 / 2024

Konut satışı durdu inşaatçı cebinden yiyor

Konut satışı durdu inşaatçı cebinden yiyor

Türkiye'nin art arda rekor büyümesinin lokomotifi olan inşaat sektörü zor günler geçiriyor. Dünyayı sarsan ekonomik çalkantıdan en büyük darbeyi gayrimenkul sektörü yedi.




2008'in 3. çeyreğinde yüzde 4,3 küçülen sektörün 9 aylık büyüme hızı da -1,1 oldu. Dört yıl önce konuta olan talebin bu kadar azalacağını da hiçbir müteahhit tahmin edemezdi. 2004'te ekonomideki istikrar sayesinde konut kredi faiz oranları dip yapınca, özellikle büyükşehirlerde göze hitap eden lüks konut projeleri adeta mantar gibi çoğalmıştı. İnşaat firmalarının pazarlama ofisleri önünde kuyruklar oluşmuş, maketten seçtikleri dairelere yüz binlerce lira ödeyip konut alanlar kendini şanslı saymıştı. Konut arzının talebe cevap verememesi sağlıksız büyümeyi de tetikledi. İnşaattan anlamadığı halde kazmayı eline alanlar İstanbul gibi şehirleri adeta şantiyeye çevirdi. 2004 ve 2005'te altın çağını yaşayan sektörü önce 2006 Mayıs ayında mortgage sebebiyle yaşanan dalgalanma vurdu. Konut kredi faiz oranları aylık yüzde 2'lere çıkınca satışlar bıçak gibi kesildi. 2007'de malzeme fiyatlarındaki artıştan da darbe yiyen inşaatçılar, fırsat yılı olarak gördükleri geçtiğimiz yılda küresel ekonomik krizle karşı karşıya kalınca iyice zora girdi. Yeni konut inşaatları yok denecek kadar azalırken, alınan küçülme kararları neticesi sektörde işten çıkarmalar yaşanıyor. Sektör uzmanları 2008'in hem yeni konut inşaası hem de satışlar anlamında son yılların en kayıp yılı olduğu görüşünde birleşiyor.

Peki 2009'da ne olacak? Küresel piyasalardaki belirsizlik sebebiyle inşaat sektöründeki küçülmenin bu yıl da devam edeceği belirtiliyor. Krizden olumsuz etkilenen bankaların konut kredisinde eskisi kadar iştahlı olmaması faiz oranlarında yüksek seyrin devam edeceğini gösteriyor. Müteahhitler satamadıkları konutları ellerinden çıkarmak için kampanyaları sürdürecek. Maliyetlerin de artması sebebiyle daire fiyatlarında radikal indirimler beklenmiyor. Ancak inşaasına yeni başlanan ve en erken 2010 yılında teslim edilecek projelerde sınırlı sayıda konutun cazip indirimlerle satılabileceği konuşuluyor. Geçtiğimiz yıl planlarını çizdirdikleri projeleri bile erteleyen inşaat firmaları, bu yıl 'Bekle, gör' stratejisi izleyecek. Yeni konut inşaatlarına ise sadece sermaye yapısı güçlü şirketler başlayabilecek. Lüks konutlarda oluşan arz fazlası sebebiyle küçük metrekareli ve ucuz konut üretimi ön plana çıkacak. Talepteki daralmanın gayrimenkul sektöründe iflaslara, batmalara neden olabileceği uzun süredir konuşuluyordu. Bazı firmaların zorda olduğu, aldıkları inşaat malzemesi karşılığında toptantıcılara para yerine konut teklif eden şirketlerin sayısının arttığı dillendiriliyordu. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Bekir Cumurcu da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada sektörde 2009'da elenmelerin yaşanabileceğine dair yorumlarda bulunmuştu. Cumurcu, kötü gidişata 'dur' diyebilmek, talep ve arzdaki canlılığı artırabilmek için devletin vergi, teşvik gibi uygulamalarla inşaat sektörüne destek olması gerektiğini vurgulamıştı. Genel kanaat geçtiğimiz yıllarda inşaattaki yüksek oranlı büyümenin büyüsüne kapılıp sermayesi olmadığı halde temel atanların 2009'u çıkarmasının zor olacağı yönünde. Gözleri piyasalarda ve konut kredi faiz oranlarında olan inşaatçılar, bu yılı da 2008 gibi tedirgin geçirecek. Müteahhitler kötü gidişata 'dur' diyebilmek, talep ve arzdaki canlılığı artırabilmek için devletin vergi, teşvik gibi uygulamalarla inşaat sektörüne destek olmasını istiyor.

İŞTE İNŞAATÇILARIN KRİZDEN ÇIKIŞ PLANI

Yüzde 1 ile başlayan kademeli KDV uygulamasına geçilmeli.

Konut kredisi faizlerinin Gelir Vergisi matrahından düşmesine imkan tanınmalı.

Dar gelirlilerin konut kredisi faizlerine sübvansiyon uygulanmalı.

Gayrimenkul alım-satımındaki toplam yüzde 3'lük tapu harcı makul bir seviyeye indirilmeli.

Alım-satım sözleşmelerinde Damga Vergisi uygulaması kaldırılmalı.

Yabancı yatırımcıların mülk edinmesi ile ilgili düzenlemelerdeki karmaşa ortadan kaldırılmalı.

Arz yönünde canlılık ve süreklilik için, teşvikli arsa üretimiyle arsa maliyetleri düşürülmeli.

Arsa maliyetlerindeki KDV ortadan kaldırılmalı.

İmar ve ruhsat bürokrasisi rehabilite edilmeli.

Vergi, resim ve harçlarda haksız rekabet kaldırılmalı.

Zaman

Geri Dön