Sektörel

Konut satışlarında ve fiyatlarında canlılık devam ediyor!

Habertürk Gazetesi ekonomi sayfası editörü Abdurrahman Yıldırım bugünkü yazısında 'Konutta canlılık sürüyor, fiyatlar uçuyor' başlığını ele aldı. İşte Yıldırım'ın özel haberi;

Zamanında Türkiye’da para Hazine bonolarından, devlet iç borçlanma senetlerinden, faizden kazanılırdı. Yani parayı finansal piyasalarda riski sıfır diye kabul edilen Hazine kâğıtlarına yatırmak en yüksek kazancı sağlardı. Diğer yatırım araçları Hazine kâğıtlarının istikrarlı ve yüksek getirisine yetişemezdi.


GEÇMİŞTE OLAN: Bazı yıllarda Türkiye nominal ve reel bazda dünyanın en yüksek Hazine faizini veren ülke oldu. 1994, 1996, 2001 ve 2003 yılları buna iyi birer örnektir. 2003 yılında ödediğimiz faiz dolar bazında yüzde 70’tir. Şimdi dönüp geriye doğru baktığımızda ”Amma da bonkörmüşüz” demek işten bile değil.


O zamanki düzen öyleydi. Her şey Hazine’nin borçlanmasına göre ayarlanmıştı. Bankaların mevduatına devlet garantisi verilmişti. Bankalar mevduatı toplayıp getirip devlete satıyordu. Bu arada bankaların içi de boşaltılıyordu. Devlet de bankalardaki durumu bilmesine rağmen gereğini yapmıyordu. Çünkü borçlanan Hazine, aynı zamanda denetlemeden de sorumluydu. Sonunda 2001 krizi ile duvara tosladık. Ağır bir bedel ödedik. BDDK böyle bir tecrübenin üzerine kuruldu.



BUGÜN OLAN: Şimdi benzer bir düzen konutta kuruldu. Sanki her şey inşa edilen konutlar satılsın diye ayarlanmış durumda. Zaten bu teşvik adresini gayet iyi bulmuş. Çünkü hem konut satışları rekor kırıyor ve üçüncü yıldır bir milyonun üzerinde konut satışı yapılmış olacak, hem de konut fiyatları artıkça artıyor. Alanın kârlı çıktığı, kârlı çıkanların görülmesi üzerine yeni alıcıların geldiği, kendi kendini besleyen bir süreç yaşanıyor.



Son olarak açıklanan TCMB Konut Fiyat Endeksi, Türkiye’de mayıs sonu itibarıyla son bir yılda konut fiyatlarının yüzde 19 yükseldiğini ortaya koydu. Bu ortalama. İstanbul’da ise son bir yıllık artış yüzde 29’a ulaştı. İstanbul’da konutların yaklaşık beşte biri satılıyor. Yine İstanbul’da sermaye piyasasası yatırımlarının üçte biri yapılıyor. Yüzde 29’luk ortalama bir getiriyi yakalayan finansal yatırım aracı maalesef yok.




İkinci en yüksek artan bölge ise Muğla, Aydın, Denizli istatistiki bölgesi. Ama burada asıl artışın Muğla kaynaklı, orada da Bodrum ve etrafı olduğunu tahmin etmek zor değil. Yani İstanbul ile tatil beldesi Bodrum’da konut fiyatları almış başını gidiyor. Yıllık enflasyonu 3-4’e katlamış durumda. Aynı artışlar diğer bölgelerde yok. Aslında Ankara’nın doğusunda pek yok. Memleketin batısı ve güneyi değer kazanıyor. Söz konusu konut yatırımı olunca olaya uzun vadeli bir yaklaşım gerekiyor. Bitişikte yer alan tablodan da izlenebileceği gibi, son beş yıllık dönemde durum çok farklı değil. 5 yıllık enflasyon yüzde 46.5’e ulaşırken, konut fiyatları ortalaması yüzde 87 arttı. Buna aynı dönemdeki yüzde 32.8’lik kira atışı da eklendiğinde, getirinin rahatlıkla yüzde 90’ın üzerine çıkacağı söylenebilir. Bu da nereden bakılırsa enflasyonun iki katı düzeyinde bir artış demek. Yine son beş yılda ne borsa, ne dolar ve ne de altın böyle bir getiriyi sağlayamadı. Geçmişte bononun işlevini şimdi konut aldı, yüksek kazanç ise devam ediyor.


Habertürk - Abdurrahman Yıldırım