Konut sigortaları resmen cep yakıyor! Geçen yıl 600 TL olan konut sigortası bu yıl 5 bin 300 TL oldu!
Son dönemlerde DASK'ın dışında konut sigortasına da ilgi arttı. Her 4 evden biri konut sigortası yaptırıyor fakat zamlı tarifeyle, geçen sene 600 TL şeklinde olan konut sigortası bu yıl 5 bin 300 lira seviyesine yükseldi.
Son günlerde vatandaşlar konutlar için yaptırılan ve DASK şeklinde de bilinen Zorunlu Deprem Sigortasının dışında konut sigortası da yaptırıyor. Ülkemizde her 4 konuttan bir tanesinde konut sigortası bulunuyor. Özellikle yaz tatilinde konutlarının güvenli olmalarını isteyenler konut sigortasına yöneliyor. Cep yakan konut sigortaları geçen yıl 600 Türk Lirası seviyelerindeyken bu sene 5 bin 300 Türk Lirası'na çıktı. Ayrıca bazı banka ve sigorta şirketleri müşteriye bilgi vermeden zamlı tarifeyle taahhüt yeniliyor. Peki söz konusu bu durum yasal mı? Müşteri bilgisi dahilinde olmayan taahhütten vazgeçilebilir mi?
TÜKONFED Sigorta Komisyonu Üyesi Enver Şişeci konut sigortası hakkında bilinmesi gerekenleri Haber Global'den Şifa Kaymak'a anlattı.
DASK İLE KONUT SİGORTASI ARASINDAKİ FARK
TÜKONFED Sigorta Komisyonu Üyesi Enver Şişeci konu ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmelerde şunları söyledi: "DASK her ev için yaptırılması zorunlu bir konut sigortası ürünü. Diğer konut sigortalarından farklı şekilde DASK ile yalnızca depremin neden olduğu riskler teminat altına alınır. DASK poliçelerinden daha kapsamlı teminatlar içeren konut sigortası ürünlerinde prim tutarlı yukarı yönlü olarak farklılıklar olabilir. DASK sigortaları, deprem sebebiyle hasar gören yapıların temeli, duvarları, tavan, taban gibi unsurlar güvence altındadır. Depremden sonra meydana gelecek olan diğer maddi kayıplarınızın karşılanması için ise konut sigortası devreye girer. Enkaz kaldırılması, kira gelirinin kaybı gibi teminatlar da konut sigortaları karşılanması mümkün olan risk türleri arasında yer alıyor. Ayrıca yine benzer biçimde DASK ürünü, konutunuzdaki eşyaların zarar görmesi halinde doğacak maddi kayıplarınızın karşılanmasını sağlamaz. Bu açıdan ele alındığı zaman konut sigortaları DASK'ın tamamlayıcısı rolündedir. " dedi.
"KONUT SİGORTASI ZORUNLU DEĞİL"
Şişeci sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu minvalde konut sigortası İhtiyari yani, isteğe bağlı şekilde yapılan zorunlu olmayan bir sigorta türü olmakla beraber günümüzde her 4 konuttan 1 tanesi konut sigortalıdır. Bu sigorta sahipliğinin bir bölümü sigortalının/ tüketicinin talebiyle olurken bir bölümü de bankalardan kullanılmış olan konut kredisi bağlantılıdır. Bankalar kredi kullandırdığı evin risklerini bertaraf etmek ister ve krediye bağlı - kredi süresince konut sigortası devam ettirmek/ yenilemek ister. Bunun nedeni; kredi ilişkisi olan bir konutta bankalar ilk alacaklı olurlar. Yani söz konusu evin üzerinde şerh vardır. Ve yapılan tüm bağlı sigorta poliçelerinde daini mürtehin ilgili banka olur.
Daini mürtehini deaşağıdaki şekilde açıklayabiliriz;,
“Alacaklı tarafın alacaklarına yönelik herhangi bir risk gerçekleştiği zaman söz konusu malı paraya çevirme hakkını ifade etmektedir.” Bununla beraber konut sigortasını bankaların veya konut kredisi kullanılan bankanın yapma zorunluluğu yoktur. Tüketicinin/ sigortalının istediği sigorta şirketi ve/veya sigorta acentesinden poliçe yaptırma hakkı bulunur. Daini mürtehin olarak ilgili bankayı ve banka şubesini-kredi miktarınca- poliçede belirtmesi de yeterlidir. “Zorunlu” “mecbur” gibi bir ifade veya algıyla tüketiciyi/ sigortalıyı yönlendirmek doğru değildir. Ki bir tek konut sigortasında değil krediye bağlı hayat sigortası ya da Ferdi kaza sigortası içinde aynı durum geçerli olur.
POLİÇELERDEKİ BU AYRINTILARA DİKKAT!
Şişeci açıklamasında "Baklar/ banka şubeleri de bir sigorta şirketinin aracısı, yani birer sigorta acentesidir. Konut sigortalarının primi yani poliçe tutarları da belirlenirken aşağıdaki hususlar dikkate alınır: Bina Sigorta bedeli, Eşya sigorta bedeli, Poliçe tipi ve teminat türleri, Ek teminatlar" dedi.
KONUT SİGORTASINDAKİ FAHİŞ ARTIŞLAR
Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada söz konusu bu artışların kaynağının enflasyondaki veriler olduğuna değinen Şişeci "Konut sigortalarında yaşanan artış yukarıdaki başlıklar da bildirilen bedel artışlarından kaynaklanır; Örneğin geçen sene bina bedeli 1 milyon Türk Lirası şeklinde olan bir konutun bu sene değerleme ile bina bedeli 2 milyon Türk Lirası olmuşsa söz konusu sigorta priminde de doğal olarak bir artış gerçekleşecek. Yine eşya bedeli içinde aynı şeyi söyleyebiliriz: geçen sene 50 bin Türk Lirası eşya bedeli olan bir konut sigortası poliçesinin bu yıl ki eşya bedeli 200 bin Türk Lirası civarında olması muhtemeldir ve söz konusu bu durum da sigorta primini / poliçenin fiyatını artıran bir unsurdur. Bununla beraber farklı hizmet ve teminat yapıları sunan poliçe/ teminat türleri de vardır ve bu da poliçenin primini/ fiyatını etkiler; “mini konut poliçesi “ “lüks konut poliçesi” “artı konut poliçesi” gibi. Bütün bu faktörlere rağmen, tüketiciyi korumak için, prim artışının/poliçe tutarının kabul edilebilir bir miktarda da olması gerekiyor. Ki sigorta acentelerinden onlarca farklı şirketten farklı alternatif fiyatlarla poliçe teklifleri bulunabilir ve tüketiciye/ sigortalıya neredeyse 10 kat artmış bir konut sigortası poliçesini yapmak/ yapmaya zorlamak doğru değildir." dedi.
"SÖZLEŞMEYİ 15 GÜN İÇERİSİNDE İPTAL EDEBİLİR PARANIZI İADE ALABİLİRSİNİZ"
Şişeci açıklmalarını şu şekilde sürdürdü: Söz konusu bu durumda Tüketicinin/ sigortalının poliçeden cayma veya poliçeyi iptal etme hakkı da vardır. 14 gün olan Cayma süresi içinde poliçe priminin tamamını, iptal işleminde de gün esaslı hesaplama ile ödenmiş olan poliçe priminin kalan bölümünü sigortalı / tüketici geri alabilir. Banka, üzerinde şerhi olan konutun sigortasız / teminatsız kalmamasını, kredi sözleşmesi ile, zorunlu tutmuş veya istemişse sigortalının/ tüketicinin istediği sigorta şirketinden ve sigorta acentesinden konut sigortası yaptırarak daini mürtehin olarak ilgili bankayı ve banka şubesini göstermesi ve poliçeyi bankaya/ banka şubesine tebliğ etmesi yeterli olur. Her sene poliçe yaptırma / poliçeyi yenileme durumu da bankayla kredi ilişkisi sürdüğü süre boyunca gerekebilir. Bunu da yine yukarıda belirtmiş olduğumuz gibi tüketici/ sigortalı istediği acenteden ve sigorta şirketinden yapabilir. Bir zorunluluk dayatılamaz ki yeniden hatırlatalım konut sigorta zorunlu olmayan ihtiyari yani isteğe bağlı bir sigorta türüdür.
Son olarak da Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı’nın -konut finansmanında sigorta yaptırma konusu- için söylemi şu şekildedir: “Tüketicilerin açık talebi olmaksızın krediyle ilgili sigorta yaptırılamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak talep etmesi durumunda istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Söz konusu bu sigortanın kredi konusuyla, kalan borç tutarıyla ve vadesi ile uyumlu olması gerekir. Fakat kredi veren sigortasız bir kredi sözleşmesini de teklif etmek koşuluyla tüketiciye kredi bağlantılı sigorta yaptırılmasını içeren bir sözleşme sunmak zorundadır.”
Konut kredisi talebi artacak! Merkez Bankası tarih verdi! Kredilerde rüzgar tersine dönüyor...
İzmir'deki yapı stokunun yarısı depreme dayanıksız!