Konut tercihinde yeni dönem: Depreme dayanıklılık!
İzmir depremi ardından gayrimenkul sektörünün gündemi yeniden deprem oldu. Evinin güvenli olmadığını düşünenler yeni ev arayışına girerken, ev tercihinde evin konumu, oda sayısı, sosyal olanakları gibi özelliklerin en başına depreme karşı güvenli olup olmaması yer aldı.
İzmir depremi ardından gayrimenkul sektörünün gündemi yeniden deprem oldu. Evinin güvenli olmadığını düşünenler yeni ev arayışına girerken, ev tercihinde evin konumu, oda sayısı, sosyal olanakları gibi özelliklerin en başına depreme karşı güvenli olup olmaması yer aldı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği mezunu olan ve gayrimenkul danışmanlığı yapan Evrim Kırmızıtaş Başaran, “Özellikle depremler sonrasında evinin güvenli olmadığını düşünenler yeni ev arayışlarına giriyorlar. İzmir depreminden sonra da insanlar, depremle tekrardan yüzleşti” diye konuştu. Yeni Şafak'ta yer alan habere göre; son günlerde meydana gelen depremlerin ardından ev arayanların tercihleri de değişti. Yeni ev arayışlarında normalde evin konumu, oda sayısı, sahip olduğu sosyal olanaklar ilk akla gelen özelliklerken artık evin depreme dayanıklı olması talep ediliyor. Binaların depreme dayanıklı olması mevcut ev sahipleri tarafından da sorgulanmaya başlandı.
Dikkat edilen konuların başında binanın deprem yönetmeliğine uygunluğunun geldiğine dikkat çeken Gayrimenkul Danışmanı Başaran, “Zemin etüd raporu, dış görünümdeki çatlaklar, daire ve binaya yapılan müdahaleler, kolon ve kirişlerde değişim incelenen diğer konular” dedi.
Bu yüzden de riskli yapı analizi oldukça önem arz ediyor.
İlçesi ve zemini önemli
Başaran’ın verdiği bilgilere göre depreme dayanıklı bir eve geçmek isteyenler ilçe ve zemin araştırmasına başladı. Başaran, “İstanbul’da Avcılar, Fatih, Zeytinburnu, Esenler, Küçükçekmece, Tuzla ve Beylikdüzü ilçelerinin yüksek riskli olduğu bilinen ilçeler. Bu bölgeler şu anlık tercih edilmiyor. Öte yandan binanın zemini de önemli. Özellikle zemini kaya olanlar daha sağlam oluyor. Ancak dere yatağı, sulu zemin, çevresine göre çukur yerlerde olan binalar tehlikeli” açıklamasında bulundu.
Bodrumu da geziliyor
Konut alacakların artık evin içini gezdikten sonra bodrumu da görmek istediğine vurgu yapan Başaran, “Binanın toprak altında ne kadar çok kat varsa o kadar güvenli olduğu biliniyor. Bunun dışında bodrum katlarda rutubet olmaması gerekiyor. Eğer rutubetliyse, binanın su yalıtımı iyi yapılmamış demektir. Yalıtımı iyi yapılmamış binaların taşıyıcı sistemlerinin paslanması, büyük şiddetli bir deprem sırasında yapının hasar görmesine neden olabiliyor” açıklamasında bulundu.
