Konut ve devremülk mağdurları dikkat!
Devremülk ve maketten konut piyasasında ciddi mağduriyetlerin olduğunu söyleyen Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu 8 yıl önce girdiği konutu satın alamayan vatandaşların olduğunu söyledi. Ayrıca, mahkeme sürecinin uzun olduğunu belirtti.
Maketten konut ve devremülk piyasasında ciddi mağduriyetler var. Dolandırıcılar çoğu zaman ticaret yapıyor kisvesiyle sacvılığın soruşturmalarından kurtulabiliyor.
Cumhuriyet Gazetesi'nden Şehriban Kıraç'ın haberinde Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu konut mağduriyetleriyle ilgili soruları yanıtlayarak, tüketicinin izlemesi gereken yolu anlattı.
1-Vatandaşlar en çok hangi alanlarla ilgili şikâyetlerde bulunuyor?
Konjonktüre göre değişkenlik gösteriyor. Geçen yıl en çok şikâyet, finans sektörü ile perakende sektöründen geldi. Çünkü geçen yıl ağustos ayında kur patlamasıyla perakende sektöründe olağanüstü fiyat artışları gözlemledik. Tamamen yerli üretim olan sudan domatese, soğana patatese fahiş zamlar geldi. Bu yıl ise en fazla finans sektörü ve iletişim sektöründen geliyor.
Bankalardan gelen şikâyetlerde de dayatma ön sıralarda. Kredi çektiniz, banka ille de kredi kartını da alacaksın diyor. Tüketici Kanunu bunu yasaklamasına rağmen istiyor. Bir de ücretlendirmelerde de çok yüksek talepte bulunuyorlar. Çok açık ve net kanunları ihlal ediyorlar. Mesela kredi kartınızdan ödeme talimatı verdiğiniz zaman, Banka Kartları Kredi Kartları Kanunu’nun 17. maddesi der ki, kartla ödemelerde ilave fark alınmasını, tek çekim ödemelerde ilave fark alınmasını yasakladığı halde bundan para alıyorlar. Banka, müşteriden kartın kullanılması dolayısıyla komisyon veya bir benzeri isim altında ilave bir ödemede bulunulmasını isteyemez.
2-Mesela tüketici mahkemeye gitti, ne kadar sürüyor orada süreç?
İlk derece mahkemesi ortalama 2 sene. 6 ay, 1 sene sonraya günler veriliyor. İlk celse delillerimizi sunacağız, tanıklarımızı, bilmem ne... Sonra filan yerden görüş istensin işte Bankalar Birliği’nden Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan yok bilirkişinden görüş alınsın en az 1.15 yıl. Gelen bilirkişi raporuna itiraz... 2 sene oldu mu? İstinafa yollandı 1.5 yıl da orası ortalama 3-5 yıl, sonra Yargıtay süreci var, uzadıkça uzuyor.
3-Mahkeme uzun sürüyor masraf var diye tüketici hakkını aramıyor mu yani?
Tüketici zayıf taraf olduğu için bunu göze alamıyor. Zaten masrafları var. Her ne kadar tüketicilerin Tüketici Mahkemelerine başvurularında harçtan muafiyet tanınmışsa da, diğer tüm giderler; bilirkişi giderleri, tebligat giderleri, keşif giderleri gibi tüm giderler, tüketiciden avans olarak isteniyor. Parası olmayan, gücü olmayan tüketici yargıda da hakkını arayamıyor. Mesela üç kişilik bilirkişi gerekirse 1000 TL ister hakim. Bilirkişi başına 500 TL isteyen de var. Tebligat giderleri var, bu da 500 TL ile 1500 TL arasında. Keşif olacaksa araç şoför parası, katibin yevmiyesi, hakimin bilmem nesi şişiyor yani fatura... Ayrıca bu uzun yargı sürecinde de tüketicinin dayanma gücü olmayabiliyor. 8 yıl önceden girdiği konutu alamamış insanlar var. Devremülk piyasasında da, maketten konut piyasasında da ciddi mağduriyetler ve dolandırıcılıklar var. Bunlar, ticaret yapıyor kisvesi altında çoğu kez savcılıkların ceza soruşturmalarından da kurtulabiliyorlar. Devremülk çok geniş mağduru olan önemli bir konu.
4-Bu dönemde tüketici en çok hangi uygulamalardan rahatsız?
Konut kredilerinde faiz oranları yüzde 0.99’a inince, yüksek faizle kredi çekenler borcunu yapılandırmak istiyor. Ama bankalar buna yanaşmıyor. Bankalar tüketici kredilerinde cayma imkânı olduğu için konut kredisi verirken tüketicileri ticari kredilere oranlara birkaç baz puan yukarıda oran belirliyorlar. Kredi kullandırırken konut kredisi kullananlara “siz dilediğiniz anda sadece yüzde 2.0 anaparanın tazminatını ödeyip cayabilirsiniz” diyen bankacılık sektörü, bugün kendilerine gelen yapılandırma taleplerine karşı adeta kör, sağır. Çünkü sektör tam olarak faizleri aşağı indirmedi. Bankalar tüketiciye yapılandırma yapmıyorsa bunun gerekçesini haklı olarak ortaya koymalı, çünkü tüketici kanununun 6. maddesi, “Bir ürün ya da hizmetin satışından haklı bir sebep olmaksızın kaçınılamaz” der. Neden kaçınıyor banka? Niçin yapılandırmıyor? Erken kapatsın, kalan ana paranın yüzde 2.0’sini erken kapama tazminatı olarak alıp tüketicinin borcunu yeniden yapılandırmalı. Neden verilmiyor? Tüketici aynı, borç miktarı aynı teminat aynı ek bir para çıkmayacak bankanın kasasından, o halde niçin kullandırmıyor cevabını arıyor tüketici, haklı olarak bulamıyor ve baktığımızda şunu görüyoruz, piyasalarda aslında reel konut kredi faizleri 1.0 seviyelerine henüz inmedi ya da bir kısım banka sektörü yönetimi bunu indirmemekte açıkça direniyor. Kamu otoritesi devreye girmeli. Bu durumda tüketici kredi kullanırken kendisine vaat edilen “Sen dilediğin zaman yapılandırırsın, faizler düşerse korkma, çekinme” diye yüksek faizden kullandırılan kredilerden ötürü uğradığı zararı telafi ettirebilecektir, yapılandırma talepleri de kabul görecektir.
5-Konut kredilerinde faizleri önce kamu bankaları indirdi, onlar da mı yapılandırma yapmıyor?
Şu anda görülüyor ki, kamu bankalarının faiz indirimine finans sektörü ayak uydurmadı. Kamu bankaları bu faiz indirimini belli bir müşteri kitlesine uyguluyor. Bu da tüketicilerin tepkisine neden oluyor. Çünkü anayasanın eşitlik ilkesine aykırı.
6-Konut kredisinde yapılandırma hakkı sadece markalı projede konut alana mı tanınıyor, yüksek gelirli tüketiciye mi?
Doğru tespit ettiniz. Mesele tüketiciyi rahatlatmak değil. Burada yeni kredi kullanan tüketici ile eski kredi kullanan tüketici arasında ayrımcılık yapılıyor. Ama anayasamızın 172. maddesi, “Devlet tüketicileri koruyacak” diyor. Emrediyor. Ama devletin bankası da uymuyor. Şu anda bankacılık sektörü yüzde 0.99 faize inanmıyor. Bankacılık sektörü şöyle düşünüyor: Büyük müteahhitlerin baskısıyla kamu otoritesi, devletin kaynaklarını onlar malını satsın diye kullanıyor. Reel faiz burada değil diye düşünüyor bankalar.
7-Tüketici bir sorunla karşılaştığında ne yapmalı, nereye başvurmalı?
Perakende sektöründe geçen yıl çok fazla şikâyet vardı. Ama hakem heyetlerine başvuruların sayısında, hem de haklı görülen tüketicilerin sayısında ciddi azalma var. Eskiden Hakem heyetlerine yapılan başvuruların yüzde 90’ında tüketici haklı bulunurdu, şimdi bu oran yüzde 62’lere kadar düşmüş.
Emniyetten ev alacaklara uyarı!
Ümit Bay'dan konut alacaklara dolandırıcılık uyarısı!