25 / 11 / 2024

Konutta buçuklu dönem!

Konutta buçuklu dönem!

Artık standart hale gelen konut ‘tipolojisi’, inşaat sektörünün yenilikçi aktörleri sayesinde değişmeye başladı. Bilinen planlar üzerine getirilen farklı bakış açılarına son olarak “buçuklu” konutlar da eklendi.




Kişilerin klasik özelliklerdeki konut yerine, kendisini özel hissedeceği, ‘yaşayan konut’a yönelmesinin, inşaat sektörünü de bu talebe uygun üretim yapmaya yönlendirdiğini ifade eden BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, alıcının ‘farklılık’ talebinin, sosyal donatı alanlarına sahip, kaliteli ve konforlu ‘marka proje’ kavramını ortaya çıkardığını vurguladı.


Efe Bezci, yaklaşık 4-5 yıllık geçmişi olan marka projelerin, konut algısında ciddi değişikliği beraberinde getirdiğini dile getirerek, “Artık klasik apartmanlar yerine yaşam standartlarını yükseltecek kurgulara da sahip projeler isteniyor. Bu talep üzerine doğan marka projeler de ne yazık ki yavaş yavaş birbirine benzemeye başladı. Tüm inşaatçılar aynı malzemeleri kullanarak üretim yapıyor. Ancak önemli olan ayrıcalığı sağlayabilmek. Hayata geçirilen konuta ‘yaşayan’ bir özellik kazandırılması gerekiyor. Bunu da konut kullanım alanını maksimuma yükselterek başarabiliriz” dedi.


Bezci, her işe bir farklılık katmak gerektiğine inandığının altını çizerek, şunları söyledi:

“Sektörün ‘tutan proje satar’ mantığından kurtulup, yeni üretimlerini farklılıklar ışığında yapmalarını öneriyorum. BESA Grup olarak, yaklaşık 50 yıldan bu yana binlerce kişiyi kaliteli konut ve ofislerle tanıştıran bir markayız. Ancak hiçbir projemiz birbirine benzemez. Hepsinde mutlaka, sektöre de değer katacak bir farklılık olur. Ankara’nın yeni gözde yerleşim yerlerinden İncek’te inşa ettiğimiz Kent İncek projesini de bu anlayışla kurguladık. Kent İncek’te standart 2+1, 3+1 ve 4+1 konut tiplerini, ‘buçuklu’ olarak inşa ediyoruz. Konut piyasasında çok da fazla karşılaşılmayan depolama alanını, Kent İncek’te evlerin içine kattık. ‘Buçuklu’ konutlarımız, özellikle ailelerin çok işine yarayacak. Böylece konutun ‘ölü alan’ olarak adlandırdığımız bölgesi de ortadan kalkacak. Evler yaşayacak.”


Geri Dön