Körfez Türk müteahhitleri için çekim merkezi oldu!
Gelişmiş ülkeler seviyesine gelme hedefiyle Körfez ülkelerinin baştan başa yapılandırıldığını vurgulayan Şükrü Koçoğlu, Türk müteahhitlik firmalarının bölgede bugüne kadar gerçekleştirdikleri proje tutarını 27 milyar olduğunu belirtti
Tüm Körfez bölgesinin hem ihracat ve ortak yatırımlar hem de müteahhitlik hizmetleri açısından çok büyük potansiyel oluşturduğunun altını çizen Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkanı Şükrü Koçoğlu, bugüne kadar Türk müteahhitlerinin Körfez ülkelerinde gerçekleştirdiği 334 projenin tutarının 27 milyar doları bulduğunu belirtti. Körfez Bölgesinin, Türk işadamları açısından her zaman önemli bir ticari üs olduğunu hatırlatan Koçoğlu, bu ülkelerin gelişmiş ülkeler seviyesine gelme hedefinin baştanbaşa yapılandırılmalarına neden olduğunu kaydetti. Körfez ülkelerinin bir taraftan da turizm açısından bir cazibe merkezi haline gelmeyi amaçladığını belirten Koçoğlu, "Bu nedenle doğal kaynaklarından elde ettikleri gelirlerini alt ve üst yapı yatırımlarına ayrılıyor" dedi.
Körfez ülkeleri coğrafyasında yer alan Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman'ın Türk müteahhitlik sektörünün önemli pazarları arasında yer aldığını aktaran Koçoğlu, bölgede alt ve üst yapı yatırımlarının Türk müteahhitler için daima bir çekim merkezi olduğunu dile getirdi. Bu ülkelerde göçlerle birlikte gerçekleşen hızlı nüfus artışının lüks konut inşaatları, okullar, hastaneler, alış veriş merkezleri inşa edilmesi ihtiyacını doğurduğunu anlatan Koçoğlu, "Küresel krizin ortaya çıktığı 2008'in ilk dönemlerinde petrol fiyatlarındaki düşüş ile birlikte bu ülkelerdeki taahhüt yatırımlarında gerileme oldu. Ancak son günlerdeki olaylara bağlı petrol fiyatları tırmanışa geçti. Bölgede her şeyin normale dönmesi taahhüt yatırımlarını artıracaktır" açıklamasında bulundu.
Türk müteahhitlerinin Körfez'de en fazla iş üstlendiği ülkenin Suudi Arabistan olduğunu ifade eden Şükrü Koçoğlu, bu ülkede üstlenilen 137 projenin bedelinin 8 milyar 118 milyon dolar olarak gerçekleştiğini bildirdi. Koçoğlu, "Körfez'de bu ülkeyi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) izliyor. BAE'de üstlenilen 93 projenin tutan 7 milyar 330 milyon dolar. Katar'da ise son yıllarda müteahhitlerimizin gözde pazarları arasında yer aldı. Bu güne kadar 52 proje için 7 milyar 277 milyon dolarlık iş üstlenildi" şeklinde konuştu.
Dubai Ticaret Odası tarafından yayınlanan bir rapora göre. Körfez ülkelerinde inşaat sektörüne önemli ölçüde yatırım yapılacağını kaydeden Koçoğlu, BAE bölgedeki en büyük pazar konumunda. Bölgedeki en büyük 10 projeden beşi bu ülkede gerçekleşiyor. BAE hükümeti bölgedeki alt yapı projelerinin yanı sıra, okul, hastane, müze gibi projelerin finansmanının özel sektör kanalı ile geliştirilmesini planlıyor" dedi. Söz konusu araştırmaya göre, BAE'de yatırımcıları tasarım ve yapım aşamasında 714.8 milyar dolarlık yatırımın beklemede olduğu bilgisini paylaşan Koçoğlu, raporda Suudi Arabistan'da da önemli boru hatlarında ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 283.8 milyarlık proje gerçekleştirileceğinin belirtildiğini aktardı.
Ticaret merkezlerine yakınlığı, tarihsel ve ticari mirasının Kuveyt'i ve Katar'ı da son derece önemli bir ticaret merkezi yaptığını söyleyen Koçoğlu, "Başbakanımızın gerçekleştirmiş olduğu gezide Sayın Zafer Çağlayan açıkladı. Kuveyt 2010-2014 Yatırım Planına göre, toplam tutan 130 milyar dolar olan bin 100 adet proje bulunuyor. Kuveyt'te 2011 yılında ihaleye çıkılacak olan 14 milyar dolarlık ulusal demiryolu ağı ve metro sistemi, 6.3 milyar dolarlık 36 bin konutluk Khairan Şehri Projesi, 5 milyar dolarlık 9 bin 500 konutluk Sabah Al-Ahmad Future City Projesinin üst yapı işleri, 3 milyar dolarlık 18 bin konutluk Mutlaa Projesi, 2016 yılının son çeyreğine kadar tamamlanması öngörülen 15 milyar dolarlık yeni bir rafineri projesi, dört elektrik üretim tesisi ve aynca deniz suyu arıtma tesisi inşasını içeren, 8.4 milyar dolara ml olacak ve 2014 son çeyreğinde tamamlanması planlanan Al Zour Kuzey Enerji Projesi, ihale süreci başlamış olan 5.2 milyar dolarlık Sabah Al-Sa-lam Üniversite Kampusu projeleri gerçekleştirilecek. Katarda gelecek beş yıl için planlanan 200 kadar yatınm projelerinin toplam tutarının yaklaşık 150 milyar dolar düzeyinde olması bekleniyor. Tüm bu açıklamalar ışığında bölgenin geleceğin gelişmiş ülkeleri statüsünün devam ettiğini söyleyebiliriz" açıklamasını yaptı.
"Bölgedeki karışıklık Türkiye'de güçlü hissediliyor"
Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki gelişmelerin bölgesel olduğu kadar tüm dünyayı ilgilendirdiğine vurgu yapan Koçoğlu, bölgedeki gelişmelerin etkilerinin Türkiye'de daha güçlü hissedildiğini söyledi. Koçoğlu, şöyle devam etti: "Türkiye bölgedeki konumu itibari ile farklı bir yere sahip. İstikran, ekonomik potansiyeli, siyasi gücü, sosyal yaşam kalitesi ve demokratik yönetimi ile bölgede rol modeli ve bölgedeki enerji geçiş koridoru konumundaki en güvenli ülke. Var olan bu potansiyel ile Tunus, Mısır ve Libya'daki olayların Türk inşaat sektörünü olumsuz etkilememesini ümit ediyoruz. Sektör olarak bu konuda son derece dikkatli ve duyarlı bir yaklaşım sergilenmesi gereği de açıktır. Önemli konu devletimizin tüm zararları tek kalemde ülkemiz zararı olarak takip etmesidir. Olayların etkilerinin kısa vadeli olması bekleniyor. Hiç kuşku yok ki bu ülkelerde demokratikleşme süreci hızlanırsa, hayat standartları yükselecek. Güvenin doğduğu bir ortamda yatırım alanları da genişleyecek. Türk firmalarımız için doğru stratejiler izlenirse bu süreç bir fırsat olabilir. Gerçekleşecek yatırımlarda devlet desteğim artıracak stratejiler acilen harekete geçirilmeli. Sözleşmelerin devamı, durması ve yeniden baş-lanması konusunda fors majör hükümlerinin uygulanması içeride ve ilgili ülkede buna uygun hukuki düzenlemelerin kabulü sistemi rahatlatacaktır. Bu dönemde Eximbank'ın vereceği destekler ayrı bir önem ifade edecek."
"Aynı ihaleye pek çok Türk firması girince fiyat düşüyor"
Türk şirketlerin bu pazardan daha fazla pay alabilmelerine yönelik önerilerde bulunan Koçoğlu, müteahhitlerin pazara girmeden önce bölgede öncelikle fizibilite araştırmaları yapmaları gerektiğinin altım çizerek şunları aktardı: "Üstlenecekleri projelerin maliyet analizleri yapılmalı. Sırf iş üstlenmek amacıyla verilen teklifler nedeniyle müteahhitlerimiz zaman zaman aldıkları işleri devam ettiremiyor. Bu durum bazı ülkelerde imajımızın zedelenmesine yol açtı. Bu bedeli, kaliteli işler üretmiş firmalarımız da ödedi. Bu nedenle uluslararası pazarlarda rakip olan ülkelerin kendi firmalarına sağlamış oldukları destek ve teşvikler incelenmeli. Bu ülkelerin firmaları aynı ihalede birbirleri ile rekabet ediyorlar. Ancak yurtdışında pek çok Türk firması aynı ihaleye katılarak fiyatları çok düşürüyor. Bunu önleyecek bir sistem teşvik edilmeli. Firmalarımız mali, teknik ve performansa dayalı objektif kriterler ve standartlar çerçevesinde sınıflandırılmalıdır. Bu şekilde sistemde nitelikli firmalarımızın varlık göstermesi, müteahhitlerimizin daha fazla iş üstlenmesini sağlayacaktır." Son dönemde dış politikada önemli bir strateji izlendiğini dile getiren Koçoğlu, gerek Başbakan'ın başkanlığında, gerekse Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'nın başkanlığmda ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın üst düzey yetkililerince bu güne kadar pek çok ülkenin ziyaret edildiğini hatırlatarak, "Bu ziyaretlerde önemli temaslar kuruluyor. İş adamlarımız ülke yetkilileri ile görüşmeler yapma fırsatı elde ediyor. Ama bunların sadece dış politikada bürokrasinin katılımıyla yürütülmesi yetersiz. Bu tür girişimlerinde sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası gibi toplumun farklı kesimlerinin katılımının da sağlanması yapılan gezilerin etkisi ve gücünü artırıyor" görüşünü savundu. Çağlayan 78 dış seyahat, 500 bin kilometreden fazla uçuş gerçekleştirdiğini belirtiyor. Örneğin Çin gibi bir pazarda 2010 yılında ihracatımız yüzde 52 artırıldı" dedi. 2011 ocak ayında gerçekleştirilen Kuveyt ve Katar ziyaretlerinin de ileride burada gerçekleşecek yatırım pastasından pay alabilmek için önemli bir girişim olduğunu savunan Koçoğlu, gezi ile Türkiye'nin ticari ve ekonomik işbirliği imknlarının daha da artırılması, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek altyapı ve üst yapı projelerinde, yatırım ve müteahhitlik alanında ortak işbirliği imknlarının oluşturulması amacıyla önemli girişimlerde bulunulduğunu ifade etti.
" Dünya Kupası kapsamında 17 milyar dolar yatırım yapılacak"
Katar'in Dubai'yi yakalamak için yatırımlara hız vermesi nedeniyle birbiri ardına büyük ölçekli konut projeleri gerçekleştirdiğinin altını çizen Koçoğlu, 2022 FIFA Dünya Kupasının Katar'da gerçekleştirilecek olmasının da sektördeki yatırımlara ivme katacağı görüşünü paylaştı. 2022 Dünya Kupası organizasyonunun yapılacağı Katarda, 4 milyar dolarlık 9 yeni stadyumun inşası ile 3 stadyumun yenilenmesi, 50 milyar dolara mal olacak metro ve hafif raylı sistemin yapılması dahil olmak üzere pek çok altyapı yatırımı yapılacağı bilgisini veren Koçoğlu, "Katar bu önemli spor olayı için kuşkusuz çok sayıda turisti ülkesine çekecektir. Bu önemli fırsatı değerlendirmek amacı ile otel ve turizm altyapısını da geliştirecektir. Bu kapsamda ülkede 17 milyar dolarlık yatırım yapılacağı öngörülüyor" diye konuştu.
Dünya