Genel

Koronavirüs sürecinde önemi daha iyi anlaşılan hukuki kurum: Arabuluculuk!

Koronavirüs sürecinde adli süreçlerin aksamasıyla beraber vatandaşlara mahkemelere gitmeden çözüm yolları sunan arabuluculukta uyuşmazlıklar, mahkemelere nazaran daha kısa zamanda sonuçlanıyor. 

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılımı, diğer ülkelerde de olduğu gibi Türkiye'de de son üç aydır alınan bazı önlemlerle engellenmeye çalışılıyor. Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, bu süreçte devlet kurumları ve özel firmaların işleyişine bir süre ara verilirken, vatandaşların en çok uğradığı yerler arasında yer alan adliyelerde de duraksama yaşandı. Adli süreçte, vatandaşlara mahkemelere gitmeden çözüm yolları sunan ve Adalet Bakanlığı tarafından desteklenen arabuluculuk kurumunun da bu pandemi döneminde önemi daha da iyi anlaşılmış oldu.

Anadolu Ajansı muhabirinin arabuluculuk hakkında bilgisine başvurduğu Adres İstanbul Tahkim ve Arabulucuk Merkezi (ADİSTAM) Yönetim Kurulu Başkanı Arabulucu Semih Biten, arabuluculuğun, sistematik teknikler uygulanan, müzakere için tarafları bir araya getiren, çözüm önerisi sunabilen ve bağımsız bir üçüncü kişinin (arabulucunun) katılımıyla yapılan bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğunu dile getirdi.

- "Dostane bir çözüm yöntemi"

Arabuluculuğun alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğunu dile getiren Biten, "Arabuluculukta taraflar, aralarındaki hukuki ihtilafları mahkemede çözmek yerine bir arabulucu aracılığıyla çözmektedirler. Bu çözüm yöntemi mahkeme dışı bir dostane çözüm yöntemidir. Davaların aksine bu süreçte tarafların sosyal ve ticari ilişkileri zedelenmeden sorunlar çözülmekte, her iki taraf da kazançlı çıkmaktadır."  şeklinde konuştu.

"Pandemi sürecinde hukuki ihtilaflar arttı mı? Bu ihtilaflar için arabuluculuk yolu tercih edilebilir mi?" sorusuna da cevap veren Semih Biten,  Kovid-19 pandemisi nedeniyle birçok iş yerinin geçici olarak faaliyetinin durdurulduğuna ve sokağa çıkma kısıtlamaları getirildiğine dikkati çekerek, halkın evde kalması sebebiyle birçok işletmenin, müşteri yokluğundan veya salgın tehlikesi nedeniyle ticari faaliyetine ara vermek veya durdurmak zorunda kaldığını dile getirdi.

Sektörlerde ekonomik olarak öngörülemeyen olumsuz sonuçların meydana gelmesi, ticari sözleşmelerin feshedilmesi, kira bedellerinin ödenmemesi, işçilerin işten çıkartılması veya işçilerin çalışma koşullarının değiştirilmesi, tarafların sözleşmeyle üstlendikleri edimlerini tam olarak ifa edememesinin birçok ihtilafa yol açtığını belirten Biten, "Özellikle ithalat ve ihracat yapan firmalar, mal tedarikini yurt dışından sağlayan firmalar, uçuş yasakları, sınır kapılarının kapanması nedeniyle söz verdikleri işleri zamanında yapamadılar. Ödemelerde güçlükler yaşandı, bu sıkıntılar zincirleme olarak birçok firmayı da ve firma çalışanlarını da doğal olarak etkiledi." diye konuştu.