Kovid-19 salgını perakende sektörünü nasıl etkiledi?

Kovid-19 süreci desteklerinin kredi ve borç kanalları aracılığıyla ilerlemesi ve kapanma uygulamalarında gerileyen rağbetle beraber borçluluk oranı yüzde 30 oranında artan perakende sektöründe, toparlanma için en az 4-5 senelik bir süreç görülüyor.

Sözcü Gazetesi'nden Sayime Başçı'nın haberine göre; perakende sektöründe teknik anlamda iflas etmesine rağmen, yaşıyor gibi olan birçok 'zombi' şirketin olduğuna vurgu yapan sektör temsilcileri, faiz oranlarından, kur ve enflasyon gibi bütün işaretlerde yaşanan dalgalanmaların belirsizlik ortamını yükselttiğini vurguladı. Geçen sene yüzde 18 oranında küçülülen gıda dışı perakendede 2021'in ilk çeyreğindeki yüzde 25 oranındaki daralmayla beraber açılma tedbirleri ve kapanma süreçlerinin de önem arz eden bir maliyet yaratacağına ve şirketlerin sermaye desteği ihtiyacı bulunduğuna dikkat çekiliyor.

KREDİ YETMEZ

Sektördeki gelişmeleri ve  Kovid-19 salgınının sektördeki yansımaları dün İstanbul'da gerçekleştirilen “Perakende Günleri” etkinliğinde değerlendirdi. Etkinlikte, sektörün önde gelen dernek başkanları, hibe desteğinin önemli olduğuna dikkat çekti. Zincir Mağazalar Derneği Başkanı Serhan Tınastepe, artık kredi desteği ile dönecek evreyi geride bıraktıklarına vurgu yaparak, şunları kaydetti:

“Bugün bile hayat normale dönse, şirketlerimizin büyük bir kısmı 4-5 yıl boyunca kendini toparlayamayacak durumda. Şu anda yaşadığını gördüğümüz, teknik açıdan iflas etmiş şirketler de var ancak sektörün zarar görmemesi adına hibe desteklerinin artması gerekiyor. Pandeminin seyri de bu işi belirleyecek. Güçlü bir talep olursa şirketlerin toparlanması kısa sürer. Güçlü talep olmaz ise bu durum şirketleri küçülme ve kapatma noktasına getirecektir. Kan kaybı yaşayan şirketlere sermaye enjeksiyonu olması çok daha faydalı olacaktır.”

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş da konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Hüseyin Altaş, şöyle konuştu:

"AVM'ler ile perakendecilerin bu süreçte üstlerine düşen görevleri yaptığını ancak 13 milyar dolarlık borç alacağı bulunan bankaların elini taşın altına koymadığını aktardı."