Kovid-19 salgını şehirleri yeniden şekillendiriyor!
Bir yıldan uzun süredir dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, birçok alanda değişim ve dönüşümlere neden oluyor. Değişen ve dönüşen alanlardan biri de şehirler oldu.
Dünya Gazetesi köşe yazarı Muhterem İlgüner bugünkü köşesinde koronavirüs salgınının şehirleri nasıl değiştirdiğini kaleme aldı.
İşte Muhterem İlgüner'in 'Şehirleri yeniden şekillendiren salgın' başlıklı yazısı...
Bir yıldan uzun süredir yaşadığımız salgın geçici olarak kabul ettiğimiz birçok uygulamanın kalıcı biçime dönüşmesine, yeni kavramların gelişmesine sebep oluyor. Kısa vadeli çözümler için üretilen projeler sonunda elde edilen deneyimlerden anlamlı dersler çıkarılmaktadır. Yaygın uygulamalar uzun vadede şehirleri yeniden şekillendirmektedir. Kiminde başarılı kiminde başarısız olsak da, zorlu günlerde arayıp bulduğumuz ve cesaretle uygulamaya koyduğumuz çareler bizleri yeni – yeni arayışlara yöneltmektedir. Bu arayışlar belki de özlemini çektiğimiz şehir yaşamını gerçek kılacaktır.
“Taktiksel Şehirleşme” halka açık alanlar, güvenli caddeler gibi uzun dönemli hedeflere erişmek için esnek, kısa dönem projeleri hayata geçirmek demektir. Bu projeler genellikle dar alanlarda denemelerle başlamakta, benimsenmesi ile daha yaygın uygulama alanları bulmaktadır. “Taktiksel Şehirleşme” geçen on yıl içerisinde ortaya çıkan bir kavram olmasına rağmen son salgın döneminde bu kavramdan oldukça yararlanılmıştır.
Şehirler daha insan odaklı bir şekle doğru evrilmektedir. Son salgın bu süreci hızlandırmıştır. Çevrecilik, paylaşım tabanlı ekonomi ve gelişen teknolojinin yardımıyla projeler için hızla hayata geçme ve yaygın biçimde uygulama şansı doğmuştur.
Salgın ile birlikte öne çıkan bir diğer kavram ise doğa ile şehirleri barıştıran “Biophilic Cities– Doğa Dostu Şehirler” olmuştur. “Doğa Dostu Şehirler”, şehir ve şehirli üzerinde doğanın katkısını anlayan ve değerini bilen şehirler olarak tanımlanmaktadır. Şehirlerin biyoçeşitlilik ve yaban alanlar açısından zenginleşmesi ile şehirlinin günlük yaşamında doğaya daha yakın olması ve şehir yaşamının daha anlam kazanması amaçlanmaktadır. İnsanların yaklaşık 7 milyon yıldır doğa ile iç içe yaşadığı, sadece son bin yıllarda şehirlere yerleştiği dolayısıyla doğa ile bağının çok daha köklü olduğunu savunan bu yaklaşım, şehirlerin bu kalıtımsal özelliği yeniden yaşatacak biçimde şekillendirilmesi ile insanların kendilerini daha iyi hissedeceğini savunmaktadır. Haksız sayılmazlar. Bitkilerin insanları mutlu ettiği, verimliliği ve yaratıcılığı arttırdığı bilimsel olarak kanıtlanmaktadır.
Başa gelen her sıkıntı ders çıkarmak ve daha iyisini yapmak için fırsattır. Yere düşüp kalkmasını bilen, üstünü temizleyip yola daha kararlı ve güçlü şekilde koyulanlar bunu çok iyi bilir. Bu salgının bizlere öğreteceği çok şey olması lazım. Aynı şekilde şehir yönetimlerinin de fazlasıyla ders çıkarması beklenir. Geri dönüşü zor, büyük çaplı uygulamalara girişmeden önce dar alanlarda “taktiksel” denemeler şehirlinin erken tepkisini önleyecek benimsenme için fırsat sağlayacaktır. Doğa dostu olmak için sadece kaldırımlara çiçek dikmek, boş alanlara çim ekmek yetmeyecektir. Bunun için göstermelik değil içten bir anlayış değişimi ve dönüşümü gerekecektir. Sözünü ettiğim değişim – dönüşüm alanlarında tecrübeleri paylaşan birçok insiyatif bulunmaktadır. Şehir yönetimlerinin bu insiyatiflere katılması, deneyimlerden yararlanması beklenmelidir.
Salgında yerel ekonomiyi destekleyen örnek uygulamalar
Avrupa Komisyonu’nun önderlik ettiği ve 136 şehrin katıldığı “Intelligent Cities – Zeki Şehirler” insiyatifi şehirlerin dijital ve sosyal dönüşümler ile yeni iş fırsatları geliştirmesini ve bunu sürdürülebilir kılmasını amaçlamaktadır. Aynı insiyatif, salgın nedeniyle şehirliyi ve şehir eko sistemini destekleyen teknoloji tabanlı örnek uygulamalara yer vermektedir. Bunlardan yerel ekonomiyi desteklemek için hayata geçirilen on uygulamadan dördünü sizler için derledim:
GAVA, İspanya: Gava şehir yönetimi tarafından geliştirilen bir çevrimiçi platform ile şehirde yer alan tüm dükkan ve lokantalar yapılacak ön ödemeler için müşterilerine salgın sonrası kullanılmak üzere indirimli fiyatlardan çek / makbuz vermektedir.
RESENBURG, Almanya: Uygulamalı Bilimler Üniversitesi öğrencileri tarafından geliştirilen bir platform sayesinde elektrikli bisiklet sahipleri gönüllü olarak siparişlerin teslimatını yapmaktadır.
ISSY LES MAULINEAUX, Fransa: Şehir yönetimi tarafından geliştirilen bir uygulamada şehirdeki tüm işyerlerinin adresleri, çalışma saatleri ve iletişim bilgileri yer almaktadır. İnteraktif aplikasyon o anda açık olan işyerlerini bildirmekte ve sipariş imkanı sağlamaktadır.
UPPLAND BRO, İsveç: Şehir yönetimi tarafından geliştirilen bir yapay zeka yardımıyla iş ve işçi arayanlar karşı karşıya getirilmekte böylece fiziksel temas olmadan istihdam fırsatı yaratılmaktadır.