30 / 04 / 2024

Kral Abdullah'ın onayladığı plana göre Bin Ladin Grubu, Osmanlı revaklarını Türkler'e yıktıracak!

Kral Abdullah'ın onayladığı plana göre Bin Ladin Grubu, Osmanlı revaklarını Türkler'e yıktıracak!

Suudiler, Türkiyenin tepkisinden çekindikleri için yıkım işini Türklere yaptıracak. Böylelikle Suudi Kralı, Osmanlı yaptı, siz yıktınız diyebilecek. 40 milyar liralık yıkım projesi 5 Aralıkta başlıyor...



Suudi Arabistan Kral Abdullah bin Abdulazizin onayladığı, Kâbeyi çevreleyen Osmanlı revaklarının yıkımını da kapsayan Tavaf Kapasitesini Genişletme Projesi, Türk dünyasını şoke eden bir planı ortaya çıkardı.

Suudi Arabistanın kurucusu Kral Abdulazizden bu yana, Haremi Şerifte, birçok gelişme ve genişletme oldu. Ancak, şu anki Kral Abdullah bin Abdulaziz tarafından onaylanan ve hac döneminin hemen ardından başlayacak proje ile Kâbedeki Osmanlı izleri tamamen silinecek. Düğmeye basılacak tarih de çoktan belli. Yıkım, Müslümanların yılbaşı olan Muharrem ayının 1inci günü, yani 5 Aralıkta başlıyor.

Suudiler sır gibi sakladı

Umm-Al Qura Üniversitesi tarafından geliştirilen projeyi, Osmanlının Kâbeyi korumak için yaptırdığı Ecyad Kalesini yıkıp, yerine Haremin hemen yanı başından yükselen Al Baid Kulelerini inşa eden Bin Ladin Grubu hayata geçirecek. Ancak, Suudi yetkililerin sır gibi saklayıp son ana kadar gizli tuttuğu plana göre Ladin Grubu, Osmanlı revaklarını Türklere yıktıracak. Revakları yıkacak Bin Ladin grubuna bağlı şirketin başında ve yönetiminde Türkler olacak, yıkımı gerçekleştirecek olan binlerce işçinin tamamı da Türklerden oluşacak. Şu anda inşaatının büyük bölümü devam eden ve hac nedeniyle bekleyen, Kâbeyi çevreleyen iş makineleri, hac dönemi biter bitmez çalışmaya başlayacak. Kâbe dev bir şantiyeye dönüşecek.

Osmanlının izlerini kutsal topraklardan silmeye çalışan Suudi yönetimi olası tepkileri böyle bertaraf edip Osmanlı yaptı, siz yıktınız diyerek işin içinden sıyrılacak. Yani, Osmanlının yaptığı eserleri yine Türkler yıkmış olacak.

Kapasite artırmak için

Kral Abdullah tarafından onaylanan toplam 40 milyar liralık bu dev proje kapsamında, Suudilerin asıl korkusu, Arapların yaptığı ve revakların hemen gerisinde yer alan Imran Assuudi adı verilen sütunların da yıkılacak olması. Suudier, Arapların tepkisinden çekiniyor.

Yeni ana giriş kapısı Kral Abdullahın adını taşıyacak olan proje sayesinde, saatte tavaf eden kişi sayısı 150 bine çıkarılacak. Ana fikir olarak bu projede Osmanlı revakları hizasından içeriye doğru 20 metre revaklara paralel olarak, bodrum kattan çatıya kadar olmak üzere, yeni tavaf alanları yapılacak.

El arabası ile tavaf

Mevcut yapıdaki saatte 90 bin hacı kapasitesi, bu proje sayesinde yüzde 70 artacak. En alt kata ise temsili Osmanlı revaklarının benzerinden temsili parçalar yapılacak. Giriş katı, kolonsuz şekilde namaz alanı olarak tahsis edilecek. Bu sayede, hacıların giriş çıkışları daha kolaylaşacak. Sefa-Merve tepeleri arasındaki Say alanına paralel olarak yapılacak olan giriş katın hemen üzerindeki asma kat kadınlara ait namaz alanı olacak ve 2 bin kişinin, Kâbeyi direk görerek namaz kılmasını sağlayacak.

Birinci katta ise tavaf alanı saatte 13 bin kişiyi alabilecek. Birinci katın üzerindeki asma katı ise saatte 9 bin yaşlı ve sakat, el arabası ile kolayca tavaf yapabilecek. Proje kapsamında ayrıca tavaf namazını kılmak için yerler tahsis edilecek. Bu alandan, say alanına bağlantı, karşılıklı gidiş-geliş köprülerle sağlanacak. İkinci kat, üzerindeki asma kat ve çatı katı toplamda saatte 40 bin kişilik yer imkânı sunacak. Yeni çatı dahil, bütün katlardaki tavaf alanlarından saya geçiş, merdiven ve asansörlerle sağlanacak. Çepeçevre dışarıdan köprülerle çatı kata giriş çıkış da kolaylaşacak. Dolayısıyla, direkt tavafa girmek isteyenler, mescit giriş-çıkışlarını etkilemeyecek.

Planlarını o hazırlamış

Revak, kelime anlamıyla üstü örtülü, önü açık yer, sundurma, kubbe demektir. Mimarlıkta ise revak ön yüzü kemerlemeli, arkası körduvarlı, üstü tonoz, kubbe ya da damla örtülü geçit anlamındadır. Eski Yunan ve Romadan bu yana büyük ve önemli binaların bir bölümlerinde yahut tamamında revaklar vardır. Kâbe de böyledir. Habertürk yazarı, tarihçi Murat Bardakçı, dünkü köşesinde Osmanlı revakları hakkında özetle şu bilgileri verdi: Mescid-i Haramın ortasındaki Kâbenin yüksekliğini aşmayan revakların planlarını Mimar Sinan hazırlamıştı. Hicretin 17nci ve 26ncı yıllarında etraftaki evler yıktırılarak Kâbenin avlusu genişletildi. Avlunun etrafı da duvarla çevrilip, duvarın iç kısmına da ağaç direklerin üstüne damlı revaklar yapıldı. Kanuni Sultan Süleymanın emriyle Sinanın hazırladığı planlar, 1590da Mimar Mehmed Ağa tarafından uygulanabildi. Avlusu genişletilmiş revaklardaki sütunlar yenilendi, yenileri eklendi. Tahta kemerler taş ve tuğlaya çevrilerek üzerlerine Türk üslubunda 500 küçük kubbe yapıldı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde tavaf alanı çevresine yaptırılan ve Kâbeye saygıdan alçak tutulan revak adı verilen 500 kadar küçük kubbe ile süslü bu bölüme, Osmanlı revakları denir.


Türk garnizonunun kullandığı Ecyad Kalesini 10 yıl önce yerle bir eden Suudi yönetimi, kutsal topraklardaki son Osmanlı eserleri olan revakları yıkarak Kâbede böylelikle artık tek bir Türk eseri bırakmamış olacak.

Fatma Aksu / HÜRRİYET


Geri Dön