Kripto para madenciliğindeki kısıtlamaları enerjide dışa bağımlılık tetikliyor!
Enerjide dışa bağımlılığın kripto para madenciliğindeki kısıtlamaları tetiklerken, tasarruf sahiplerinin de tasarruflarını kripto borsaları üzerinden yurt dışına çıkarmasına neden olduğu belirtildi.
Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası Ticaret ve Finans Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyyüp Ensari Şahin kripto paralarla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Şahin, Anadolu Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda sık sık gündeme gelen madenciliğin kripto varlıklar için temel arzın kaynağını meydana getirdiğini ve blokzincir sisteminin işleyişi için gerekli olup temelde kullanılan mutabakat mekanizması ile ilgili olduğunu belirtti.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, konuyla ilgili olarak yaşanılan tüm gelişmelerin Bitcoin madenciliği ile yakından ilgisi olduğunu kaydeden Şahin, madenciliği olan pek çok farklı kripto varlık olduğunun da asla unutulmaması gerektiğini bildirdi.
Şahin, "Bitcoin, ilk çıktığı zamanlarda kara para aklama ve terör finansmanı konuları ile eleştiriler alırken, zamanla spekülatif bir varlık, balon fiyatlı ve saadet zinciri gibi konularda eleştirilmiş. Günümüzde ise blokzincir sisteminin anlaşılması ve Ar-Ge çalışmalarına konu olması ile birlikte madencilik sistemi ve sistemin sürdürülebilirliğine yönelik eleştiri artmıştır." şeklinde konuştu.
Cambridge Üniversitesi'nde Bitcoin'in tükettiği elektrik miktarının günlük şekilde hesaplandığınıkaydeden Şahin, "Söz konusu hesaplamalara ilişkin en çarpıcı sonuç ise elektrik tüketiminde ülke sıralamasında Bitcoin için tüketilen miktarın ilk 35 ülke arasında olması. Bugün yaşanan tüm gelişmelerin bu tüketim miktarı ile ilgili olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır." dedi.
Son zamanlarda sık sık gündeme gelen Çin'in kripto para madenciliğindeki pozisyonunu Amerika kıtasına kaptırmak üzere olduğunu kaydeden Doç. Dr. Eyyüp Ensari Şahin, "Bu durum, enerji maliyetleri ile ilgili olduğu kadar Çin'in dijital yuan çalışmaları ile ilişkilendirilebilir. Bitcoin madenciliği, 2130 yılı sonuna kadar devam edecek ve bitecek olan bir süreç gibi algılanmış olsa da aslında madencilik hiç bitmeyecek bir süreçtir. Bu durum her 4 yılda bir gerçekleşen ve yarılanma olarak bilinen sistemden kaynaklanmaktadır. Bitcoin'e eleştiri buradan başlamaktadır." dedi.
Şahin, şöyle konuştu: "Bir adet Bitcoin üretmek için tüketilen elektrikle Bitcoin fiyatı arasındaki ilişkinin madencilere zorunlu bir göç yaptırdığını söyleyebiliriz. Çin gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler için önemli bir problem. Enerjide net dışa bağımlı olan ülkemizde kripto varlıklara olan talep yüksektir. Bu açıdan enerji bu ülkede tüketilip ithalatı artmakta ve tasarruf sahipleri tasarruflarını kripto borsaları üzerinden yurt dışına çıkartmaktadır. Bu durum, iki taraflı bir problem olup yasaklamaların nedenleri arasında önemli bir yere sahiptir.
Madencilik yapılmaması ya da yapılamaması ve bu yönde çıkan haberler fiyatlar üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır. Özellikle merkeziyetiz yapısı ve devletsiz bir varlık olması nedeniyle Bitcoin fiyatı haber manipülasyonlarına göre yükselip düşmektedir. Madencilik, sonu olmayan bir süreçtir ama yasal sınırlamalar nedeniyle durdurulabilir. Ancak dünya üzerinde mevcut ekonomik sistemden rahatsız olan pek çok ülkenin çıkış kapısı olarak Bitcoin ve diğer varlıkları görmesi göz ardı edilebilecek bir durum değildir. El Salvador, bunun net bir örneği olarak gösterilebilir. Zira El Salvador, dünyanın pek çok ülkesi yasaklamayı ve benzeri durumları tartışırken resmi olarak kabul etmiş ilk ve şu an için tek ülkedir."
İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans ve Bankacılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayben Koy Çin'in aldığı kararlarla ilgili şunları söyledi: "Geçen yılın nisan ayında Cambridge Üniversitesi'nin tahminine göre, Çin, Bitcoin madenciliğinin yüzde 65'ine sahipti. Çin'in kararlarıyla 3 büyük madencilik bölgesi Xinjiang, Sichuan ve Yunnan çalışmalarını durdurdu. Xinjiang'ın küresel Bitcoin madenciliğindeki rolü, nisan ayında bölgedeki bir kömür santralinin sular altında kalması ve bir hafta sonu kapanması ile ortaya çıkmıştı. Bir hafta sonu kapanma, dünya çapında madencilik kapasitesinde yüzde 35 azalmaya neden olmuştu."
Kararın piyasaları etkilediğini kaydeden Koy, "Madencilik faaliyetiyle ilgili yasaklamalar yapan Çin, bu faaliyetlerde kullanılan donanımların ikinci el piyasada satılmasına da yasak getirdi. Birbiri ardına alınan kararlar ise madencilik faaliyetlerinin Çin'den göçüne neden oldu. Bu kapanış ve göç, başlangıçta sistemde kalan madencilerin gelirlerinde artışa neden olsa da uzun dönemde sisteme yeni giren madenciler ile yine eski seviyesine gelecektir." şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Ayben Koy, Çin'in, kripto paraları risk olarak gördüğünü kaydederek, "Bir devlet, dünya ekonomisinde önemli bir yere sahipse yaptığı sınırlamalar kripto para piyasasında büyük kayıplar olarak ortaya çıkıyor. Örneğin, Çin, dünya ekonomisinde önemli bir güce sahip. Fakat üretim gücü tek başına yeterli değil. Dünya ekonomi ve politikasında ABD çok daha önemli bir güce sahip. Benzer bir kısıtlama ABD'de meydana geldiğinde hem piyasa için çok daha büyük zarar verir hem de diğer gelişmiş devletleri de benzer kararlar almaya iter." dedi.
Yalnızca Çin'de değil başka ülkelerde de kısıtlamaların geldiğini söyleyen Koy, şu şekilde konuştu:
"Diğer yandan tersine hamleler de var. Örneğin El Salvador, Bitcoin'i yasal para birimi olarak ilan eden ilk ülke oldu. Böylece Bitcoin, ülkenin resmi para birimi olarak tüm iş yerlerinde geçerli hale geliyor. Nüfusunun önemli bir bölümünün banka hesabı olmayan El Salvador, yetişkin nüfusa 30'ar dolar değerinde Bitcoin dağıtma kararı alarak bireyleri de finans sistemine dahil etme çabasında. Bu süreç içerisinde IMF ise El Salvador'un Bitcoin'e adaptasyonunda makroekonomik, finansal ve hukuksal sorunlar olabileceğini açıkladı.
Ülke para birimlerinin oynaklığının yüksek olması, hem ülke ekonomisi hem de yatırımcılar açısından öngörülebilirliği düşürmekte, finans piyasalarıyla beraber ekonomilere zarar vermektedir. Bu kapsamda düşünüldüğünde, mevcut şartlarda oynak bir para biriminin ülke parası olarak kabul edilmesi kısa-orta vadede El Salvador ekonomisi için büyük riskler taşıyor. Uzun vadede bu etkilerin yönünün pozitife dönmesi ise Bitcoin ve başlıca kripto paraların dünya ekonomisinde kabul edilmesi ve gücüne bağlı olarak değişebilir."