Lübnan, tarihi ve turizmiyle dikkat çekiyor!

Türkiye ile Lübnan arasında karşılıklı olarak vizelerin kaldırılmasının ardından Lübnan, Türk turistler için de önemli bir destinasyon haline geldi.

Lübnan"da önemli sayıda vatandaş, İsrail"e tavrından dolayı ve Filistin sorununa dikkat çektiği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"a hayranlık duyuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Lübnanlılarca tanınan Türk siyasetçiler arasında.

Avrupa"ya giden birçok Lübnanlı, diğer hava yollarına göre daha uygun olduğu için Türk Hava Yollarıyla İstanbul üzerinden seyahatlerini yapıyor.

Etnik ve dini çeşitliliğiyle bilinen Lübnan"da çok sayıda kişi Arapça, Fransızca ve İngilizceyi aynı anda konuşabiliyor. Birinci Dünya Savaşından sonra Fransız mandası altına giren, 1941"de bağımsızlığını kazanan Lübnan, 1975"te başlayan iç savaşa kadar ekonomik gelişmişliği ve modern yaşamıyla Ortadoğu"nun yıldızıyken 1991"e kadar süren iç savaş dolayısıyla önemli ölçüde yıprandı.

'Dinlerin kardeşliği' fikrinin somut olarak yaşatıldığı Lübnan"da cami minaresini kilisenin hacıyla aynı karede görmek mümkün. Hristiyanlarla şžii ve Sünni mezheplerine ait Müslüman grupların farklı bölgelerde yaşadığı Lübnan"da, Dürziler ise şžuf Vadisi"nde yaşıyor.

-LÜBNAN"IN KORDONU: HAMRA-

Lübnan"a gelip nargile içmeden dönmek istemeyen tiryakiler için Beyrut"un Akdeniz"e bakan Hamra bölgesinde çok sayıda kafe bulunuyor. Bölgede çok sayıda marka ürünlerin yer aldığı mağazalar ve alışveriş merkezleri de yer alıyor. Denizi ve yürüyüş için ideal kordonuyla İzmir"in Kordonu"nu andıran Hamra, turistlerin en çok beğendiği bölgeler arasında yer alıyor. Bölgede, Akdeniz"in muhteşem manzarasına bakan lüks oteller de hizmet veriyor.

İsrail"in 2006"daki saldırılarından sonra adeta küllerinden yeniden doğan Lübnan"ın birçok bölgesinde lüks oteller, rezidans, konut ve alışveriş merkezi yapılıyor. Beyrut gece hayatının merkezi ise tarihi bir bölge olan Gemmayzeh semtinde yaşatılıyor. Fransız etkisi dolayısıyla Beyrut"un bazı bölgelerindeki mimarı yapı ve lüks alışveriş merkezleri adeta Paris sokaklarını andırıyor.

-GÜNEşž KENTİNE YOLCULUK-

Antik çağlardaki adıyla Baalbek (Baal"a tapanların kenti), Roma döneminde ise Heliopolis (Güneş Kenti) olarak anılan antik kentin geçmişi M.Ö. 1100"lere uzanıyor. UNESCO"nun 1984"te Dünya Mirası listesine aldığı ve sadece Lübnan"da değil Ortadoğu"daki Roma eserlerinin de en önemlilerinden sayılan Baalbek, dünyada en geniş akropole sahip antik kent kabul ediliyor.

Fenikelilerin kurduğu, Romalıların ihya ettiği Baalbek"te ilk kazılar Osmanlı İmparatorluğu"nun izniyle Almanlar tarafından yapıldı. Başkent Beyrut"un yaklaşık 90 kilometre uzaklıktaki Baalbek antik harabeleri Lübnan"ın görülmeye değer en önemli tarihi kalıntısı. Antik kentte Jüpiter, Baküs ve Venüs tapınaklarının yanı sıra o döneme ait çok sayıda kalıntı bulunuyor.

-BİLİM KURGU FİLMLERİNİ ANIMSATAN MAĞARA-

Beyrut"a 18 kilometre uzaklıktaki doğu bölgesinde zengin ormanlık ve dağlık alanda yer alan ve Ortadoğu"nun en uzun mağarası olarak bilinen Jeita Gratto sarkıt kireçtaşı mağarasındaki görsel şölen, ışıklandırması ve taşların şekilleri dolasıyla adeta bilim kurgu filmlerini andırıyor.

Amerikalı William Thomson tarafından 1836"da bulunan mağara 2130 metre uzunluğunda. Ancak 750 metrenin ötesinde oksijen bulunmaması nedeniyle turistler sadece belirtilen bölüme kadar gezebiliyor. Zarar vereceği düşüncesiyle fotoğrafın çekilmediği mağaranın aşağı bölümündeki nehrin aktığı küçük mağarada ise ziyaretçiler elektrikli teknelerle gezdiriliyor.

Lübnan"ın sayfiye bölgesi olan Cünye"de ise teleferiğe binerek Meryem Ana heykelinin bulunduğu Herisa tepesine çıkabilirsiniz. Tepede deniz ve yeşilin birlikteliğiyle ortaya çıkan muhteşem manzara ise görenleri şaşırtıyor. Başkent Beyrut"taki Lübnan Ulusal Müzesi ise Roma, Yunan ve Fenikelilerden kalan birçok eseri bünyesinde bulunduruyor.

Ülkedeki diğer bir dini grup olan Dürzilerin yaşadığı şžuf Vadisi ile Sayda ve Trablus kentleri de gezilebilecek yer arasında bulunuyor.
AA