Lüks konut üretimi cazip hale getirilmeli!
İnşaat sektörünün Türk ekonomisine desteğinin artması için lüks konut üretiminin cazip hale getirilmesi gerekiyor. İCK Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kuru, sektör hakkında değerlendirmelerde bulundu.
İCK Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kuru, inşaat sektörü ve Türk ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Kuru açıklamalarında inşaat sektörünün Türk ekonomisine desteğinin artması için lüks konut üretiminin cazip hale getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Arza paralel artan lüks konutların gerek sahip olduğu sosyal donatıların maliyeti, gerek yapı kalitesi bakımından ekonomiye beklenenin üzerinde katkı sağladığını dile getiren Cemal Kuru, bu süreçte “proje konut” olgusunun geliştiğini ve benimsendiğini, orta gelir düzeyinden kişilerin de artık sosyal donatılı konutlarda oturmak istediğini açıkladı.
Cemal Kuru, kentsel dönüşüm projelerinin artması ile beraber orta gelir grubunda 250-450 bin bandındaki konutlara ilginin oldukça arttığını ve bu durumun ekonomiye ciddi girdi sağladığı sözlerinde vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Fakat unutmamak lazım ki, inşaat sektörüne asıl itici gücü lüks konut projeleri kazandırıyor. Bu katkıyı sürdürülebilir kılmak için lüks konut projelerinin satışında karşımıza çıkan yüksek KDV oranları ve kredi faizleri gibi dezavantajların giderilmesi gerekiyor. Son birkaç aydır lüks konut segmentinde yaşanan durgunluğun çözümü, hem üreticiye hem de satın alanlara verilecek teşviklerden geçiyor. Örneğin 150 metrekare altındaki evler yüzde 1 oranında KDV’ye tabi iken, lüks evler yüzde 8 KDV’ye maruz kalıyor. Ev sahibi olmak isteyenler, yüksek meblağlar ödeyecekleri eve, hele bir de orta gelir grubuna mensupsa, bu kadar vergi ödemek istemiyor. Zaten bu evler üretilirken kullanılan demirden, fayansa kadar her detayda büyüyen maliyetten dolayı devlete katkı daha fazla oluyor. Örneğin 100 daireli proje üreteceksiniz. Niteliksiz 100 konutun maliyeti nitelikliye oranla bazen 5-6 kat daha düşük olabiliyor. İşte lüks konut projeleri açısından daralan bu süreçte kredi vadesi, faiz oranı ve KDV’lerin düşürülmesi sorunu giderdiği gibi, kısa vadede ekonominin dinamizm kazanmasına da katkı sağlayacaktır.”