Maketten Satış : Konut sektörünü faizsiz finanse etme yöntemi!
Maketten satışı engellemek ya da kısıtlamak konuta yatırım yapan küçük birikim sahiplerinin sermayesini elinin tersiyle itip, yüksek faizli Amerikan/ Avrupa’nın Kilise Fonları veya Japon ev kadınlarının fonlarının beslediği banka kredilerinin önünü açmak
Maketten konut satışı, yapı sektörünün en önemli finansman kaynağıdır. Aynı zamanda, küçük birikim sahibi yatırımcıların da en önemli yatırım aracıdır. Küçük yatırımcılar paralarını bankaya yatırsalar, elde edecekleri faiz geliri sınırlı, ayrıca çoğu kişi de faize bulaşmak istemiyor. Maket üzerinden alınacak konutlar, proje tamamlandığında iki yıl içerisinde en az %20-30 değerleniyor… Maketten konut satışına engel olunursa, öz sermaye yetersizliği nedeniyle banka kredisi kullanacak olan konut geliştirici şirketlerin batma riski yükselir…
Devlet, maketten satışın önünü tıkama yerine açmalıdır. Sıkı denetim yapsın buna kimse bir şey demez… Ama maketten satışın önünü Türkiye ekonomisinin canlılığı için açmalı. Anadolu insanı birikimlerini altın alıp yastık altına saklamakla değerlendirirdi... Ama son zamanlarda maketten konut alıp, birikimlerini piyasaya aktarmaya başladı… Maketten konut satışına engel olmak isteyenler, “kaş yapayım derken göz çıkarttıklarının” farkında olmalılar. Maketten satışı engellemek ya da kısıtlamak konuta yatırım yapan küçük birikim sahiplerinin sermayesini elinin tersiyle itip, yüksek faizli Amerikan/ Avrupa’nın Kilise Fonları veya Japon ev kadınlarının fonlarının beslediği banka kredilerinin önünü açmak anlamına gelir… Anadolu insanının maketten satış ile konut sektörünü “faizsiz” finanse etmesi varken neden konut sektörünü finans için başka arayışlara yönlendiriyoruz…
Türkler ve Araplar gayrimenkule yatırımları sever… Gayrimenkul yatırımı somut iştir. Türkiye’de Emlak Kulisi sitesi küçük birikim sahiplerinin “Emlak Borsası”dır… Günün her saatinde binlerce kişi Emlak Kulisi sitesinden proje takibi yapar… Cebindeki parayı yatıracağı en doğru projeyi arar…
Yaklaşık 2 ay önce Suudi Arabistan’dan bir dostum geldi… Mütekabiliyet yasası ile Türkiye’den ev almak isteyen Suudilere yönelik İstanbul veya yakın çevresinde Villa projesi yapıp maket üzerinden satmak istiyordu. Projeyi kendileri hazırlamış, arsa sahibi bir Türk ortak bulmuşlar…Bana geldiler.. Ne dersin diye… Türk ortak şirketten bilançolarını ve arsanın tapusunu isteyin inceleyelim dedim… Türk ortak bilançoları vermedi, arsa tapusu da bir tanıdıklarınınmış, Suudi Arabistan’da para toplanınca tapusunu alacaklarmış… Maketten satış bu şekilde de olmamalı elbette. Bu şirketle çalışmayı hemen durdurun dedim ve durdurdular…
Maketten satış, sadece Anadolu sermayesini değil uygun pazarlama ve satış stratejisi ile küçük Arap yatırımcılarının da ilgisini çeker. Hatta daha fazla çeker… Arap coğrafyasındaki küçük birikim sahibi yatırımcılar yatırım için doğru mecra arayışındalar. Buradan iddia ediyorum eğer devlet doğru bir strateji izler ise Afro-Avrasya coğrafyasından sadece maketten satış ile 100 milyar dolar toplayabilir… Bunun için doğru bir satış proje ile sahaya çıkmak gerekir…
Devleti yönetenler, hazır ve kolay olan faizli/finans sistemine konut sektörünü teslim/mahkum etme yerine, sektörün önünün açıcı politikalar üretmelidir… Büyük fonların peşinden koşup onların şartlarını kabul etmektense, küçük bireysel yatırımcıların peşinden koşup onları memnun etmek daha kazançlı olur…
Türkiye’deki Bireysel Emeklilik Fonlarını da maketten satışa yöneltip değerlendirmek daha kazançlı olacaktır… Ayrıca devlet eli ile yeni başlayan projelere de geçici fonlar bile kurulabilir. Devlet güvencesinde uygun yasal bir düzenleme ile, proje bazlı özel fonlar oluşturmak mümkündür….
ABD, Avrupa ülkelerinde, Sanayinin ve teknolojinin gelişmesi, özel sektör, üniversite ve kamu işbirliğinin sağlanması için “innovation center” “incubation center” ve “teknopark”lar var. Devlet üniversite ve özel sektörü bir araya getirir, belli bir güvence ile üniversite sanayi işbirliğini sağlar. Türkiye’de de, TÜBİTAK bünyesinde KAMAG, Sanayi Bakanlığı bünyesinde de benzeri bir birim var. Amaç, KOBİ’lere kaynak sağlamak…
Devlet, KOBİ’lere kaynak sağlamak için teşvik, hibe ve uzun vadeli, düşük faizli krediler veriyor. Aynı şekilde konut sektörüne de eğilip, faizsiz veya düşük faizli uzun vadeli finansman ile yapı sektörünü teşvik etmeli.. Yapı sektörü 1.6 milyon vasıfsız işçiyi ve yaklaşık 200 alt meslek kolunu besliyor… Yapı sektöründe oluşabilecek finansal problem tüm sektörleri etkiler…
Bilgi çağının en önemli iletişim teknolojisi olan İnternetin yatırımcılara ve şirketlere sunduğu fırsatların “özü” bir projeyi binlerce kişiye aynı anda satabilmektir… Mesela Microsoft, birkaç yazılımı var ama milyonlarca alıcısı var. Google tek bir yazılım ama milyonlarca kullanıcısı var. Facebook bir yazılım ama milyonlarca kişiye hitap ediyor. Konut geliştirici şirketler, Bilgi Çağı’nın pazarlama ve satış teknolojilerini iyi kullanırlarsa, projelerine yüzlerce alıcı bulabilirler…
Türk konut sektörünün alıcısı artık 75 milyonluk Türkiye değildir tüm dünyadır… Ali Ağaoğlu bunu fark etti; “Körfeze 2 yıl içerisinde 1 milyar dolarlık satış yapacağım”diyor... Az bile söylemiş. Daha fazla satar. Çünkü daha fazla potansiyel var…
Saygılarımla,
Abdullah Çiftçi
