Malatya’da kaç tane hasarlı bina var?
Malatya İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı ve İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği, İnşaat Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Vehbi Aluçlu, Malatya'da meydana gelen deprem sonrası bölgede oluşan hasar ve binalarda dikkat edinilmesi gerekilenler hakkında değerlendirmelerde bulundu...
Malatya İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu, Malatya'da meydana gelen deprem sonrası 30 bin hasarlı binanın ancak 10 bin tanesinin incelendiğini, hasar tespit çalışmalarının ise devam ettiğini belirtti.
Malatya Sonsöz haber, Malatya İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı Vehbi Aluçlu ile Malatya depremi sonrası hasar alan yapılar ve yeni yapılacak binalarda nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerine söyleşi gerçekleştirdi. İşte o söyleşi...
24 Ocak 2020 tarihinde bir deprem yaşadık. Deprem sonrasını nasıl değerlendirirsiniz?
Depremlerden sonra insanlarımız öncelikle hasar tespitinin yapılabilmesi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müracaat etmeleri gerekmektedir. Malatya’daki deprem sonrasında yaklaşık olarak bu konuda bu konuda müracaat sayısı 30 bin ’in üzerinde oldu. Halen Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne müracaatlar var. Bu müracaatların sonucunda çıkacak rapora göre vatandaşlarımızın hafif hasarlı, az hasarlı, orta hasarlı ve ağır hasarlı raporlarını aldıktan sonra bu raporlar değerlendirilip ağır hasarlı binaları mutlaka bir an önce terk etmek zorundalar.
Hasarlı binalar konusunu biraz daha açarmısınız?
Hasarlı binalar, olması muhtemel bir depremde daha büyük riskler taşımaktadır. Hasar almış bir binada eğer taşıyıcı aksamında bir sıkıntı varsa, taşıyıcı aksamındaki kolon, kiriş döşeme, perde betonu ve temel gibi bu tür yerlerde bir sıkıntı varsa veya çatlaklar, patlaklar oluşmuş ise, büyük hasar almışlarsa mutlaka binanın raporunda ağır hasarlı olarak belirtilmiş olması gerekiyor. Belirlenen bu hasara göre de Vatandaşlarımızın artık O binada oturmaları daha fazla risk oluşturacağı için mutlaka bu binaları bir an önce boşaltmak durumunda kalabilirler. Bu raporu da Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından çıkacak. Rapor çıktıktan sonra raporun durumuna göre eğer hafif hasarlı, orta hasarlı ya da ağır hasarlı ise ona göre değerlendirilmelidir. Rapor sonucunda o bina için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bazında yıkılma kararı verilmişse o binayı mutlaka terk etmek durumdalar. Eğer binayı boşaltmazlarsa bir dahaki olası muhtemel bir depremde o binalar daha fazla riskli hale gelecek.
Vatandaşlarımızı nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Burada şunu anlatalım. Vatandaşlarımıza deprem bilincini iyice anlamak zorundayız. Eğer binanın taşıyıcı sisteminde bir sorun varsa buraya özellikle dikkat çekmek istiyorum. Taşıyıcı sistemde çatlaklar patlaklar, kırıklar, varsa raporda ağır hasarlı çıkmış ise O binanın zaten yıkım kararı çıkmak zorunda. Yıkım kararı çıkmış bir binada oturmanın son derece riskli olduğunu söylemek istiyorum. Zaten yetkililer de bu durumda olan binaları derhal mühürleyerek içine girilmesine izin vermiyor.
Malatya’da ne kadar hasarlı bina var?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bize İntikal eden bilgilere göre 30 bin civarında müracaat var. Daha bunun 10-12 bin tanesine ancak gidilebilindi. Bildiğimiz kadarıyla şu an ekipler çalışmalarına devam ediyorlar. Sonuçta şöyle bir durum var. Sonuçta daha ulaşılamamış teknik analizi yapılamamış binalarımız var. Bu binaların deprem raporları çıktığı zaman hasarlı ifadesini gördükleri zaman ama taşıyıcı aksamdan bahsediyorum. Sıva çatlağından boya çatlağından bahsetmiyorum. Eğer ağır hasarlı ifadesi varsa mutlaka binayı boşaltmak zorundayız. O binanın vatandaşlarımız tarafından bir an önce boşaltılmaması kendilerinin yaşamı ile ilgili mutlaka sorun olacaktır Yani bir dahaki depremde yıkılma riski çok fazla olacaktır diye söyleyebilirim.
Yeni bir deprem beklentisi konusunda neler söylersiniz? Yani bu daha önce de bahsettiğimiz gibi ise bu fay hatlarının kırılmasıyla bizim bu özellikle çevre yolu ve paralel olarak geçen fay hattında bir rahatlama söz konusu oldu mu? Yoksa buradaki riskler hala duruyor mu?
24 Ocak 2020 tarihindeki depremde kırılan fay hattı buradan geçen fay değil. O fay yaklaşık kuş uçuşu mesafe ile 30 kilometre Güneyimizden geçen fay hattıdır. Doğu Anadolu fay. Sivrice Doğanyol arası kırıldı. Oradaki stres Pütürge segmenti dediğimiz 50 kilometrelik o zaten birleşik bir Segment bir kısım kırıldı. Şimdi öbür kısım kırılıyor. Yani 40 kilometrelik depremler. Sivrice merkezde ise ilk o 6.8’lik depremin artçıları olarak karşımıza çıkıyor Pütürge’nin ki 5.1 olarak kırıldı. Şimdi Pütürge Merkezli ya da Kale merkezli olan depremler ancak Pütürge segmentinin enerjisi boşaltıyor.
Esas sıkıntılı olan fay hattı, Sincik, Gölbaşı, Türkoğlu fayı 1513 yılından beri kırılmamış bir fay hattı. Bu fay 100 kilometrelik bir uzunlukta. Eğer bir tek seferde kırılırsa 7.2 büyüklüğünde bir deprem bekleniyor. Burada eğer yine bu segment içinde böyle Sincik depreminde olduğu gibi 2 defa da ya da 3 defa da kırılırsa o zaman daha küçük depremler ile karşı karşıya kalırız. Banların şiddetinin de m 6 ve 7 civarında bekleniyor olması gerekiyor. Yani olası depremlerin 6’nın üzerinde 7’ye yakın bir büyüklükte olacaktır diye söylenebilir. Ama ne zaman olacağı asla bilemiyoruz.
Son olarak okuyucularımızla neler paylaşırsınız?
Allah bu tür afetlerden milletimizi korusun. Esas bizim konuşmamız gereken Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün raporu doğrultusunda ağır hasarlı bir binamız varsa o binayı mutlaka Vatandaşlarımızın terk etmesi gerekiyor. Eğer vatandaşlarımız Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün vermiş olduğu rapordan sonra merakları hala giderilmemiş ise yani burada bir gelenlerin tecrübesi ile alakalı sıkıntılar olabilir. Eğer böyle bir durum varsa mutlaka deneysel sonuçlara gitmeleri gerekiyor. Yani betondan karot numune alıp betonun kırılarak deneyinin yapılıp mukavemet değerinin tespit edilip ona göre binanın hasar durumu da göz önünde bulunarak insanların orada oturabilmesi ya da o binayı yıkmak kararının alınması gerekir diye söyleyebiliriz. Bunun için Malatya özel sektöre ait 3 tane yapı malzeme laboratuvarı var. Vatandaşlarımız bu konuda onlardan destek alabilirler. Onlar belli bir ücret karşılığında geliyorlar. Taşıyıcı aksamdan karot numunesi alarak içerisindeki donatının tespitini yaparak daha sonra karot numunesini götürüp preste kırdıkları zaman betonun mukavemet değerini ölçerek, ayrıca hasarın durumuna bakarak net bir şey söyleyebilirler.