Sektörel

Markalı konutlar Ankara'ya değer kattı!

TÜSİAV Başkanı ve emlakçıların duayeni Salim Taşcı, gayrimenkul sektörüyle ilgili sıkıntıları anlattı. Sektördeki ilk sorununun emlakçılar yasasının bulunmayışı olduğunu belirtti. İşte o haber...

Emlak sektöründeki ve sizlerin içinde bulunduğunuz bir sıkıntı var mı?




Öncelik emlakçıların kanunun olmamasıdır. Bir çanta veya bir masa, bir telefonla mesleği icra etmeye! çalışan ve kayıt dışı faaliyet sürdüren bir yığın kişi mevcuttur. Emlakçılığın bir kanunun olmaması hem sektörümüz açısından hem de maliye ve vatandaşa hizmet yönünden çok büyük eksikliktir. Karınca yuvasında bile kanun geçerlidir. Ankara Emlak Komisyoncuları Dernek Başkanıyken, derneğin adını, Ankara Emlak Müşavirleri Derneği olarak tescil ettirmiştim. Müşavir sıfatını kullanıyoruz amma, gel gör ki, komisyon protokolünde "Tellaliye" tabiri bir mızrak gibi durmaktadır. Acilen yasaya ihtiyaç vardır. 






Taşcı, Ankara’da yapılan markalı konutlar Başkent’e ayrı bir değer ve büyük bir ivme kazandırmıştır. Konut kredileri yüksek olmamış olsaydı, Ankara’da satışlar daha yüksek rakamlara ulaşırdı” diyerek konut sektörünün geleceğinden umutlu olduğunu söyledi.


Ankara'da emlak piyasası şu anda ne durumdadır?


2015 yılı sağ salim geçti. 2015'de Ankara'da, 146.537 konut satışı yapılmıştır. Türkiye genelinde yüzde olarak (% 11.4) dür. Markalı konutların yapılması da, Ankara'ya bir ivme kazandırmıştır. Konut kredileri yüksek olmamış olsa, Ankara'da satışlar daha yüksek rakamlara ulaşırdı… Biraz geriye dönecek olursak; Son üç yılda ki, konut satışları; 2013 yılında, 137.773, 2014 yılında, 131.825, 2015 yılında, 146.537 Açıkçası 2015 yılı zirve yapmıştır. 2016 yılının nasıl bir profil çizeceğini şimdiden kestirmek zor olsa da, 2015 satış rakamlarını yakalaması pek mümkün değildir.


Ankara'nın hangi bölgeleri prim yapmaktadır?


Son on yıl içerisinde, Eskişehir yolu civarı (Yaşamkent, Çayyolu) primde ön sıradayken, İncek, Tuluntaş, Taşpınar şimdilerde prim çıtasını yükseltmiştir. Bir genelleme yapacak olursak; bundan 8-10 sene öncesine kadar, Ankara merkezden dışarı çıkmak 10 – 15 dakikayı geçmiyordu. Şimdilerde, Konya yolundan Ahiboz'u, Eskişehir istikametinden Temelli'yi, İstanbul yolundan Kazan'ı, Çankırı yolundan Akyurt'u, Yozgat yolundan Hasanoğlan'ı çıkmadan Ankara'dan çıktım denilemiyor… Şehir dört bir yana 50 kilometre yayılmıştır. Eğer isabetli yatırım yapılacaksa, şehrin dört bir yanından rant elde etmek mümkündür. Gölbaşı, Karataş, İmrahor, Yakup Abdal, Hacılar, Karagedik, Pursaklar, Saray, Eskişehir yolu vs…


Şu sıralar veya geleceğe yönelik olarak, Konut mu, Arsa mı, Arazi mi Alınmalıdır?


Eğer oturacağın bir konutun, bunun yanı sıra birde kira getirisi olan konutun varsa; Araziye yatırımı tavsiye ederim. Mücavir alan içerisinde, Ankara'nın hangi bölgesi olursa olsun, arazi bire en azından %50 kazandırır. Vatandaşların hisseli arazi ve arsa almalarını önermem. Hem şufa hem de ileride izale-i suyu ile karşılaşmaları kaçınılmaz olur.


Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?


Biraz kendi çıktığı dalı kesmek! gibi olacak ama, doğru bildiğimizi söylemek de görevimizdir. Hükümet sektörün ivme kazanması için her tür desteği vermeye çalışmıştır. Kentsel dönüşüm Türkiye için çok büyük bir fırsattır. Zira deprem kuşağında olmamız nedeniyle, tüm yerleşim birimlerinin yenilenmesi olmazsa olmaz boyutundadır. 40 – 50 yıl öncesinin teknolojisiyle yapılmış yapılar ömrünü tamamlamış, imdat çığlığı atmaya başlamıştır. Ne yazık ki, sistem rant ekonomisine, tuğla ekonomisine döndürülmüştür. Önüne gelenin müteahhitliğe başlaması da işin bir başka acı yönüdür. Müteahhitliğinde, emlakçılığında bir disiplin altına alınması için acilen kanun çıkarılmalıdır. Hani ya Fuzuli'nin bir sözü vardır; "Sussam gönül razı değil, söylesem tesiri yok" şeklinde konuştu.





Anadolu Gazetesi