Mehmet Kaşkaya'nın arsa ve daireleri paylaşılamıyor!

Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre, Mehmet Kaşkaya’nın 11 daire, arsa, 1 kilogram altın ve 700 bin liradan oluşan mirası bulunuyordu.  Ankara'da 30 yıl kapıcılık yapan Mehmet Kaşkaya mirası paylaşılamadı. 

Mehmet Kaşkaya’ya vefat etmeden önce Numune Hastanesi’ndeki kontrollerde ‘akli dengesi yerinde değil’ raporu verilmişti. Öldükten iki yıl sonra ise İstanbul 4’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu ‘‘akli dengesi yerindeydi’ tespitinde bulundu. 

Mehmet Kaşkaya'nın 4 erkek kardeş kız kardeşlerini bazı malları üzerine geçirmekle suçluyor.
 

Ankara Kızılay'da bir iş merkezinde 30 yıl kapıcılık yapıp emekli olan Mehmet Kaşkaya  27 Kasım 2015’te 88 yaşında vefat etti. 

Mehmet Kaşkaya’nın, kapıcılık yaparak elde ettiği 11 dairesi(8’i Çankaya’da, 3’ü Pursaklar’da), bir arsası, bankadaki bir kilogram altını ve 700 bin lira nakit parası 5 çocuğu arasında dava konusu oldu. 

Adli Tıp Kurumu’ndan gelen raporla iki yıldan beri devam eden davanın seyri değişti. 

2013 yılında Mehmet Kaşkaya’nın erkek çocukları Selahattin, Sebahattin, Bayram ve Mesut Kaşkaya, kız kardeşleri Gülvade Gümüş’ü ‘babalarının mallarını üzerine geçirmekle’ suçlayarak dava açtı.

 
3 Eylül 2013’te Numune Hastanesi’nde verilen heyet raporunda Mehmet Kaşkaya’nın ‘akli dengesinin yerinde olmadığı, akli dengesinin normal bir yaşama izin vermediği, beyanı alınabilecek durumda olmadığı, devamlı koruma ve bakıma muhtaç olduğu’ belirtildi.

 
Suçlanan Gülvade Gümüş, babasının akli dengesinin yerinde olduğunu ve mallarını kendisine verdiğini iddia etti. Babasının sağlık raporlarını mahkemeye sundu. Mahkeme bu defa İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ‘akli durum tespiti’ istedi. 

Mehmet Kaşkaya öldükten iki sene sonraİstanbul 4’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulu, (9 Ekim 2017) oybirliğiyle ‘akli dengesi yerindeydi’ raporunu sundu.

ÇOK CİMRİYDİ, KURUŞ HARCAMAZDI

Sebahattin Kaşkaya, “Babam çok cimri biriydi. Kendisi için bile bir kuruş harcamayan babamızın, kız kardeşimize son bir yılda bu kadar mal varlığını vermesi söz konusu değil. Babamız yaşarken Numune Hastanesi’nden akli dengesinin yerinde olmadığına dair heyet raporu verildi. Ancak Adli Tıp Kurumu, babamız öldükten iki yıl sonra ‘akli dengesi yerindedir’ diye rapor veriyor. Sağken akıl sağlığı yok denilen babamız, ölünce nasıl akıllı oluyor? Heyet raporu dururken Adli Tıp Kurumu, özel doktorların verdiği raporlardan yola çıkarak böyle bir karara varıyor. Şimdi üst kurula itiraz edeceğiz” dedi.