Mehmet Okay: Rekor kırma sırası konutta!

Yurtiçindeki faaliyetlerimiz de benzer bir seyir izliyor; ancak sektörümüzdeki asıl patlamanın bu yıl olmasını bekliyoruz. çünkü, inşaat sektörü krizden ilk önce etkilenen sektördür ama en son da o çıkar. Otomotivciler bu aralar rekorlar kırdıklarına göre, sıra bizlere geldi diye düşünüyoruz.

İnşaatçıların en büyük hammaddesi bilindiği üzere arsa. Bu konu en önemli nokta olduğundan, İstanbul son 30 yılda Marmara sahil şeridinde hem doğuya hem de batıya doğru büyürken, özellikle depremden sonra Avrupa ve Asya yakasında kuzeye, Karadeniz'e doğru büyüyor. Bugün itibarıyla şehrin merkezinde arsa üretme sıkıntısı sebebi ile dış çeperlerinde birçok ekonomik konut projesi geliştirilmekte. Bu bölgelerde talebin üstünde bir arz oluştuğu için müthiş bir rekabet de var. Merkez bölgelerde ise sınırlı arsa sebebi ile talebin halen canlı olduğunu söyleyebiliriz.

DÖNÜşžÜMDE EMSAL ARTIşžI, HÜSRAN OLUR

Bu aralar çok gündemde olan kentsel dönüşüm projeleri ile merkezi bölgelerde yeniden yapılanma düşünülmekte. Böylece yeni arsalar üretilebilir Ancak bu bölgelerde emsal artışı verilerek (örneğin, 100 konut yıkılarak yerine 200 konut yapılması gibi) üretim yapılması halinde, altyapı yetersizlikleri nedeniyle sonuç hüsran! olabilir. Bizce yeni imar alanları veya emsal artışları şehir dışında, yeni gelişen, doğru planlanmış, altyapısı tamamlanmış veya tamamlanacak bölgelerde olmalı.

KUZEYDE SON ORMANLAR VAR, DİKKATLİ OLALIM!

Bu arada hızla toplu taşıma ağının kurulması gerekir tabii ki bu bölgelerde. Okul, hastane, kültür-ticaret merkezleri yanında, iş ve sanayi alanları da geliştirilmeli. Kısacası dört dörtlük yeni yaşam alanları oluşturulmalı. Örneğin, batıda çatalca bölgesi, doğuda Kurtköy-Sancaktepe bölgeleri, güneyde ise  İzmir  çevreyolu uzantıları İnegöl-Yalova arası düşünülebilir.

Kuzey bölgesinde pek yer yok. Oralar kalan son yeşil bölgeler ve ormanlık alanlarımız. Aman dikkat! Kızılderili atasözü ne diyordu: 'Son ırmak kuruduğunda, son balık öldüğünde, son ağaç yok olduğunda beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.'

Bizce en önemli nokta, bir an önce ülke genelinde tarım, hayvancılık, madencilik, dengeli sanayileşme gibi konuların üzerine gidilip çözüm bulunması. Yani, İstanbul'a büyük göç engellenmedikçe, kentsel dönüşüm başarıya ulaşmaz diyoruz.

Ant Yapı olarak bugüne kadar lüks konut geliştirme ve üretme yolunu seçtik. Bu konuda lokasyon ve konsept çok önemli.

KÜçÜK EV TALEP EDİLİYOR

Kaliteli, son trend malzemeler, teknolojik ve akıllı evler isteniyor ama artık çok büyük evler de talep edilmiyor Her şeyden önemlisi de projeyi geliştiren firma ve referansları çok öne çıkıyor. çünkü lüks konut arayan insanları ve taleplerini iyi bilmek gerekiyor. Bu özellik de uzun yıllardır bu sektörde proje geliştiren, iyi referansları olan firmalarda bulunuyor. Bu sıralar çok çeşitli sektörlerden, gayrimenkul işinde tecrübesiz birçok firma, sektöre oyuncu olarak girmeye başladı. Ama özellikle lüks konut arayan son kullanıcı çok akıllı ve çok seçici. çünkü bugüne kadar başına olumsuz birçok şey gelmiş lüks konut alıcısı artık bu konulara çok önem veriyor ve yanlış karar almak istemiyor.

Ant Yapı olarak lüks konut arayan insanların ne istediğini çok iyi biliyoruz ve ona göre proje geliştiriyoruz. Son olarak İstanbul'u '7 yıldızlı rezidans' kavramı ile tanıştırıp yönetim-işletme ve kiralama konusunda dünyanın en iddialı kuruluşlarından 'Fraser Hospitality' adlı kuruluşu ilk defa Anthill Residence ile Türkiye'ye getirdik. Türkiye'de sektörün büyük bir eksikliği olan, konutlar teslim edilip yaşam başladıktan sonraki problemleri de böylece çözmüş oluyoruz. İnsanlar evlerine geldikten sonra 7 yıldızlı bir otelde ne hizmet varsa onu talep ediyorlar, hiçbir sorun istemiyorlar, ki o kadar para verdikten sonra da bunu istemeleri en doğal hakları. Genellikle inşaatçı konutu teslim eder ve çeker gider. Konut sahipleri onca işleri güçleri arasında yönetimi oluşturup rezidans veya siteyi güç bela idare etmeye çalışırlar; genellikle kimseyi de memnun edemezler. Bu kavramı değiştirmek adına uzun yıllardır uğraş veriyoruz. Elimizi, gözümüzü projelerimizin üzerinden hiç çekmiyoruz. Her türlü sorunu çözmek adına çalışıyoruz; ama artık bu işi dünyada kendini ispat etmiş Fraser Hospitality gibi kuruluşları da yanımıza alarak yapıyoruz.

Ant Yapı olarak dünyanın en büyük müteahhitlik firmaları sıralamasını belirleyen ENR listesine 2009 yılında 70'inci sıradan girmiştik. 2010 yılında açıklanan listeye de 93'üncü sıradan girmiş olduğumuzu belirtelim. Yurtdışında durgunluk yerini yavaş yavaş canlılığa bırakıyor. Özellikle çalıştığımız Rusya ve Ukrayna'da son aylarda yaklaşık 700 bin metrekarelik ve 700 milyon dolarlık işlere imza atmamızdan da bu sonuca ulaşıyoruz.
Habertürk
Mehmet OKAY Ant Yapı Yönetim Kurulu üyesi