Mehmet Okay'dan ''Anneler Günü'' mesajı!
ANT Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay EQ İnsan ve Yaşam Dergisi'ndeki yazısında Anneler Günü'ne özel mesajnı yayınladı. İşte Okay'ın o yazısı...
Şu dünyada anne sevgisinin yerini ne tutabilir? Annelik nasıl bir duygudur ki siz ne yaparsanız yapın, nasıl davranırsanız davranın size olan sevgisi asla değişmez. Böylesine özel bir insana,hiç değilse yılın bir gününü ayırmayı çok görmemeli, bu en kutsal günde annemize olan sevgi borcunu ödemeye çalışmalıyız.
Dergimizin arka sayfalarında, o da unutmazsak bir iki sayfa hatırlattığımız Anneler Günü’nü bu yıl ön yazıya almak istedik, dünyanın en kutsal varlıklarına atfen…
Yıllar öncesinden bir yazı; sanırım anneliğin ne kadar kutsal olduğunu çok iyi anlatıyor.
Tabii ki hala sizinleyse!!!
1 yaşındayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı. Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz.
2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti. Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz.
3 yaşınızdayken size özenle yemekler hazırladı. Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz.
4 yaşınızdayken elinize rengârenk kalemler tutuşturdu. Evin bü tün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz.
5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi. Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz.
6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü. Sokaklarda “ GİTMİYCEEEEEEEM” diye ağlayarak teşekkür ettiniz.
7 yaşınızdayken size bir top hediye etti. Komşunun camını kırarak teşekkür ettiniz.
9 yaşınızdayken size dualar öğretti, siz her seferinde unutarak teşekkür ettiniz.
11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü. “Sen bizimle oturma” diyerek teşekkür ettiniz.
12 yaşınızdayken zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi. O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz.
19 yaşınızdayken okul masraflarınızı karşıladı, sizi arabayla kampüse götürdü ve eşyalarınızı taşıdı. Arkadaşlarınız alay etmesindiye kampüs kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz.
22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı. Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz.
25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı, sizin için hem mutlu oldu hem çok duygulandı. Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz.
30 yaşınızdayken bebek bakımı hakkında size akıl vermek istedi.“Artık bu ilkel yöntemleri bırak” diyerek teşekkür ettiniz.
40 yaşınızdayken sizi arayıp bir akrabanızın doğum gününü hatırlattı. “Anne işim başımdan aşkın“ diyerek teşekkür ettiniz.
50 yaşınızdayken o çok hastalandı, hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde mutlu oldu. Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek teşekkür ettiniz.
Derken bir gün…
O öldü.
O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o anda kalbinizebir yıldırım gibi düştü… Durun durun henüz bitmedi… Kısa bir hikâyemiz daha var.
Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı. Telefondaki ses annesine aitti. Telaşlandı, korktu. Başlarına bir şey mi gelmişti? Annesi, “ Nasılsın oğlum, iyi misin?” diye sordu. Oğlu şaşkın bir ifadeyle “İyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu, siz iyi misiniz?” dedi. Annesi “Biz iyiyiz, bir şeyimiz yok, sade- ce sesini duymak istedim” dedi. Oğlu da “ anne bunun için mi aradın, saat sabahın üç buçuğu , yarın da konuşabilirdik” deyince; annesi de “rahatsız mı ettim oğlum?” dedi. Oğlu “evet anne rahatsız ettin” deyince; annesi “ 30 sene önce sen de beni bu saatte rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun!”
Eğer hala sizinleyse, şimdi onu her zamankinden daha çok sevin…
Şimdi yanımda olsan, boynuma sarılsan, öpsem, koklasam, hiç gitmesen, yanımdan ayrılmasan, ama…
Dememek, pişman olmamak için bu değerli varlıklara sadece o günü değil, yılın her gününü Anneler Günü gibi yaşatın, sarılın öpün, koklayın…
Tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlarken, hayatta olmayanların da huzur içinde yatmalarını diliyor, rahmetle anıyoruz.
Mehmet Okay