27 / 11 / 2024

Mehmet şžimşek: 2B arazileri konusunda kesin bir şey yok!

Mehmet şžimşek: 2B arazileri konusunda kesin bir şey yok!

2B arazileriyle ilgili geçen Mart, Nisan aylarında bir çalışma  yaptıklarını hatırlatan şžimşek, konuyla ilgili yasa tasarısıylailgili nihai kararın henüz verilmediğini, dolayısıyla bunu sayısallaştırmanın doğru olmayacağını kaydetti




                      Maliye Bakanı Mehmet şžimşek, yerli üretimi
 teşvik edecek yeni yaklaşımlar içerisine girileceğini belirtirken, 'Burada da
 vergi politikası ve teşvik politikası önemli olacak' dedi.
                Maliye Bakanı Mehmet şžimşek, NTV haber kanalında katıldığı programda,
 Türkiye ve dünyadaki son ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
                Gelişmelerden etkilenmemek için ortada mucizevi bir çözümün
 bulunmadığını, orta ve uzun vadeli, kredilibitesi yüksek ve yapısal reform ayağı
 güçlü programların uygulanmasını gerektiren bir dönemde bulunulduğunu belirten
 şžimşek, 'Ben siyah-beyaz gibi görmüyorum. Daha çok gri renkler daha ağırlıklı '
 diye konuştu.

           2B ARAZİLERİNİN SATIşžI
        2B arazileriyle ilgili geçen Mart, Nisan aylarında bir çalışma
 yaptıklarını hatırlatan şžimşek, konuyla ilgili yasa tasarısının bazı
 parametreleri ile ilgili nihai karar henüz verilmediğini, dolayısıyla bunu
 sayısallaştırmanın doğru olmayacağını kaydetti.
                şžimşek, 'Henüz Meclisimiz tarafından onaylanmış bir tasarı yok. O
 tasarıda bazı parametreler var. Bundan birkaç yıl önce zikredilen rakamlar çok
 afaki, gerçekçi olmayan rakamlar... Dolayısıyla kabul edilecek modele göre çünkü;
 rayiç bedel üzerinden mi, emlak vergi değeri üzerinden mi, ikisinin ortalaması
 üzerinden mi Bu konularda henüz bir karar verilmiş değil. Daha çalışmalar devam
 ediyor. Hakikaten bir rakam zikretmek afaki olur' diye konuştu.
                Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım 'ın 'Maliyecilerle az görüşmeye
 çalışıyorum, çünkü anlattıkça yeni vergiler çıkarıyorlar' açıklamasının
 hatırlatılması üzerine Maliye Bakanı şžimşek, şunları söyledi:
                'şžaşırdım doğrusu çok güzel bir diyaloğumuz var...Biraz haksızlık
 yapılıyor galiba... Türkiye 'de vergilerin yüksek olduğu algısı da bu tür
 değerlendirmelerden kaynaklanıyor. Bu ülkede 30 saniye içerisinde kurumlar
 vergisini yüzde 30 'lardan yüzde 20 'lere biz indirdik, gelir vergisini yüzde 20-45
 arasından yüzde 15-35 'e biz indirdik. Hatta iletişim vergilerinde vergiyi yüzde
 5 'e indirdik. Yani hemen hemen her alanda istihdam üzerinde vergileri indirdik,
 asgari ücret üzerindeki vergileri indirdik, hatta bazı asgari ücretliler için
 sıfırladık.

                Akaryakıtta dahi vergi yükü çok ciddi bir biçimde indi. Tabi maliyenin
 hani bazen söyleniyor ya 'Adınız çıkacağınıza... ' Ama tabi ki iletişim sektöründe
 hakikaten vergiler yüksek. Buna ilişkin oturup mali imkan oluşturup bir
 değerlendirme yapmak gerekiyor. Ama tabi ki biz her zaman için gerek sektörle
 gerek ilgili diğer arkadaşlarımızla bu diyalogları yapıcı bir şekilde
 yapıyoruz.'

                      Bakan şžimşek, şu anda yaşanılan deneyimin çok istisnai deneyim
 olmadığını, 1800 'lü yıllardan itibaren dünya ekonomisine bakıldığı zaman, dünyada
 aşırı risk almanın, aşırı borç almanın sonrasında ortaya çıkan krizlerin
 bankacılık, finans sektörü krizlerinin çok sürpriz olmadığını söyledi.
                Bu tür problemlerin çözümünün mucizevi bir değnekle oluşmadığını, bazen
 bu krizlerin 10 yıla damgasını vurabileceğini ifade eden Maliye Bakanı, 'Nasıl
 vurabiliyor, yani sürekli kriz anlamında vurmuyor. Düşük büyüme diye kendisini
 gösteriyor. Aslında risk şu; ikinci bir derin resesyondan çok, tekrar dünya
 ekonomisi trendin altında, potansiyelin altında bir büyüme süreciyle karşı
 karşıya mı, bu risk tabii ki son derece yüksek' diye konuştu.

                Ekonomilerin önünde duran riskin 'düşük büyüme, istihdam yaratamama
 riski' olduğunu vurgulayan şžimşek, ABD 'deki, avro bölgesindeki endekslere
 bakıldığı zamanda böyle bir zayıflamanın olduğunu kaydetti.

                BÜYÜME TAHMİNLERİ
                Büyüme konusunda değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı şžimşek, Türkiye
 ekonomisinde geçen sene çok ciddi bir büyüme rakamının yakalandığını ve dünya
 ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını hatırlattı. şžimşek, 'Biz 2011
 yılını da hükümet olarak ortaya koyduğumuz hedeflerin epey üstünde ve dünyada
 olup bitenlere oranla çok güçlü bir büyüme performansımız olacak. Esas itibariyle
 iç talebin körüklediği bir büyüme bu' diye konuştu.
                Beklenti kanalıyla dünya ekonomisinde gelişmelerden Türkiye ekonomisinin
 de olumsuz etkilendiğini anlatan şžimşek, şunları söyledi:

                'Türkiye ekonomisi finans sektörüyle, dünya ticaretindeki konumuyla,
 birçok boyutuyla, uluslararası yatırımlar boyutuyla dünya ekonomisine entegredir.
 Türkiye ekonomisi ve dünya ekonomisi iç içedir. Bundan dolayı dünya ekonomisine
 ilişkin kaygıların, beklentiler kanalıyla Türkiye 'deki tüketiciyi, Türkiye 'deki
 yatırımcıyı bir miktar etkilemesi doğaldır. şžu anda bu süreci zaten yaşıyoruz.
 Ama burada önemli olan dalganın boyudur.
                Türkiye 'nin temelleri hakikaten sağlam. Cari açık bir kırılganlık noktası
 oluşturuyor, ama özü itibariyle temel makro göstergelere baktığımız zaman
 Türkiye 'nin kamu borç stokunun milli gelire oranı aşağı doğru bir trendde. Hemen
 hemen sorun yaşayan bütün ülkelerde yukarıya doğru bir trende. İkincisi
 Türkiye 'nin kamu borcunun milli gelire oranı oldukça düşük düzeyde. Bu sene belki
 yüzde 40 'ın altına inecek. Avrupa 'da ortalama yüzde 88 'lerden bahsediyorsunuz.
 ABD 'de yüzde 98, yüzde 100 'lerden bahsediliyor.'
                Bunları yanı sıra Türkiye 'de sağlam bir finans sisteminin de bulunduğuna
 dikkat çeken şžimşek, son dönemde Türkiye ekonomisinin bu kadar şahlanmasının
 bankacılık sektörünün güçlü bilanço yapısının bir yansıması olduğunu söyledi.
 şžimşek, 'Türkiye bankacılık sektörü reel ekonomiyi güçlü bir şekilde
 destekleyecek bilanço yapısına sahip' dedi.

                Türkiye 'nin istihdam yaratmada da çok başarılı bir ülke olduğunu anlatan
 Mehmet şžimşek, sadece son 1 yıl içinde 1,4 milyon vatandaşın istihdam imkanı
 bulduğunu, bunlardan 900 bininin tarım dışı sektörde bulunduğunu kaydetti.
                şžimşek, 'Temel dengelere baktığımız zaman şunu görüyoruz; Türkiye
 ekonomisi tabii ki beklenti kanalıyla, risk iştahının azılmasıyla bir miktar
 etkileniyor, etkilenir, fakat kalıcı bir etki, kalıcı bir tahribat söz konusu
 değil' dedi.
                Dünya ekonomisinin de 2008, 2009 vari bir sürece girmediğini düşündüğünü
 belirten şžimşek, 'Olsa olsa düşük büyüme ile yetinmemiz gereken uzun bir dönemle
 karşı karışayız. Bunun 2-3 yılını geride bıraktık, belki birkaç yılı daha var'
 diye konuştu.

                ÖNCE AşžIRI ISINMA, şžİMDİ BUZUL çAĞI
                Dünya ekonomisinde beklentilerin bu kadar hızlı değiştiği, makro ekonomik
 şartların bu kadar hızlı değiştiği nadir dönemler bulunduğunu kaydeden şžimşek,
 'Türkiye açısından bahsediyorum, bundan sadece birkaç ay önce aşırı ısınmadan
 bahsediyorduk, şimdi 'acaba buzul çağına girdik mi ' diye tartışmalar yaşanıyor'
 dedi.
                2010 yılının son çeyreğinden, 2011 yılı ikinci çeyreğine kadar kredi
 hacmindeki genişlemenin bir miktar makul düzeye çekilmesinin önemli bir hedef
 olduğunu kaydeden şžimşek, gelinen noktada dünya ekonomisinde bir resesyon riski,
 Türkiye 'de de bir yavaşlamadan bahsedildiğini söyledi. Küresel anlamda bir kriz
 kaygısı bulunduğunu vurgulayan şžimşek, aslında bunların da reform yapmak ve
 bünyeyi güçlendirmek açısından birer fırsat olduğunu dile getirdi.

                YERLİ ARA MALI TEşžVİKİNE VERGİ
                Yerli ara malı teşvikinde bir verginin gündemde olup olmadığının sorusuna
 Bakan şžimşek, 'gündemde' yanıtını verdi.
                2009 yılında krizin tam zirvesinde iken bile sektörel, bölgesel ve büyük
 yatırımlar çerçevesinde yeni bir teşvik sistemi dizayn edildiğini hatırlatan
 Maliye Bakanı, şimdi bir adım daha öteye gidildiğini, üretimi teşvik edecek yeni
 yaklaşımlar içerisine girileceğini bildirdi. şžimşek, burada da vergi politikası
 ve teşvik politikasının önemli olacağını söyledi.

                FENERBAHçE 'NİN şžAMPİYONLAR LİGİNDEN MEN EDİLMESİ
                Fenerbahçe 'nin Avrupa şžampiyonlar Liginden men edilmesi kararını da
 derlendiren şžimşek, şunları söyledi:
                'Türk futbolu adına son derece üzücü bir gelişme. Fenerbahçe açısından
 aslında büyük bir dram. O anlamda biz de üzülüyoruz. Bu süreç biraz daha iyi
 yönetilebilirdi diye düşünüyorum. Fakat gelinen noktada fazla söylenecek birşey
 yok. Hakikaten öyle görünüyor ki Fenerbahçe açısından sıkıntılı bir dönem.
 Eminim, Büyük bir camia, o sıkıntılar aşılacak. Önemli olan bundan sonraki süreç.
 Bir anlamda sanki basın üzerinden gizli olması gereken bir hususta yargısız infaz
 süreci yaşandı. O açıdan Fenerbahçeli kardeşlerimiz biraz üzülebilirler, ama
 hiçbir şekilde ortaya tepki koymamak lazım. Sakin sabırlı bir şekilde süreci
 takip etmek lazım. Türk futbolu kazansın, Türkiye kazansın. Ama eminim bu
 sıkıntıların geride kalacağı dönem göreceğiz.'

               Maliye Bakanı Mehmet şžimşek, Merkez  Bankası 'nın hakkının
 verilmesi gerektiğini belirtirken, 'çok tartışılıyor, herkes birşeyler söylüyor,
 ama proaktif bir yaklaşım içerisindeler, bu son dönemde yapılan çalışmaları
 takdir ediyoruz' dedi.

                CNBC-e kanalında katıldığı programda Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle
 ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan şžimşek, TEPAV 'ın araştırmasında faiz dışı
 bütçe giderleri incelendiğinde küresel kriz sonrası artan harcamaların henüz kriz
 öncesine dönmediğine dikkat çekildiğinin hatırlatılması üzerine, alt yapıya
 yatırımlarını arttırdıklarını, özürlülere ilişkin programları genişlettiklerini,
 eğitime daha fazla destek verdiklerini vurguladı.

                Harcamalarda bir miktar yükselişe dikkat çeken şžimşek, 'ama Türkiye
 başka ülkelerin yaşadığı deneyimi yaşamadı. Doktorumuzu, öğretmenimizi,
 polisimizi almaya devam ediyoruz. TEPAV 'ın gözden kaçırdığı bir husus var.
 Eleştirileri kabul ediyoruz; yalnız dünyaya baksınlar, bardağın dolu tarafını da
 Allah için ortaya koysunlar. Türkiye bu kadar sıkıntılı bir coğrafyada, bu kadar
 büyük şokların yaşandığı bir süreçte, Türkiye kamu borç stokunu, milli gelir
 oranına düşürmüş mü düşürmemiş mi Türkiye bütçe açığının milli gelire oranını
 düşürmüş mü düşürmemişi mi Türkiye ortaya çıkan ekstra gelirlerin birçoğunu
 tasarruf etmiş mi etmemiş mi' diye konuştu.
                Eleştirel bakış açıları olabileceğini, ancak büyük resme de bakmak
 gerektiğini anlatan şžimşek, 'Türkiye hangi perspektife bakarsanız bakın başarı
 hikayesidir, örneğidir... Ama tabi ki mükemmel midir Değildir, bunu kabul etmek
 lazım' ifadelerini kullandı.

                Bütçe harcamalarına yönelik tedbirler konusunda her zaman ihtiyatlı
 bulunulması gerektiğine işaret eden şžimşek, Türkiye 'nin gelişmekte olan bir ülke
 olduğunu, harcamaların nereye yapıldığının önemli olduğunu, Maliye Bakanlığı
 olarak da bu konuda üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi. Bakan şžimşek,
 'Dolayısıyla iyi bir noktadayız. Ama yine de harcamaların rasyonelleştirilmesi,
 gözden geçirilmesi ve etken kapasiteyi arttıracak ekonominin bünyesinin
 sağlamlaştıracak alanlara kaydırılması anlamında yapılacak çok şey var' dedi.

                ÖZELLEşžTİRMELER
                Özelleştirme uygulamaları açısından geçen sene başarılı bir yıl
 geçirildiğini, fakat iş uygulamalarının sonuçlandırılmasına geldiği zaman ÖİB 'den
 kaynaklanmayan, gerek küresel ekonomik gelişmeler gerekse de firmaların
 hesaplarını iyi yapamamalarından kaynaklanan bazı sorunlarla karşı karşıya
 kaldıklarını dile getiren Mehmet şžimşek, özelleştirme konusundaki kararlılığın
 devam ettiğini bildirdi.
                şžimşek, 'Biz gelir ihtiyacına binayen bu özelleştirmeleri yapıyor
 olsaydık, elimizde hemen halka arz edilecek hisselerimiz var şirketlerde, bunlar
 işin kolayıydı... Ama biz işin zoru ile yapısal reform ayağı ile uğraşıyoruz.
 Yani kayıp kaçakların çok yüksek olduğu, TEDAşž 'ın alacaklarını tahsil edemediği
 bir dağıtım yapısı ile karşı karşıyayız. Bu dağıtım yapısının daha da
 güçlendirilmesi, özel sektör eliyle kayıp kaçakların azaltılması ve alacakların
 tahsil edilmesi ve dolayısıyla bu enerji sektöründeki sıkıntıların kısmen
 giderilmesine yönelik önemli bir yapısal reformdur' dedi.
                Yeniden yapılandırmadaki son durum konusunda da açıklamalarda bulunan
 Bakan şžimşek, çok başarılı bir yapılandırma olduğunu belirterek, şunları
 söyledi:
                'Arkadaşlara 1923 sonrası bütün yapılandırmaları incelettim. İlk 2 ayda
 geçmiş dönem başarı ortalamasını yakaladık. Temmuz sonu itibarı ile
 yapılandırılan alacağın yüzde 24 'ü ödenmişti. Bu önemli bir başarı, 9,7 milyar
 lira idi yanlış hatırlamıyorsam. Ağustos rakamları şu anda elimde yok. Ama ben
 inanıyorum ki gerek Türkiye ekonomisi nispeten güçlü seyrediyor olması, gerekse
 biz bir felsefe ortaya koyduk. İlk defa dedik ki; alacağımızdan vazgeçmiyoruz,
 alacağımızın reel değerinin erimesine izin vermiyoruz. Taksitlendirilecekse onun
 da üzerine faiz istiyoruz. Mükellefimize şu mesajı gönderdik: 'Siz ne ödemeniz
 gerekiyorsa en az o kadarını ödemek zorundasınız. Onun altında hiçbir
 yapılandırma olmayacak. ' Bu önemli bir mesajdı. Bir diğer önemli bir boyutu var;
 çok proaktif davrandık. Özel sektör gibi mükellefimizin ayağına gittik.
                Parayı da önemli ölçüde tasarruf ettik bugüne kadar... Bundan sonra
 imkanlar çerçevesinde bütçe açığını hedeflerin altında tutacağız, borcun milli
 gelire oranını azaltacağız, bir yandan da bu ülkenin ihtiyaç duyduğu bazı alt
 yapı yatırımlarına destek vermeye de devam edeceğiz. Ama önemli bir kısımını
 tasarruf etme çabası içerisindeyiz.'

                 ÜST KURULLARIN ÖZERKLİĞİ
                Bakan şžimşek, üst kurulların özerkliğinin sınırlandığı şeklinde
 eleştirilerin hatırlatılması üzerine, siyasetçiye duyulan güven azlığının, 1980
 darbesi sonrasında ve 90 'lı yılların deneyimi sonrası yapılan reformlarda,
 2000 'li yılların başında bütün mevzuata yansıdığını belirtti.
                şžimşek, 'Siyasetçiye o dönemlerde güven azdı. Siyasetçinin itibarı,
 doğru politikalar üretip uygulama kapasitesine ilişkin inanç, güven zayıftı. AK
 parti son 9 yılda bunu değiştirdi. Siyasete bir anlamda itibar getirdi.
 Dolayısıyla, tamamen her konuda, konuyla ilgili karar vermede bağımsız olmak
 ayrıdır. Ama herşey, siyasi iradenin, milli iradenin sanki dışındaymış gibi
 görüntü de yanlıştır' diye konuştu.
                Birlikte çok iyi çalışılması gerektiğine dikkati çeken şžimşek, yeni
 çerçeve konusunda, detaylandırılmadığı için bir şey söyleyemeyeceğini ifade
 etti.
                şžimşek, bir çok sektörde doğru kararların verilmesi, sektörlerin regüle
 edilmesi, düzenlenmesi, denetlenmesinin önemini vurgulayarak, 'Merkez Bankası
 gibi kurumların fonksiyonu çok kritiktir. Ama şu da bir gerçek. Tamamen de siyasi
 iradenin dışında bir yapılanma da muhtemelen doğru bir yaklaşım değildir. Değişik
 ülkelerde değişik modeller vardır. Ama üç aşağı beş yukarı bir çok ülkedeki model
 belki de bizim şu anda yapmaya çalıştığımız modele daha yakındır' şeklinde
 konuştu.

                ÖZEL İDARE VE BELEDİYELERDEKİ SÖZLEşžMELİLERİN KADROYA ALINMASI
                Bakan şžimşek, özel idare ve belediye sözleşmelileri için kadro
 çalışmasının ne zaman tamamlanacağına ilişkin bir soruya da, 'Bu türden özlük
 haklarına veya statülere ilişkin taleplerin sonu gelmiyor. Seçim arefesinde
 sözleşmelilerin büyük bir kısmını kadroya aldık. O konuda çok önemli bir adım
 attık. Benzer, belki kapsam dışında kalan hususlarda da, eminim gerekiyorsa
 çalışma Bakanımız bir çalışma yapar. Hepimize sunar. Önemli olan, kamu hizmetinin
 kaliteli olması ve bu hizmetin hakikaten iyi bir şekilde geniş kitlelere
 sunulmasıdır. Eğer varsa kapsamda olması gerekip de kapsam dışı bırakılanlar,
 çalışma Bakanımız eminim çalışmaları yapar' yanıtını verdi.
                'Bu yıl içinde geliri olan ancak hiç vergi ödememiş 660 bin kişinin
 kapısının çalınacağını söylemiştiniz. Bu çalışmalar ne zaman başlayacak' sorusu
 üzerine şžimşek, şunları söyledi:

                'çalışmalar süreklilik arz ediyor. Kayıt Dışı Eylem Planı, Ekonomi
 Koordinasyon Kurulunda son bir kez değerlendirildi. Biz Başbakanlığa gönderdik.
 Yakında o eylem planını kamuoyuyla paylaşacağız. Vergiyi tabana yaydığımız ölçüde
 Türkiye ekonomisinin önünü açabileceğiz. Bir yandan vergi gelirlerimiz artacak
 ama; vergi oranları artmayacak, hatta belki bazı alanlarda düşürme imkanımız dahi
 olabilecek. Fakat, her zaman bir sıralama söz konusudur. Önce kayıt dışı ile
 mücadele imkanlarını arttıralım. Sonra o imkanları, istihdam, büyüme, ekonominin
 uzun vadeli geleceği lehine kullanalım. Dolayısıyla bu bahsettiğim şey, bir bütçe
 toplantısında söylediğim bir konuydu. Spesifik bir çabayı göstermesi açısından
 söylemiştim. Kapsamlı bir çalışma. Devam eden bir çalışma. Bu dönemde Maliye
 Bakanlığı olarak, Gelir İdaresi olarak çok proaktif bir şekilde bu işlerin peşini
 bırakmayacağız. Kayıt dışı ile mücadele edeceğiz.'

                MERKEZ BANKASI 'NA ÖVGÜ
                Enflasyon rakamlarını değerlendiren şžimşek, enflasyon çalışmalarında çok
 önemli bir başarının yakalandığını belirtirken, 'Biz, uzun yıllar çift haneli,
 zaman zaman üç haneye çıkan enflasyon rakamını tek haneye düşürdük. Bu çok önemli
 bir başarı. Fakat fiyat istikrarının gerçek anlamda oturtulması, aslında düşük
 tek haneye, yani yüzde 5 'in altına çekip orada tutmak...' diye konuştu.
                Merkez Bankasına yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine şžimşek,
 'Merkez Bankamızın hakkını vermek gerekiyor. çok tartışılıyor, herkes bir şeyler
 söylüyor ama proaktif bir yaklaşım içerisindeler. Bu son dönemde yapılan
 çalışmaları takdir ediyoruz' dedi.
                Aynı şekilde maliye politikası ayağıyla, yapısal reform ayağıyla Merkez
 Bankasının mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken şžimşek, kayıt
 dışılıkla mücadelenin sadece Maliye Bakanlığının çabasıyla olacak bir husus
 olmadığı gibi, enflasyonun da sadece Merkez Bankasının bazı enstrümanları
 kullanmasıyla başarılayacağını vurguladı.

                Bakan şžimşek, 'Merkez Bankamızın son dönemde özellikle finansal
 istikrarda odaklanmış olması, enflasyon hedefini gözetirken buna da odaklanması,
 bu anlamda büyümeyi de tamamen ihmal etmemiş olması, bence çok önemli bir
 yaklaşımdır. Doğrusu da budur' görüşünü dile getirdi.

                CARİ İşžLEMLER AçIĞI
                Cari açığın bir kırılganlık kaynağı olduğunu ve en çok üzerinde
 çalışılması gereken konunun da bu olduğunu anlatan Maliye Bakanı,
                'Cari açığı makul düzeye, yönetilebilir düzeye çekmek bizim için çok
 önemli bir hedeftir, önceliktir. Bu çabalar 'konjonktürel olarak büyüme
 yavaşladı, petrol fiyatları az biraz zayıfladı ' diye vazgeçilecek bir alan
 değildir. Rehavete kapılma diye bir şey söz konusu değil. Cari açık hakikaten
 önemli, temel bir sorundur. Cari açık, Türkiye 'nin rekabet gücü eksikliğini
 özetleyen bir sonuçtur. Makro göstergedir. Eskiden faiz, reel faiz veya nominal
 faiz özellikle reel faiz seviyesi Türkiye 'nin finans sektöründeki ve kamu
 finansman dengelerindeki stresi özetleyen bir gösterge idi. Biz o yönde büyük bir
 başarı gösterdik.
                Bu, açık ortada. O streser ortadan kalktı. Reel faizler bugün yüzde
 1 'ler, 1,5 'lar civarında. Cari açık da, rekabet gücü anlamında Türkiye 'nin yoğun
 bir çaba içerisine girmesi gerektiğini gösteren özet bir göstergedir. O nedenle
 çok önemlidir. O nedenle bu memleketin alt yapısına, eğitimine, Ar-Ge 'sine,
 teşvik sistemine kadar bir çok konuda attığımız adımlar var. Enerji konusunda,
 dışa bağımlılığı azaltma anlamında atılan adımlar var, atılması gereken adımlar
 var.'
                şžimşek, Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı 'nın belirlenip belirlenmediği
 yönündeki bir soruya ise, 'Sayın Başbakanımızın takdirinde olan bir konu tabii
 ki. İstişare ile belirlenecek bir husus. Henüz atama yapılmadığı için Bakan
 yardımcımız yok, ama olacak inşallah' yanıtı verdi.
AA


Geri Dön