Mehmet şimşek: 2B arazileri konusunda kesin bir şey yok!
2B arazileriyle ilgili geçen Mart, Nisan aylarında bir çalışma yaptıklarını hatırlatan şimşek, konuyla ilgili yasa tasarısıylailgili nihai kararın henüz verilmediğini, dolayısıyla bunu sayısallaştırmanın doğru olmayacağını kaydetti
Maliye Bakanı Mehmet şimşek, yerli üretimi
teşvik edecek yeni yaklaşımlar içerisine girileceğini belirtirken, 'Burada da
vergi politikası ve teşvik politikası önemli olacak' dedi.
Maliye Bakanı Mehmet şimşek, NTV haber kanalında katıldığı programda,
Türkiye ve dünyadaki son ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
Gelişmelerden etkilenmemek için ortada mucizevi bir çözümün
bulunmadığını, orta ve uzun vadeli, kredilibitesi yüksek ve yapısal reform ayağı
güçlü programların uygulanmasını gerektiren bir dönemde bulunulduğunu belirten
şimşek, 'Ben siyah-beyaz gibi görmüyorum. Daha çok gri renkler daha ağırlıklı '
diye konuştu.
2B ARAZİLERİNİN SATIşI
2B arazileriyle ilgili geçen Mart, Nisan aylarında bir çalışma
yaptıklarını hatırlatan şimşek, konuyla ilgili yasa tasarısının bazı
parametreleri ile ilgili nihai karar henüz verilmediğini, dolayısıyla bunu
sayısallaştırmanın doğru olmayacağını kaydetti.
şimşek, 'Henüz Meclisimiz tarafından onaylanmış bir tasarı yok. O
tasarıda bazı parametreler var. Bundan birkaç yıl önce zikredilen rakamlar çok
afaki, gerçekçi olmayan rakamlar... Dolayısıyla kabul edilecek modele göre çünkü;
rayiç bedel üzerinden mi, emlak vergi değeri üzerinden mi, ikisinin ortalaması
üzerinden mi Bu konularda henüz bir karar verilmiş değil. Daha çalışmalar devam
ediyor. Hakikaten bir rakam zikretmek afaki olur' diye konuştu.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım 'ın 'Maliyecilerle az görüşmeye
çalışıyorum, çünkü anlattıkça yeni vergiler çıkarıyorlar' açıklamasının
hatırlatılması üzerine Maliye Bakanı şimşek, şunları söyledi:
'şaşırdım doğrusu çok güzel bir diyaloğumuz var...Biraz haksızlık
yapılıyor galiba... Türkiye 'de vergilerin yüksek olduğu algısı da bu tür
değerlendirmelerden kaynaklanıyor. Bu ülkede 30 saniye içerisinde kurumlar
vergisini yüzde 30 'lardan yüzde 20 'lere biz indirdik, gelir vergisini yüzde 20-45
arasından yüzde 15-35 'e biz indirdik. Hatta iletişim vergilerinde vergiyi yüzde
5 'e indirdik. Yani hemen hemen her alanda istihdam üzerinde vergileri indirdik,
asgari ücret üzerindeki vergileri indirdik, hatta bazı asgari ücretliler için
sıfırladık.
Akaryakıtta dahi vergi yükü çok ciddi bir biçimde indi. Tabi maliyenin
hani bazen söyleniyor ya 'Adınız çıkacağınıza... ' Ama tabi ki iletişim sektöründe
hakikaten vergiler yüksek. Buna ilişkin oturup mali imkan oluşturup bir
değerlendirme yapmak gerekiyor. Ama tabi ki biz her zaman için gerek sektörle
gerek ilgili diğer arkadaşlarımızla bu diyalogları yapıcı bir şekilde
yapıyoruz.'
Bakan şimşek, şu anda yaşanılan deneyimin çok istisnai deneyim
olmadığını, 1800 'lü yıllardan itibaren dünya ekonomisine bakıldığı zaman, dünyada
aşırı risk almanın, aşırı borç almanın sonrasında ortaya çıkan krizlerin
bankacılık, finans sektörü krizlerinin çok sürpriz olmadığını söyledi.
Bu tür problemlerin çözümünün mucizevi bir değnekle oluşmadığını, bazen
bu krizlerin 10 yıla damgasını vurabileceğini ifade eden Maliye Bakanı, 'Nasıl
vurabiliyor, yani sürekli kriz anlamında vurmuyor. Düşük büyüme diye kendisini
gösteriyor. Aslında risk şu; ikinci bir derin resesyondan çok, tekrar dünya
ekonomisi trendin altında, potansiyelin altında bir büyüme süreciyle karşı
karşıya mı, bu risk tabii ki son derece yüksek' diye konuştu.
Ekonomilerin önünde duran riskin 'düşük büyüme, istihdam yaratamama
riski' olduğunu vurgulayan şimşek, ABD 'deki, avro bölgesindeki endekslere
bakıldığı zamanda böyle bir zayıflamanın olduğunu kaydetti.
BÜYÜME TAHMİNLERİ
Büyüme konusunda değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı şimşek, Türkiye
ekonomisinde geçen sene çok ciddi bir büyüme rakamının yakalandığını ve dünya
ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını hatırlattı. şimşek, 'Biz 2011
yılını da hükümet olarak ortaya koyduğumuz hedeflerin epey üstünde ve dünyada
olup bitenlere oranla çok güçlü bir büyüme performansımız olacak. Esas itibariyle
iç talebin körüklediği bir büyüme bu' diye konuştu.
Beklenti kanalıyla dünya ekonomisinde gelişmelerden Türkiye ekonomisinin
de olumsuz etkilendiğini anlatan şimşek, şunları söyledi:
'Türkiye ekonomisi finans sektörüyle, dünya ticaretindeki konumuyla,
birçok boyutuyla, uluslararası yatırımlar boyutuyla dünya ekonomisine entegredir.
Türkiye ekonomisi ve dünya ekonomisi iç içedir. Bundan dolayı dünya ekonomisine
ilişkin kaygıların, beklentiler kanalıyla Türkiye 'deki tüketiciyi, Türkiye 'deki
yatırımcıyı bir miktar etkilemesi doğaldır. şu anda bu süreci zaten yaşıyoruz.
Ama burada önemli olan dalganın boyudur.
Türkiye 'nin temelleri hakikaten sağlam. Cari açık bir kırılganlık noktası
oluşturuyor, ama özü itibariyle temel makro göstergelere baktığımız zaman
Türkiye 'nin kamu borç stokunun milli gelire oranı aşağı doğru bir trendde. Hemen
hemen sorun yaşayan bütün ülkelerde yukarıya doğru bir trende. İkincisi
Türkiye 'nin kamu borcunun milli gelire oranı oldukça düşük düzeyde. Bu sene belki
yüzde 40 'ın altına inecek. Avrupa 'da ortalama yüzde 88 'lerden bahsediyorsunuz.
ABD 'de yüzde 98, yüzde 100 'lerden bahsediliyor.'
Bunları yanı sıra Türkiye 'de sağlam bir finans sisteminin de bulunduğuna
dikkat çeken şimşek, son dönemde Türkiye ekonomisinin bu kadar şahlanmasının
bankacılık sektörünün güçlü bilanço yapısının bir yansıması olduğunu söyledi.
şimşek, 'Türkiye bankacılık sektörü reel ekonomiyi güçlü bir şekilde
destekleyecek bilanço yapısına sahip' dedi.
Türkiye 'nin istihdam yaratmada da çok başarılı bir ülke olduğunu anlatan
Mehmet şimşek, sadece son 1 yıl içinde 1,4 milyon vatandaşın istihdam imkanı
bulduğunu, bunlardan 900 bininin tarım dışı sektörde bulunduğunu kaydetti.
şimşek, 'Temel dengelere baktığımız zaman şunu görüyoruz; Türkiye
ekonomisi tabii ki beklenti kanalıyla, risk iştahının azılmasıyla bir miktar
etkileniyor, etkilenir, fakat kalıcı bir etki, kalıcı bir tahribat söz konusu
değil' dedi.
Dünya ekonomisinin de 2008, 2009 vari bir sürece girmediğini düşündüğünü
belirten şimşek, 'Olsa olsa düşük büyüme ile yetinmemiz gereken uzun bir dönemle
karşı karışayız. Bunun 2-3 yılını geride bıraktık, belki birkaç yılı daha var'
diye konuştu.
ÖNCE AşIRI ISINMA, şİMDİ BUZUL çAÄI
Dünya ekonomisinde beklentilerin bu kadar hızlı değiştiği, makro ekonomik
şartların bu kadar hızlı değiştiği nadir dönemler bulunduğunu kaydeden şimşek,
'Türkiye açısından bahsediyorum, bundan sadece birkaç ay önce aşırı ısınmadan
bahsediyorduk, şimdi 'acaba buzul çağına girdik mi ' diye tartışmalar yaşanıyor'
dedi.
2010 yılının son çeyreğinden, 2011 yılı ikinci çeyreğine kadar kredi
hacmindeki genişlemenin bir miktar makul düzeye çekilmesinin önemli bir hedef
olduğunu kaydeden şimşek, gelinen noktada dünya ekonomisinde bir resesyon riski,
Türkiye 'de de bir yavaşlamadan bahsedildiğini söyledi. Küresel anlamda bir kriz
kaygısı bulunduğunu vurgulayan şimşek, aslında bunların da reform yapmak ve
bünyeyi güçlendirmek açısından birer fırsat olduğunu dile getirdi.
YERLİ ARA MALI TEşVİKİNE VERGİ
Yerli ara malı teşvikinde bir verginin gündemde olup olmadığının sorusuna
Bakan şimşek, 'gündemde' yanıtını verdi.
2009 yılında krizin tam zirvesinde iken bile sektörel, bölgesel ve büyük
yatırımlar çerçevesinde yeni bir teşvik sistemi dizayn edildiğini hatırlatan
Maliye Bakanı, şimdi bir adım daha öteye gidildiğini, üretimi teşvik edecek yeni
yaklaşımlar içerisine girileceğini bildirdi. şimşek, burada da vergi politikası
ve teşvik politikasının önemli olacağını söyledi.
FENERBAHçE 'NİN şAMPİYONLAR LİGİNDEN MEN EDİLMESİ
Fenerbahçe 'nin Avrupa şampiyonlar Liginden men edilmesi kararını da
derlendiren şimşek, şunları söyledi:
'Türk futbolu adına son derece üzücü bir gelişme. Fenerbahçe açısından
aslında büyük bir dram. O anlamda biz de üzülüyoruz. Bu süreç biraz daha iyi
yönetilebilirdi diye düşünüyorum. Fakat gelinen noktada fazla söylenecek birşey
yok. Hakikaten öyle görünüyor ki Fenerbahçe açısından sıkıntılı bir dönem.
Eminim, Büyük bir camia, o sıkıntılar aşılacak. Önemli olan bundan sonraki süreç.
Bir anlamda sanki basın üzerinden gizli olması gereken bir hususta yargısız infaz
süreci yaşandı. O açıdan Fenerbahçeli kardeşlerimiz biraz üzülebilirler, ama
hiçbir şekilde ortaya tepki koymamak lazım. Sakin sabırlı bir şekilde süreci
takip etmek lazım. Türk futbolu kazansın, Türkiye kazansın. Ama eminim bu
sıkıntıların geride kalacağı dönem göreceğiz.'
Maliye Bakanı Mehmet şimşek, Merkez Bankası 'nın hakkının
verilmesi gerektiğini belirtirken, 'çok tartışılıyor, herkes birşeyler söylüyor,
ama proaktif bir yaklaşım içerisindeler, bu son dönemde yapılan çalışmaları
takdir ediyoruz' dedi.
CNBC-e kanalında katıldığı programda Türkiye ve dünyadaki gelişmelerle
ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan şimşek, TEPAV 'ın araştırmasında faiz dışı
bütçe giderleri incelendiğinde küresel kriz sonrası artan harcamaların henüz kriz
öncesine dönmediğine dikkat çekildiğinin hatırlatılması üzerine, alt yapıya
yatırımlarını arttırdıklarını, özürlülere ilişkin programları genişlettiklerini,
eğitime daha fazla destek verdiklerini vurguladı.
Harcamalarda bir miktar yükselişe dikkat çeken şimşek, 'ama Türkiye
başka ülkelerin yaşadığı deneyimi yaşamadı. Doktorumuzu, öğretmenimizi,
polisimizi almaya devam ediyoruz. TEPAV 'ın gözden kaçırdığı bir husus var.
Eleştirileri kabul ediyoruz; yalnız dünyaya baksınlar, bardağın dolu tarafını da
Allah için ortaya koysunlar. Türkiye bu kadar sıkıntılı bir coğrafyada, bu kadar
büyük şokların yaşandığı bir süreçte, Türkiye kamu borç stokunu, milli gelir
oranına düşürmüş mü düşürmemiş mi Türkiye bütçe açığının milli gelire oranını
düşürmüş mü düşürmemişi mi Türkiye ortaya çıkan ekstra gelirlerin birçoğunu
tasarruf etmiş mi etmemiş mi' diye konuştu.
Eleştirel bakış açıları olabileceğini, ancak büyük resme de bakmak
gerektiğini anlatan şimşek, 'Türkiye hangi perspektife bakarsanız bakın başarı
hikayesidir, örneğidir... Ama tabi ki mükemmel midir Değildir, bunu kabul etmek
lazım' ifadelerini kullandı.
Bütçe harcamalarına yönelik tedbirler konusunda her zaman ihtiyatlı
bulunulması gerektiğine işaret eden şimşek, Türkiye 'nin gelişmekte olan bir ülke
olduğunu, harcamaların nereye yapıldığının önemli olduğunu, Maliye Bakanlığı
olarak da bu konuda üzerlerine düşeni yaptıklarını söyledi. Bakan şimşek,
'Dolayısıyla iyi bir noktadayız. Ama yine de harcamaların rasyonelleştirilmesi,
gözden geçirilmesi ve etken kapasiteyi arttıracak ekonominin bünyesinin
sağlamlaştıracak alanlara kaydırılması anlamında yapılacak çok şey var' dedi.
ÖZELLEşTİRMELER
Özelleştirme uygulamaları açısından geçen sene başarılı bir yıl
geçirildiğini, fakat iş uygulamalarının sonuçlandırılmasına geldiği zaman ÖİB 'den
kaynaklanmayan, gerek küresel ekonomik gelişmeler gerekse de firmaların
hesaplarını iyi yapamamalarından kaynaklanan bazı sorunlarla karşı karşıya
kaldıklarını dile getiren Mehmet şimşek, özelleştirme konusundaki kararlılığın
devam ettiğini bildirdi.
şimşek, 'Biz gelir ihtiyacına binayen bu özelleştirmeleri yapıyor
olsaydık, elimizde hemen halka arz edilecek hisselerimiz var şirketlerde, bunlar
işin kolayıydı... Ama biz işin zoru ile yapısal reform ayağı ile uğraşıyoruz.
Yani kayıp kaçakların çok yüksek olduğu, TEDAş 'ın alacaklarını tahsil edemediği
bir dağıtım yapısı ile karşı karşıyayız. Bu dağıtım yapısının daha da
güçlendirilmesi, özel sektör eliyle kayıp kaçakların azaltılması ve alacakların
tahsil edilmesi ve dolayısıyla bu enerji sektöründeki sıkıntıların kısmen
giderilmesine yönelik önemli bir yapısal reformdur' dedi.
Yeniden yapılandırmadaki son durum konusunda da açıklamalarda bulunan
Bakan şimşek, çok başarılı bir yapılandırma olduğunu belirterek, şunları
söyledi:
'Arkadaşlara 1923 sonrası bütün yapılandırmaları incelettim. İlk 2 ayda
geçmiş dönem başarı ortalamasını yakaladık. Temmuz sonu itibarı ile
yapılandırılan alacağın yüzde 24 'ü ödenmişti. Bu önemli bir başarı, 9,7 milyar
lira idi yanlış hatırlamıyorsam. Ağustos rakamları şu anda elimde yok. Ama ben
inanıyorum ki gerek Türkiye ekonomisi nispeten güçlü seyrediyor olması, gerekse
biz bir felsefe ortaya koyduk. İlk defa dedik ki; alacağımızdan vazgeçmiyoruz,
alacağımızın reel değerinin erimesine izin vermiyoruz. Taksitlendirilecekse onun
da üzerine faiz istiyoruz. Mükellefimize şu mesajı gönderdik: 'Siz ne ödemeniz
gerekiyorsa en az o kadarını ödemek zorundasınız. Onun altında hiçbir
yapılandırma olmayacak. ' Bu önemli bir mesajdı. Bir diğer önemli bir boyutu var;
çok proaktif davrandık. Özel sektör gibi mükellefimizin ayağına gittik.
Parayı da önemli ölçüde tasarruf ettik bugüne kadar... Bundan sonra
imkanlar çerçevesinde bütçe açığını hedeflerin altında tutacağız, borcun milli
gelire oranını azaltacağız, bir yandan da bu ülkenin ihtiyaç duyduğu bazı alt
yapı yatırımlarına destek vermeye de devam edeceğiz. Ama önemli bir kısımını
tasarruf etme çabası içerisindeyiz.'
ÜST KURULLARIN ÖZERKLİÄİ
Bakan şimşek, üst kurulların özerkliğinin sınırlandığı şeklinde
eleştirilerin hatırlatılması üzerine, siyasetçiye duyulan güven azlığının, 1980
darbesi sonrasında ve 90 'lı yılların deneyimi sonrası yapılan reformlarda,
2000 'li yılların başında bütün mevzuata yansıdığını belirtti.
şimşek, 'Siyasetçiye o dönemlerde güven azdı. Siyasetçinin itibarı,
doğru politikalar üretip uygulama kapasitesine ilişkin inanç, güven zayıftı. AK
parti son 9 yılda bunu değiştirdi. Siyasete bir anlamda itibar getirdi.
Dolayısıyla, tamamen her konuda, konuyla ilgili karar vermede bağımsız olmak
ayrıdır. Ama herşey, siyasi iradenin, milli iradenin sanki dışındaymış gibi
görüntü de yanlıştır' diye konuştu.
Birlikte çok iyi çalışılması gerektiğine dikkati çeken şimşek, yeni
çerçeve konusunda, detaylandırılmadığı için bir şey söyleyemeyeceğini ifade
etti.
şimşek, bir çok sektörde doğru kararların verilmesi, sektörlerin regüle
edilmesi, düzenlenmesi, denetlenmesinin önemini vurgulayarak, 'Merkez Bankası
gibi kurumların fonksiyonu çok kritiktir. Ama şu da bir gerçek. Tamamen de siyasi
iradenin dışında bir yapılanma da muhtemelen doğru bir yaklaşım değildir. Değişik
ülkelerde değişik modeller vardır. Ama üç aşağı beş yukarı bir çok ülkedeki model
belki de bizim şu anda yapmaya çalıştığımız modele daha yakındır' şeklinde
konuştu.
ÖZEL İDARE VE BELEDİYELERDEKİ SÖZLEşMELİLERİN KADROYA ALINMASI
Bakan şimşek, özel idare ve belediye sözleşmelileri için kadro
çalışmasının ne zaman tamamlanacağına ilişkin bir soruya da, 'Bu türden özlük
haklarına veya statülere ilişkin taleplerin sonu gelmiyor. Seçim arefesinde
sözleşmelilerin büyük bir kısmını kadroya aldık. O konuda çok önemli bir adım
attık. Benzer, belki kapsam dışında kalan hususlarda da, eminim gerekiyorsa
çalışma Bakanımız bir çalışma yapar. Hepimize sunar. Önemli olan, kamu hizmetinin
kaliteli olması ve bu hizmetin hakikaten iyi bir şekilde geniş kitlelere
sunulmasıdır. Eğer varsa kapsamda olması gerekip de kapsam dışı bırakılanlar,
çalışma Bakanımız eminim çalışmaları yapar' yanıtını verdi.
'Bu yıl içinde geliri olan ancak hiç vergi ödememiş 660 bin kişinin
kapısının çalınacağını söylemiştiniz. Bu çalışmalar ne zaman başlayacak' sorusu
üzerine şimşek, şunları söyledi:
'çalışmalar süreklilik arz ediyor. Kayıt Dışı Eylem Planı, Ekonomi
Koordinasyon Kurulunda son bir kez değerlendirildi. Biz Başbakanlığa gönderdik.
Yakında o eylem planını kamuoyuyla paylaşacağız. Vergiyi tabana yaydığımız ölçüde
Türkiye ekonomisinin önünü açabileceğiz. Bir yandan vergi gelirlerimiz artacak
ama; vergi oranları artmayacak, hatta belki bazı alanlarda düşürme imkanımız dahi
olabilecek. Fakat, her zaman bir sıralama söz konusudur. Önce kayıt dışı ile
mücadele imkanlarını arttıralım. Sonra o imkanları, istihdam, büyüme, ekonominin
uzun vadeli geleceği lehine kullanalım. Dolayısıyla bu bahsettiğim şey, bir bütçe
toplantısında söylediğim bir konuydu. Spesifik bir çabayı göstermesi açısından
söylemiştim. Kapsamlı bir çalışma. Devam eden bir çalışma. Bu dönemde Maliye
Bakanlığı olarak, Gelir İdaresi olarak çok proaktif bir şekilde bu işlerin peşini
bırakmayacağız. Kayıt dışı ile mücadele edeceğiz.'
MERKEZ BANKASI 'NA ÖVGÜ
Enflasyon rakamlarını değerlendiren şimşek, enflasyon çalışmalarında çok
önemli bir başarının yakalandığını belirtirken, 'Biz, uzun yıllar çift haneli,
zaman zaman üç haneye çıkan enflasyon rakamını tek haneye düşürdük. Bu çok önemli
bir başarı. Fakat fiyat istikrarının gerçek anlamda oturtulması, aslında düşük
tek haneye, yani yüzde 5 'in altına çekip orada tutmak...' diye konuştu.
Merkez Bankasına yapılan eleştirilerin hatırlatılması üzerine şimşek,
'Merkez Bankamızın hakkını vermek gerekiyor. çok tartışılıyor, herkes bir şeyler
söylüyor ama proaktif bir yaklaşım içerisindeler. Bu son dönemde yapılan
çalışmaları takdir ediyoruz' dedi.
Aynı şekilde maliye politikası ayağıyla, yapısal reform ayağıyla Merkez
Bankasının mutlaka desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken şimşek, kayıt
dışılıkla mücadelenin sadece Maliye Bakanlığının çabasıyla olacak bir husus
olmadığı gibi, enflasyonun da sadece Merkez Bankasının bazı enstrümanları
kullanmasıyla başarılayacağını vurguladı.
Bakan şimşek, 'Merkez Bankamızın son dönemde özellikle finansal
istikrarda odaklanmış olması, enflasyon hedefini gözetirken buna da odaklanması,
bu anlamda büyümeyi de tamamen ihmal etmemiş olması, bence çok önemli bir
yaklaşımdır. Doğrusu da budur' görüşünü dile getirdi.
CARİ İşLEMLER AçIÄI
Cari açığın bir kırılganlık kaynağı olduğunu ve en çok üzerinde
çalışılması gereken konunun da bu olduğunu anlatan Maliye Bakanı,
'Cari açığı makul düzeye, yönetilebilir düzeye çekmek bizim için çok
önemli bir hedeftir, önceliktir. Bu çabalar 'konjonktürel olarak büyüme
yavaşladı, petrol fiyatları az biraz zayıfladı ' diye vazgeçilecek bir alan
değildir. Rehavete kapılma diye bir şey söz konusu değil. Cari açık hakikaten
önemli, temel bir sorundur. Cari açık, Türkiye 'nin rekabet gücü eksikliğini
özetleyen bir sonuçtur. Makro göstergedir. Eskiden faiz, reel faiz veya nominal
faiz özellikle reel faiz seviyesi Türkiye 'nin finans sektöründeki ve kamu
finansman dengelerindeki stresi özetleyen bir gösterge idi. Biz o yönde büyük bir
başarı gösterdik.
Bu, açık ortada. O streser ortadan kalktı. Reel faizler bugün yüzde
1 'ler, 1,5 'lar civarında. Cari açık da, rekabet gücü anlamında Türkiye 'nin yoğun
bir çaba içerisine girmesi gerektiğini gösteren özet bir göstergedir. O nedenle
çok önemlidir. O nedenle bu memleketin alt yapısına, eğitimine, Ar-Ge 'sine,
teşvik sistemine kadar bir çok konuda attığımız adımlar var. Enerji konusunda,
dışa bağımlılığı azaltma anlamında atılan adımlar var, atılması gereken adımlar
var.'
şimşek, Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı 'nın belirlenip belirlenmediği
yönündeki bir soruya ise, 'Sayın Başbakanımızın takdirinde olan bir konu tabii
ki. İstişare ile belirlenecek bir husus. Henüz atama yapılmadığı için Bakan
yardımcımız yok, ama olacak inşallah' yanıtı verdi.
AA