Mekansal Strateji Planı nedir?
Türkiyede özellikle bazı büyük illerde giderek artan Kentsel Dönüşüm alanları ve uygulamaları hayatımıza bazı yeni kavramlar kazandırdı. Bunlardan biri de Mekansal Strateji Planı... Avukat Kadir Kurtuluş Mekansal Strateji Planı'ndan bahsetti...
Türkiyede özellikle bazı büyük illerde giderek artan Kentsel Dönüşüm alanları ve uygulamaları hayatımıza bazı yeni kavramlar kazandırdı. Bunlardan biri de MEKANSAL STRATEJİ PLANI. Peki Mekansal Strateji planı nedir ve nasıl uygulanır. Avukat Kadir Kurtuluş Emlakkulisi.com için anlatıyor:
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca MEKANSAL STRATEJİ PLANI;
Ülke kalkınma politikaları, bölgesel gelişme stratejileri ile bölge plan kararlarının mekânsal organizasyonunu sağlayan,
Ülke ve bölge düzeyindeki politika ve kararları alt kademe planlara aktaran,
Doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesine yönelik mekânsal stratejileri belirleyen,
Sektörel kararları ülke düzeyinde mekânsal boyutlarıyla bütünleştiren ve uyumlaştıran,
Kentsel ve kırsal yerleşmeler, ulaşım sistemi ile sosyal ve teknik altyapının yönlendirilmesine dair mekânsal stratejileri belirleyen
Yatırım yerlerinin belirlenmesi konusunda yönlendirme sağlayan,
Ülke düzeyinde ve bölgeler düzeyinde şematik ve grafik dille hazırlanan, sektörel ve tematik paftalar ve raporu ile bütün olan plandır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği ismiyle bir düzenleme oluşturulmuştur.
Sözkonusu yönetmeliğin her tür ve ölçekteki mekânsal planlar ile bu planlara ilişkin revizyon, ilave, değişikliklerin yapılmasına ve incelenmesine, mekânsal planlar ile özel amaçlı plan ve projelere yönelik usul ve esasları kapsayacağı düzenlenmiştir.
Buna göre ister yönetimsel her bir birim tarafından yapılacak herhangi birimin planları aşağıda sıralanmakta olan unsurları taşımak zorundadır:
1. Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır.
2. Planlar; pafta, gösterim, plan notları ve plan raporu ile bir bütündür.
3. Planlar, kademesine ve ölçeğine göre ve yapılış amacının gerektirdiği ayrıntı düzeyinde kalmak koşuluyla alt kademedeki planları yönlendirir.
4. Üst kademe planlar, alt kademesindeki planlara mekânsal nitelikte hedef koyan, yol gösteren ve ilke belirleyen plandır.
5. Mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ile nazım imar planları üzerinden ölçü alınarak uygulama yapılamaz.
6. Planlar, diğer kademedeki planların büyütülmesi veya küçültülmesi yolu ile elde edilemez.
7. Doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin koruma ve kullanma dengesinin sağlanması esastır.
8. Yapıların ve çevrenin kalitesinin artırılması için planlarda gerekli sağlıklaştırma ile ilgili kararlara yer verilir.
9. Planlarda afet, jeolojik ve doğal veriler esas alınır.
10. Planlarda, varsa mevcut geleneksel dokunun korunması esastır.
11. Ülke ve bölge düzeyinde karar gerektiren büyük projelerin mekânsal strateji planı veya çevre düzeni planında değerlendirilmesi esastır.
12. Planlama süreci; araştırmaların yapılması, sorunların ortaya konulması, veri ve bilgi toplama ile ilgili analiz aşaması; bilgilerin biraraya getirilmesi, birleştirilmesi ve sonuçların değerlendirilmesi ile ilgili sentez aşaması ve plan kararlarının oluşturulması aşamalarından oluşur.
13. Planların hazırlanmasında plan türüne göre katılım sağlanmak üzere anket, kamuoyu yoklaması ve araştırması, toplantı, çalıştay, internet ortamında duyuru ve bilgilendirme gibi yöntemler kullanılarak kurum ve kuruluşlar ile ilgili tarafların görüşlerinin alınması esastır.
14. Planların iptal edilmesi halinde, daha önce alınan kurum ve kuruluş görüşleri ile birlikte yapılan analiz ve sentez çalışmaları yeni plan hazırlanmasında bu Yönetmelik kapsamında yeniden değerlendirilir.
15. Planlar, çevresinde veya bitişiğinde yer alan mevcut planlar ile uyumlu hazırlanır. Korunacak alanlarınçevresinde yapılan planlar ise bu alanların hassasiyeti dikkate alınarak hazırlanır.
Şunu da belirtmek gerekir ki Yönetmelik, mekânsal strateji planlarının,
1. Ülke bütünü ile karasuları ve münhasır ekonomik bölgeleri kapsayacak şekilde ülke düzeyinden,
2. Metropoliten bölgeler, gelişme odakları, yeni kentler, gelişme koridorları, üretim, arz ve tüketim akımları ve ilişkileri, kentsel ve bölgesel ağlar, yerleşmelerin yoğunluğu, ulaşım ilişkileri ve fiziksel eşikler gibi etkenler dikkate alınarak Bakanlık tarafından belirlenen havza ya da bölgeleri kapsayacak şekilde bölge düzeyinde, olmak üzere iki düzeyde hazırlanacağını kabul etmiştir.
Genel bir değerlendirme yapmak gerekir ise, Yönetmelik ülke çapında arazi kullanım ve işlemeye ilişkin olarak yetkilendirilmiş olan yerel idari makamlar üzerinde merkezi denetim arttırılmış olup Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na mekânsal planlar yapımı konusunda daha fazla yetki tanınmıştır. Özellikle, doğal sit alanları ile kültür ve tabiat varlıkları olarak kabul edilen alanlara ilişkin olarak kabul edilen ilke oldukça önemlidir. Bilindiği gibi bu alanlar üzerinde Kültür Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında sıklıkla bir yetki sorunu yaşanıyordu ve daha önce bu yetki sorunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılmış bir tebliğ ile aşılmaya çalışılmıştır. Yönetmelik ile bu hususa kesin bir biçimde çözüm getirilmiş ve başka imar planları olmak üzere her türlü mekânsal planda Bakanlığı söz hakkı kuvvetlendirilmiştir.
Bu nedenle, planlanacak her türlü inşaat ve arazi işinde yerel idari kurum ve kuruluşlar nezdinde Yönetmeliğe mutabakat sağlamak amacıyla herhangi bir yeni düzenleme, idari işlem ve kararın alınıp alınmadığının öncelikle araştırılmasını tavsiye ederim.